Umut…
2017 yılının bitmesine iki gün vardı. Gönlü geniş, evi huzurlu, yüzü güleç bir beyefendinin evindeydik. İlim erbabı, sanat ehli, hikmet sahibi dostlar meclisindeydik.
Derdi olanı yüzünden, söylediği sözünden anlarsınız. Konu nereden açılırsa açılsın, gelip o derde odaklanır gönül. İnsanlarımızın derdi memleket derdidir. Dava derdidir. Müslüman kardeşlerinin derdir. Nice güzel sözler söylendi. Nice güzel fikirler dinledik.
Hattat Hüseyin Kutlu Hocam “Kemalin de bir derdi var, anlatsın da dinleyelim” deyiverdi. Bizim derdimiz de gayri oradakilerin derdinden farklı değildir.
Ülkemiz için, İslam dünyası için uzun zamandır gerçekleştirmek istediğimiz, üzerinde çalıştığımız projelerimiz vardı, Hocam onu kastetti. Ben de anlattım.
Dostlar meclisinin baş konuğu, büyük edebiyatçı ve felsefeci Prof. Mahmut Kaya sohbetin sonunda bana döndü. Şöyle dedi:
“Allah nasip etmeyeceği şeyi, kulunun gönlüne düşürtüp istetmez. İstetmişse, nasip olacak demektir. Zamanını kendi bilir.”
Zor geçen 2017 yılı biterken ve zor geçeceği söylenen 2018 başlarken, doğrusu çok umut verici bir söz olarak o an gönlüme işledi.
Mahmut Kaya Hoca’yı ertesi günü aradım. Sözle ilgili konuştum.
“Hz. Mevlana’nın önemli felsefelerinden biridir. Tarih boyunca birçok sufi alim de kullanmıştır bu sözü. Rahmetli Necip Fazıl’dan da çok dinlerdim. Öyledir, Allah gönülden istetmişse bir şeyi, verecek demektir. Zamanını ve şeklini kendi bilir” dedi.
Umut…
Sanırım İslam öğretisi, umut konusunda diğer tüm dinlerden ayrılır. Allah’tan ümit kesmeyi büyük günahlardan sayar. Yeis, karamsarlığı da haram kılar.
O yüzdendir ki, tüm gönül ehli dervişlerin, ozanların, şairlerin, aşıkların en büyük sermayesi umuttur...
Gönlü kırık nice insan biliyorum. Derdi çok olanları biliyorum. 2017 onlar için zor geçti. Hepimiz için zor geçti ama bazı insanlar var ki, bizim dertlerimiz onlarınkinin yanında bahse konu değil.
Hapiste suçsuz yere yatanlar. İftiraya uğrayıp, işini, gücünü, itibarını kaybedenler. Sevdiklerini yitirenler. Sağlığını kaybedenler. Derdi olanlar, derdine derman bulamayanlar. Darda kalanlar, zorluk çekenler, fakirliğin acısını hissedenler, yokluk içinde kıvrananlar…
Bir köşede usulca göz yaşı dökenler. Çaresiz hissedenler. Bir yardım bekleyen, destek gözleyenler.
Mülteci gönüller, yurtsuz kalanlar, evsiz yaşayanlar…
Bu kargaşa içinde, bu koşturmaca içinde unutulmuş, fark edilmemiş, görülmemiş nice derdi olan insanlar…
Hepsinin gönlünde bir dua var. Hepsinin gönlünde bir umut var.
İşte bekledikleri şey, o duanın gerçekleşmesidir. Umutla bekliyorlar. Geçen akşam duyduğum söz işte bu insanların gönlüne düşmüş duayı işaret ediyor. Derde derman bulmak için, sıkıntının giderilmesi için her şeyi yapmışsanız, tevekkül edip, umut besleyip beklemekten başka bir şey de yoktur geride.
‘Allah bir şey gönlünüze düşürtüp istetmişse, onu nasip edecek demektir. Ne zaman olacağını O bilir sadece”.
Yoğun siyaset, uluslararası ilişkiler, krizler, olaylar, savaşlar arasında geçecek günler başlamadan, 2018 yılının ilk yazısında, derdi olanlara bu sözü anlatmak istedim.
Onların umutla, tevekkülle, sabırla Allah katından gelecek yardımı beklerken, bu sözün gönüllerini ferahlatacağını düşündüm.
Her şeyin politize olduğu, her şeyin siyasallaştığı, değersizleştiği bir dönemde, dertleri olan insanları hatırlatmak, hatırlamak istedim.
Niceleri yardım beklerken, niceleri de sadece basit bir dua istiyor.
Selam bekliyor. Bir basit hatır sormak bekliyor.
Koca bir yılın nasıl geçtiğini anlamadık değil mi? Bu yıl da öyle geçecek. İşte bu hızla geçen hayatın içinde, etrafınızda derdi olan insanların varlığını, ihtiyaçlarını unutmayın istedim.
2018 yılının ilk yazısının, gönlüne bir dert düşmüş nice insanlara destek olsun istedim.
İstetmişse, nasip edecektir. Sabır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.