O mâhîler ki…
Önce Nakşibendî eğitimi almış, sonra Halvetî şeyhi Kuşadalı İbrahim Efendi’ye intisap etmiş, divan sahibi şâir Osman Şems Efendi’nin (1813-1893), son mısraı dillere pelesenk olmuş bir şiiri vardır, onun başlangıç kıt’ası:
Sorarsan ehl-i dünyâya nedir dünyâyı bilmezler/
Sanup ukbâyı dünyâ nitekim ukbâyı bilmezler/
Görürler âlemi rüyâ gibi rüyâyı bilmezler/
Olurlar tâlib-i Mevlâ görüp Mevlâ’yı bilmezler/
Cihân ârâ cihân içindedir ârâyı
bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler
Bugünkü Türkçeye yakınlaştırmak istersek:
Dünyacılara sorsan dünyayı da
bilmezler
Dünyayı ukbâ sanır ukbâyı da
bilmezler
Onlara âlem düştür rüyayı da
bilmezler
Mevlâ her yerde hazır
Mevlâ’yı da bilmezler
Zinet cihan içinde ve ârâ’yı
bilmezler
Denizdeki balıklar bak deryayı
bilmezler
“Bu mübarek Cuma gününde bu kıt’anın hayatımızla ve gündemimizle alakası nedir” diyeceksiniz.
Bilgiye, bilince, farkındalığa dikkat çekmek istiyorum.
İslâm dünyasında hem mensup olduğumuz din, hem de sahip olduğumuz maddî imkân ve değerler hakkında bilgi ve bilinç eksikliği var. Bu yüzden faydalıyı, güzeli, hakikati ötekilerde arıyoruz.
Ötekiler (başka dinlere ve uygarlıklara mensup veya dinsiz olanlar) sağlam bir ahiret imanına sahip değiller. Bu yüzden bütün varlıklarını dünya hayatına adamış bulunuyorlar. Bizim ise sağlam ve asıl hedef olan bir ahiret imanımız var. Fani ve kısa olan dünya hayatına ayırdığımız hayatımız ile ebediyete ayıracağımız hayatımız arasında uygun bir denge kurmamız gerekirken ötekiler gibi dünyaya yönelmişiz. Ama işin garibi şu ki, bunu da ötekiler kadar bilmiyoruz. Teknolojiyi kullanan ötekiler bize hakikati değil, istedikleri hayali, düşü gösteriyorlar, biz bunun farkında olmuyor, rüya âleminde yaşıyoruz.
Mümin isek her an’ımız Allah’ı zikrederek (anarak, hatırda ve şuurda tutarak) geçmesi, dünya işlerinin O’nu unutturmaması gerekiyor, ama biz her an her yerde hazır ve nazır olan Mevlâ’nın farkında olmadan ve farkında olmayanlar gibi yaşıyoruz.
İşte asırların ötesinden bir İslâm arifi, bir kıt’asını aldığım şiirinde bize bu eksiklerimizi hatırlatıyor, uyarıyor, ilme, şuura, irfana bağlı bir hayat tavsiye ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.