Afrin ve Münbiç rejime bırakılırken asıl kavga Fırat’ın doğusunda
Afrin’e rejim askerlerinin girmesi büyük heyecan yarattı. Suriye resmi makamlarının deyimiyle, “halk güçleri” girdi. Yani Hizbullah, Haşdi Şabi, Şebbiha, Yabancı Şii militanlardan oluşan milis gücü bunlar. Sanırım düzenli ordu görüntüsü veriliyor.
Bulanık ve karışık bilgilere göre, PKK/PYD Afrin’in kontrolünü bu güçlere teslim edecek. Buradaki silahlı güçlerini de Münbiç’e çekecek ve oradaki cephelerini güçlendirecek.
MÜNBİÇ’İ DE ESED’E VERECEKLER
Bir süre sonra Türkiye Münbiç’e operasyon yaptığında, sanırım aynı senaryoyu yaşayacağız. Örgüt önce direnebildiği kadar direnecek. Türkiye’ye ne kadar zarar verirse o kadar uğraşacak. Baktı ki tutunamıyor, şehri götürüp Esed güçlerine teslim edecekler. Benim öngörüm budur.
Bu senaryoya Rusya dünden razıydı. Zaten operasyon öncesi de örgütün Afrin’i Esed’e teslim etmesi için epey uğraştı. ABD istemediği için bu teklife yanaşmadılar. Şimdi 1500’den fazla insanı ölünce, TSK karşısında direnemeyeceğini anladı örgüt. ABD, sonuçta Afrin için “bana ne, Rusya düşünsün” demişti mealen. Bir yandan da Türkiye’nin gücünü test etmek, direncini biraz olsun kırmak ve orada durdurmak için de uğraşmıştı.
Şimdi anlaşılıyor ki ABD ve PKK, Afrin için daha fazla yapılacak bir şey kalmadığını anladı. Baktılar, Türkiye kararlı ve planlı bir şekilde ilerliyor, karşısına Esed rejimini dikerek, orada durdurmaya karar verdiler.
Peki Türkiye duracak mı?
TÜRKİYE ESED GÜÇLERİYLE ÇATIŞMAYA GİRMEZ
Bu satırları yazarken, sadece Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun bir açıklaması gelmişti bu konuda: “Esed, PKK’yı temizlemek için Afrin’e giriyorsa diyeceğimiz bir şey yok. Ama onları koruyacaksa, bizi kimse durduramaz”.
Esed’in PKK/PYD ile ciddi bir çatışmaya girdiği görülmedi bugüne kadar. Dolayısıyla Afrin’de örgütü temizleme niyeti olduğunu pek söyleyemeyiz. Onları korur mu? Sanırım ‘tüm PKK/PYD güçleri Afrin’den ayrıldı’ diye bir açıklama yaparak, Şam rejiminin Halep gibi buranın yönetimini de devraldığını ilan edecekler. O zaman Türkiye’nin bir şey yapması çok mümkün değil.
‘Milis güçleri’ diyerek bir çatışmaya girmek de pek ihtimal dahilinde değil. Sonuçta Şam hükümetinin resmi temsilcileri orayı yönetecek.
Gerçekçi olacaksak, Afrin’den Türkiye’ye bir saldırı olmadığı müddetçe, Türkiye’nin Esed güçleriyle çatışmaya girmesini beklemeyelim.
Çünkü bu çatışma, Türkiye’yi önce Şam rejimiyle sıcak temasa, sonra da İran ve Rusya ile karşı karşıya getirir. Ayrıca Astana ve Soçi süreçlerinden ve ABD’nin saldırgan tutumundan sonra, Soçi hattının bozulması çok zayıf bir ihtimal.
Türkiye, sınırlarının ötesinde bir terör örgütü yapılanması olmadığı, oradan bir saldırı gelmediği sürece, zaten Suriye’nin egemenlik hakkını ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu Soçi’de ilan etmişti. Ayrıca durum değiştiğine göre, hangi uluslararası anlaşmaya göre sınır ötesi operasyon yapacağız?
KUZEY SURİYE’DE BİR MEKANİZMAYA İHTİYAÇ VAR
Sorunumuz iki tane:
Bir: PKK- Şam yönetiminin anlaşması, eskiden olduğu gibi, o toprakları terör yuvası ve militan yetiştirme merkezi haline dönüştürme ihtimali var.
İki: Afrin’de yaşayıp da Türkiye’ye göç edenler, Esed güçleri orayı kontrol edince geri dönemeye razı olurlar mı?
İşte bu iki konu için bir mekanizma gerekiyor. Türkiye’nin kontrolünü sağlayacak bir uluslararası mekanizma. Hem de, tüm Kuzey Suriye’de.
ABD, çok üzerinde durdu ama Münbiç de aynı şekilde sonuçlanacak yakında. Yani Esed rejimi oranın yönetimini de devralacak. Bu arada rejim tek kurşun sıkmadan ve bir tek adam kaybetmeden toprak kazanmış oluyor sürekli. Bu da ayrı bir konu.
Afrin ve Münbiç, Şam yönetimine bırakılarak, ABD Türkiye’ye bir jest yapmış olacak güya. Çünkü ‘Fırat’ın batısı kırmızı çizgimizdir’ diyen Türkiye’ye, ‘bak herkes Fırat’ın doğusuna geçti, artık ordunu geri çek’ diyecekler. Ama istedikleri cevabı alamayacaklar.
ABD’YLE ASIL SORUNUMUZ FIRAT’IN DOĞUSUNDA
Ankara’da çok güçlü bir kararlılık görüyorum. Öyle kolay kolay geri çekileceğini hiç sanmıyorum. Arkasında halkın yüzde 90 desteğini almış bir ordu ve hükümet pek tehditlerden korkmaz, boş vaatlere de inanmaz. Sahada alacağımızı almadan geri dönemeyiz. Dönersek kaybetmiş oluruz.
Bence Afrin ve Münbiç en kolay operasyonlarımız.
Türkiye asıl Fırat’ın doğusunda büyük zorluk çekecek. Çünkü o bölge ABD üslerinin en yoğun olduğu bölgeler. Fiili olarak ABD askerleri tarafından yönetilen bir saha orası. İşte burada ne yapacağız, asıl onu düşünmek ve hazırlanmak gerek.
Sınırımızı kim kontrol etsin:
PKK/PYD mi? Esed güçleri mi? ABD mi?
Anladınız mı işimizin ne kadar zor olduğunu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.