Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Analiz

Analiz

Bir olayı incelerken kullandığınız metot ve verileriniz sonucu belirler. Eğer bu metot ve verileri herkese kabul ettirirseniz istediğiniz senaryoyu gerçekmiş gibi kabul ettirebilirsiniz. Ergenekon soruşturmasında benzer bir yolun izlendiğini ve önceden belirlenmiş bir senaryonun büyük çabalar sonucunda ulaşılmış gerçekler olarak sunulacağı anlaşılıyor. Sözlerim olayın hukuki yanıyla ilgili değildir ve muhtemelen somut olaylarla ilgili olarak doğru kararlara varılacaktır. Yani bir cinayetin faili bulunabilir ve cezalandırılabilir. Ancak bu örgütün siyasi yanı ve gerçek aktörlerinin açığa çıkacağını sanmıyorum: Bu konuda nasıl düşünmemiz gerekiyorsa oraya varmamız için yolumuza çeşitli veriler konuyor ve biz doğruyu bulduğumuzu zannederek bir kurguyu gerçekmiş gibi algılıyoruz.

İlk aşamada olay için söyleyeceği şeyler senaryoya uygun olan kişiler ön plana çıkarılır ya da bazı kişiler her şeyi bilen olarak takdim edilir. Mesela Tuncay Güney adlı kişi bir bilen olarak kullanılmakta ve onun sözleri gerçeğe varmak için en güvenilir yol olarak kabul edilmektedir. Örgüt içinde yönetici olarak sunulan kişilerin sözleri şüphesiz önemli sayılacaktır ama bu kişinin sözlerinin, bilinçli ya da bilinçsiz, senaryonun bir parçası olma ihtimali yüksektir.

Şu sorulara cevap vermemiz gerekir: !971 yılında kurulduğu, daha sonra Ergenekon adını aldığı söylenen örgütün hedefi olan bazı kişiler neden şimdi bu örgütün üst düzey yöneticileri haline gelmiştir? Kişiler mi örgütün kontrolü altına girmiş yoksa örgüt mü bu kişilerin içinde olduğu başka bir güç tarafından ele geçirilmiştir? Geçmişte SSCB karşıtı olan bazı kişiler şimdi neden Avrasya ittifakı içinde yer alıyor? Eğer bunun SSCB’deki rejim değişikliğinden kaynaklandığını ve komünist olmayan Rusya’nın yanında olduğu söylenirse bu kişilerin de komünizmi benimsediği söylenebilir. Daha genel olarak söylersek geçmişte farklı kamplarda bulunanların aynı örgüt içinde olmaları nasıl açıklanabilir? Sol nasıl milliyetçi oldu, milliyetçiler ABD karşıtı hele gelip bir yandan Rusya ittifakını savunurken diğer yandan İslamcı İran’ın yanında yer aldı?

Benim vardığım sonuç şu: Başlangıçta SSCB’ye karşı kurulduğu söylenmiş olmasına rağmen, bazı Avrupa ülkelerinin ülkemizdeki ABD etkinliğine karşı kullandığı solcu hareketi etkisiz kılmak için kurulan bu örgüt zamanla el değiştirdi. Yani başlangıçtaki ABD yandaşlığı yerini ABD karşıtlığına terk etti. Örgüt bir darbeye zemin hazırlayabilir hatta bunun gerçekleşmesini sağlayabilirdi. Anca çok kısa sürede hem uluslararası şartlar hem de halkın büyük bir bölümünün karşı olması nedeniyle demokratik düzene geçilirdi. Bu düzen daha dindar ve küreselci bir kimliğe sahip olurdu. Objektif şartlar darbeyle gelen yönetimin işbaşında kalmasına imkan vermiyordu. Yani darbe bir ara aşama olarak kullanılacak ve nihai rejim onların umduğundan çok farklı olacaktı. Asıl engellenen darbe değil darbeyi izleyen dönemdi. Olayın dış dinamikleri, bana göre, iç dinamiklerinden daha önemliydi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi