Demirel'den masonik tehdit!

Demirel'den masonik tehdit!
Ergenekon savcılarının sorularından rahatsız olan Demirel tehdit etti...

Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Milliyet'ten Fikret Bila'ya konuştu.....

Savcıların, Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’ya yönelttikleri sorulardan bazıları da 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le ilgiliydi. Fırtına'nın verdiği cevaplar sonrası cevap sırası Demirel'e geçti...

Demirel'in cevap cümleleri arasında geçen, masonlar arasında anlamıyla bilinen ve yaygın olarak kullanılan deyim olan " dikili taşı yıkmak istiyorlarsa, o dikili taş başlarına geçer.” cümlesinin derin anlamını tercüme etmeye yardımcı olalım ......

Masonların önem verdikleri sembollerden biri de, Eski Mısır mimarisinin önemli unsurlarından biri olan "obelisk"tir. Üzerlerinde Eski Mısır'ın hiyeroglif yazıları kazınmış olan obeliskler, asırlar boyu toprak altında gizli kaldıktan sonra 19. yüzyılda gün ışığına çıkarılmış ve daha sonra da New York, Londra ve Paris gibi Batılı kentlere taşınmışlardır. Bunlardan biriside Sultanahmet meydanında bulunan "dikilitaş"tır. Obelisklerin en büyüğünün gönderildiği ülke ise ABD'dir ve bu işi masonlar organize etmişlerdir. Çünkü obeliskler ve üzerlerinde taşıdıkları Eski Mısır figürleri, masonlarca kendi sembolleri olarak kabul edilmektedir.

Mimar Sinan dergisinde, New York'taki 21 metre boyundaki büyük obelisk için şu yorum yapılır:  

"Mimari avadanlığın sembolik kullanılışında en canlı misal 1878 yılında Mısır Hidîvi İsmail tarafından ABD'ne hediye edilen ve adına Kleopatra iğnesi denilen anıttır. Bu anıt bugün New-York'taki Central Park'ta bulunmaktadır. Üzeri masonik amblemlerle doludur. Anıt aslında Heliopolis'te Güneş-Tanrı adına kurulmuş olan ve bir inisiasyon merkezi olan tapınağın girişine MÖ 1500 yıllarında dikilmiş bulunmakta idi."

Anlaşılan Demirel masonik literatüre çok yatkın.

Fikret Bila/Milliyet

Demirel: Türkiye cadı kazanına döndü

Basına yansıyan haberlere göre, savcıların eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’ya yönelttikleri sorulardan bazıları da 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le ilgiliydi. Savcıların, emekli Org. Fırtına’ya, “Sarıkız kod adlı plandan ve bu plan çerçevesinde yürütülen çalışmalardan Demirel’in haberi var mıydı? Mustafa Özkan sizin yanınıza gelmeden neden Demirel’e uğramasının sebebi nedir? Bu şahıs, Süleyman Demirel’den size ne mesaj getirdi?” biçiminde sorular yönelttikleri kamuoyuna yansıdı. Fırtına’nın da belirtilen görüşler hakkında “Bilgi sahibi değilim” yanıtını verdiği de haberlerde yer aldı.
9. Cumhurbaşkanı Demirel’le, dün bu konuyu konuştum. Demirel, savcıların gündeme getirdiği konularla ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptı:

‘Cadı kazanı’
“Türkiye cadı kazanına döndü. At izi it izine karıştı. Neyin önemli neyin önemsiz olduğu da birbirine karışmış durumda. Her gün ortaya yeni bir şey atılıyor. Ne aranıyor, ne amaçla aranıyor, anlayabilmiş değilim. Kumandanların sorgulanması sırasında benim adım geçiyor. Üçüncü şahıslar arasında geçiyor. Bu benim dışımda bir olay.”

‘50 kişi görüş sorar’
9. Cumhurbaşkanı Demirel, komutanların Mustafa Özkan aracılığıyla kendisinden görüş aldıkları iddiasına ise şu karşılığı verdi:
“Şimdi ben buna ne diyeyim? Benden günde 15 ile 50 kişi arasında görüş soran, görüş alan olur. Ben düşünceleri görüşleri gizli, saklı olan biri değilim ki? Düşüncelerim, görüşlerim ortada. Daha yine yılbaşı vesilesiyle görüşlerimi ortaya koydum. Görüşlerimi isteyen o beyanımda okur, öğrenir. Benim düşüncelerim belli.”

‘Ben de söylemezsem’
Demirel, vatandaşların her gün kendisini ziyaret ettiğini, görüşlerini öğrenmek istediklerini anımsattıktan sonra şöyle devam etti:
“Yılbaşı vesilesiyle yaptığım açıklamada görüşlerimi çok açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşmıştım. Eğer ben görüşlerimi söyleyemeyecek durumdaysam, kimse söylemez. Sorgu sualle bana bir şeyler bulaştırmak isteniyorsa, bana bulaşmaz, kendilerine bulaşır. Eğer Türkiye’de dikili taşı yıkmak istiyorlarsa, o dikili taş başlarına geçer.”

‘Sarıkız ve Demirel’
Demirel, Türkiye’de hadise ihdas edilmeye çalıştığını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’de hadise ihdas etmek, olay çıkarmak için kaşımalar yapılıyor. Bu doğru bir yol değildir. ‘Sarıkız ve Demirel’ diye bir olay orta yerde. Benim gördüğüm, yapılanlar dedikodu kazanının mahkemeye çıkarılmasıdır. Başka bir şey değildir. Ortaya atılan olaylarla benim aramda ilgi kurulmaya çalışılıyor. Ama böyle bir şey yok.”

Benimle ne ilgisi var?
Demirel, savcıların yönelttiği sorularda isminin geçmesini şöyle değerlendirdi:
“Haberlere ben de baktım. Başka kişiler arasında bazı konuşmalar geçtiği iddia ediliyor. Bu kişiler arasındaki konuşmalarda benim adım geçiyor. Ben bu olayın neredesindeyim, hiçbir yerinde. Bazı kişiler kendi aralarında konuşmuş deniliyor. Benimle ne alakası var? Benim dışımda yapılmış konuşmalar olduğu iddiasıyla sorular sorulmuş. Tümüyle benim dışımda.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.