Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Terör ve çocuklar

Terör ve çocuklar

Son günlerde meydanlar polise taş atan çocuklarla doluyor. Herhangi bir siyasi eğilimi olmayan, hayalleri kendi dünyalarının dışına taşmayan bu çocuklar neden siyasi bir mücadelenin baş aktörü konumuna getirildi?

Buradan terörü siyasi bir araç olarak kullananların stratejileri konusunda bir değerlendirme yapabiliriz. Eğer bir mücadelede çocuklar zarar görürse, bu mücadelenin sebepleri, siyasi talepler unutulur ve sadece duygusal tepkiler ön plana çıkar. Yani artık ne kimlik, ne siyasi yapılanma tartışma konusu değildir sadece zarar gören çocuklarla ilgili haberler tartışılır. Karşı güç bunu bildiği için ve sırf çocuklar zarar görsün diye onların çatışmanın içine iter. Bu durum artık bir uzlaşmanın olmayacağını da gösterir. Bölge halkı ile ülkenin geneli arasında moral bir duvar örülmek istenmektedir. Çünkü siyasal olarak amacına ulaşamayacağını anlayanlar olayı akılcı çizginin dışına çekmekte ve söz ve niyetleri, siyasi düşünceleri gündemin dışına çıkarmaktadır.

Burada dikkat edilmesi gereken, güvenlik güçleri içinde, duygusal nedenlerle ya da karşı tarafın bilinçli sızma ve telkinleriyle, aşırı tepki göstermesidir. Bunu engellemek kolay değildir hatta güvenlik güçlerine atfedilen bazı olayları kendilerinin gerçekleştirmesi de mümkündür. Yapılması gereken şey bu ve benzeri olayları ön plana çıkarmamak ve tartışmayı siyasal, sosyal ve ekonomik alana taşımaktır.

Geçmişte ülkeyi yönetenler bölgede çözülmesi gereken hiçbir sorun olmadığını ve olayların sadece bölücülükten kaynaklandığını düşündüler ve iki konuda hata yaptılar. Bir siyasi projesi olan, var olan bir sorunu kullanır ya da herhangi bir farklılığı sorun haline getirir. Mesela 1980 öncesi de insanlar birbiriyle çatışıyordu ve ciddi bir sorun olduğunu düşünüyordu. Oysa bugün farklı tarafta yer alanlar bazen yan yana, çoğunlukla iç içe siyasi kamplardalar. Solcular küreselci, milliyetçilerin bir bölümü de Avrasyacı oldular.

İkinci yanlışlık bölgenin sorunlarının tartışılmasının engellenmesi ve buna kalkışanların bölücü sayılması oldu. Böylece devletin bölgenin sorunlarına kayıtsız kaldığı ve aydınların da aynı çizgide olduğu izlenimi doğdu.

Bölge üzerinde siyasi bir satranç oynanıyor ve kazanan doğru hamleleri yapan olacaktır. Önce bu satrancın karşı tarafında kimin olduğunu doğru tespit etmek gerekir. Her olayı bölücü terör örgütü olarak adlandırdığımız yapıya fatura ederek gerçek aktörleri gözardı ediyor olabiliriz. Bu konuda düşüncelerimi şöyle özetleyebilirim: Amaç oradaki halkın sorunlarını çözmek değildir ve proje Türkiye’ye yöneliktir. Kürtler bir araç olarak kullanılmak istenmektedir. Halkın geneli sorunlarının çözülmesinden öte bir beklenti içinde değildir ve iktidar hem kültürel hem de ekonomik açıdan bu sorunları çözecek projeler hazırladıkça karşı taraf kaybedeceğini fark etmektedir. Bu nedenle çözülemeyecek sorunlar yaratma peşindedir. Çözülemeyecek sorun ise niçin olduğunu bile bilmeden taş atan çocuğun karşılaşabileceği kötü akıbettir ve bazıları bunun peşindedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi