Ve ben de tarihin değişimine tanıklık ettim
Tarihin değişim anları vardır, işte salı günü de o anlardan biriydi. Beştepe’de önceki gün ben de o tarihi değişime tanıklık etmiş bulunuyorum. Meclis’teki yemin töreninden sonra Tayyip Erdoğan’ın yeni sistemin ilk başkanı sıfatıyla Beştepe’ye girişinden törenin icrasının tamamlanmasına kadar yaşananlar, kelimenin tam anlamıyla yeni bir Türkiye rüyasının ilk adımlarıydı. Şimdi parlamenter sistem artık çok gerilerde ve sadece bir hatıra...
***
Sosyolojik anlamda bütün toplumlar, zamanın akışı içinde farklı değişim dönemleri yaşarlar. Kısaca ifade etmek gerekirse, Osmanlı’nın son döneminde başlayan değişim süreci sonunda Cumhuriyet’le noktalanmıştır. Osmanlı’nın son yüzyılının modernleşme sancılarıyla geçtiği dikkate alındığında, aynı sürecin Cumhuriyetle devam ettiğini söylemek mümkün.
Aynı zamanda Cumhuriyet’in ilk yıllarında yönetim örgütü, eğitim ve mali sistem gibi kurumsal yapıların Osmanlı’dan alındığını söylemek gerekiyor. Hatta parlamenter sistem tecrübesi, siyasi parti ve çeşitli siyasi kurumlar da Osmanlı’dan intikal etmiştir.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e intikal eden, belki de en önemli, kavramsal bakış, her ikisinde de, değişimin devlet eliyle ve kısa sürelerde gerçekleştirileceği kanaatidir. En bariz değişim ise, çok uluslu imparatorluğun çoğu kurumlarının yeni siyasi rejimle birlikte geçersiz hale gelmiş olmasıdır. Ancak kurumsal anlamda yapılan bu değişimler, toplumsal zihniyet anlamında aynı şekilde kabul görmemiştir.
Muhtemelen şöyle bir okuma daha gerçekçi olacaktır; Cumhuriyet’in kurucularının siyasi rejim, hukuk ve kültürel alanda gerçekleştirdikleri değişim, aslında Osmanlı’nın son döneminde başlayan yenileşme ve modernleşme çabalarının uzantısı niteliğindedir.
Osmanlı’dan günümüze intikal eden siyasi tarihimizin penceresinden baktığımızda, bugün itibarıyla devletin bütün kurumlarının yeni bir sisteme göre inşa edilmekte olduğunu söylemek gerekiyor.
Seçim sürecinin tamamlanmasıyla birlikte bir dönemi kapattık ve yeni bir sistem başladı. Yeminlerin ardından bakanlar açıklandı ve göreve başlıyorlar... Kuşkusuz yeni sistemin inşası konusunda önümüzde uzun bir yol var, uygulama sürecinde belli sıkıntıların oluşması doğaldır. Özellikle başkanlık sisteminin en önemli unsuru olan ‘denge-denetleme’nin bizim sistemimizde yer almaması bir eksikliktir. Muhtemelen zaman içinde, aksayan yönler görülecek ve düzeltilerek yola devam edilecektir.
***
Beştepe’de Başkan Erdoğan’ı dinlerken neredeyse her cümleyi zihnime nakşetmeye özen gösterdim. Çünkü bu ülkenin geleceğini tarif eden her cümlenin ve her söylemin bu topraklarda yaşayan herkes için büyük bir anlam ifade ettiğini biliyorum.
Ve hemen belirteyim, kim ne derse desin Erdoğan’ın şu ifadelerinin hepimiz için çok önemli bir umut oluşturduğu kanaatindeyim: “Her türlü hak ve özgürlükler ülkemizin sahip olduğu zenginliklerdir. Her türlü hak ve özgürlükten, ülkemizin sahip olduğu tüm zenginliklerden, köken, inanç, meşrep, bölge, şehir farkı olmaksızın tamamının yararlanmasını sağlayacağız. Bu ülkede, insanların herhangi bir sebepten ötürü dışlandığı, ötekileştirildiği, zulme maruz kaldığı dönemler inşallah bir daha gelmemek üzere geride kalmıştır.”
Başkanlık sistemi tartışmalarının başladığı ilk günden bu yana zaman zaman sistemin eksikliklerine işaret ettim, daha mükemmelinin olması gerektiği yönünde görüşlerimi beyan ettim. Şimdi bize düşen, milletin iradesiyle hayata geçen sistemin Türkiye için hayırlara vesile olmasını dilemektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.