Bitmemişti.
Bitirmeyecekler.
Hatta denebilir ki...
Asıl şimdi başlıyor.
Arap Baharı bir tezgâhtı. Artık kimsenin bundan şüphesi yok!
Ardından Şam rejiminin zulmünü dünyaya "iç savaş" diye pazarladılar.
Direnişçilerin içine sızarak, sürekli bölüp ayrıştırarak halkın kurtuluş ihtimalini boğdular.
Sonra DEAŞ'ı bölgenin "cambaz"ı yaptılar; üç sene "cambaza bak!" numarasıyla geçti gitti.
Nihayet şimdi hiç utanıp sıkılmadan YPG siperlerinde poz veren generallerinin ağzından gerçeği sızdırıyorlar: "DEAŞ bitti ama misyonumuz bitmedi."

***
Nedir o misyon?
Ne planlıyorlar?
Bu soruların cevapları aslında 1991'den beri ortadaydı.
Geleceğin Ortadoğu'sunu şekillendiren onlarca harita yapıp (ve hepsinde Türkiye'nin güneydoğusunu oyup, Suriye ve Irak'ı parçalayarak) gözümüze soktular ama aldırmadık, tartışmadık, inanmadık.
Şimdi yaşıyoruz.
Belki hatırlarsınız, Trump seçim konuşmalarında defalarca "Obama Suriye'de en az sekiz yıl süren bir savaş planlıyor; ben bu aptallığı sonlandıracağım" demişti.
Sonrası malum...
Savaş bürokrasisi Trump'ı kuşattı; şimdi Ankara'yı ziyaret edecek McMaster ve Mattis tarafından daha geçen ilkbaharda Trump'a o sözleri yutturuldu.
Plan ne?
Afganistan ve Suriye'de uzun vadeli savaş.
Birçok uzman savaş yoluyla "Balkanlaştırma" planına Irak'ın da yeniden ekleneceğinden emin.
***
ABD (ve İsrail) için ilk yapılacak iş Esed'i bahane ederek savaşı derinleştirmek olacak.
Nitekim haberlerden izlediğiniz gibi beş gündür buna çalışıyorlar.
Böylece Suriye'nin içindeki İran'ı etkisizleştirmek, Rusya'nın geleceğe dair planlarını daraltmayı hedefliyorlar.
Türkiye'ye gelince...
İstiklal ve istikbalini onların elinden çekip alan Türkiye'ye bir türlü akıl erdiremiyorlar.
Bunu önlemek için her melaneti sergilediler, en son 15 Temmuz'da ağır bir yenilgi aldılar.
Artık kaçışları yok!
Eninde sonunda kabullenecekler.
***
Ama işte tam burada şu noktayı tekrar vurgulamak isterim: Türkiye'nin gelecekteki dirlik düzeni için çevresinde aktif bir güvenlik kuşağı oluşturması zaruridir.
El Bab ve Afrin'de ne yaptığımızı anlamayanlara; ne uğruna şehitler verdiğimizi kavrayamayanlara aldırmayın!
Onlar ya ruhen veya hakikaten hainler ya da dünyanın gidişatından habersiz sersemler...