Rahşan'dan 'irtica' tellallığı!
DSHP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği destekle ilgili olarak “Bülent de hayatta olsaydı mutlaka destek verirdi” dedi.
Deniz Baykal’ın siyasetten bu şekilde ayrılmasından üzüntü duyduğunu kaydeden Ecevit, “Ama her şerde bir hayır vardır, bunda da böyle bir şekil oldu” diye konuştu. Geçmişte solun zaman kaybettiğini, şimdi telafi zamanı olduğunu vurgulayan Ecevit, Bülent Ece-vit’in Fethullah Gülen’in okullarını ziyaret etmesine karşın hep bir kaygı taşıdığını söyledi. Ecevit, “Gülen ile bir kez görüştük, kadın eli sıkmazmış ama benim elimi sıktı” dedi.
Ecevit, Kılıçdaroğlu’nu desteklemesinin nedenlerini Cumhuriyet’e anlattı, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
- Kurultaydan sonra ne gibi tepkiler aldınız olumlu ya da olumsuz?
- Olumsuz hiçbir tepki ya da değerlendirmeyle karşılaşmadım. Sokakta rastladığım tanıdık tanımadık birçok kimse CHP kurultayına katılmamdan büyük mutluluk duyduklarını ifade ediyorlar. CHP’nin kurultayına duyulan bu ilgi insanlarımızın ne kadar büyük bir ümitsizlik içinde yaşıyor olduklarını anlatıyor. Bu nedenle CHP’nin bu ümidi boşa çıkarmaya hakkı olmadığına inanıyorum.
- Siz Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığındaki CHP’den neler bekliyorsunuz?
- Yeni CHP’nin ana muhalefet partisi olarak Meclis’te sadece iktidarın yarattığı sorunlarla boğuşmamasını, ülkemizin önünde yeni ufuklar açmasını, geleceğini değil hemen yarınına, öbür gününe ümitle bakabileceği bir ortamın yaratılması için mücadele etmesini diliyorum. Bunu yapabileceğine inandığım için de destekliyorum. Kılıçdaroğlu ile ilgili bir güven hissi uyandı bende.
- Bülent Bey hayatta olsaydı Kılıçdaroğlu’na destek verir miydi?
- Mutlaka verirdi, evet mutlaka.
- CHP, bundan sonra neler yapmalı sizce?
- İcraatla tabii. Şöyle ki Meclis’te gerçek bir muhalefet yapmalı. Çünkü bugüne kadar pek gerçek bir muhalefet yapılamadı. Ama bundan sonrası için birtakım önerileri getirip bunların Meclis’ten çıkarılması için uğraşılması gerekir. Sadece eleştiri yapılmamalı, öneriler getirilmeli. Bu öneriler de yıllardır halkımızın beklediği birtakım istekleri vardır. O istekler uzun yıllardır yerine getirilememiştir. Örneğin, toprak satışlarının durdurulması. Ben yıllardır kendi ailemin bir sıkıntısı gibi yüreğimden gelerek bu konuda üzülmekteyim. Bir yandan burada şehitler veriyoruz, topraklarımızı korumak için, bir yanda da yabancılara satıyoruz. Ne o? Devletin kasasına bir lokma para girecek diye, bunu çok çok yanlış buluyorum. Engelliler, işsizlik ve yoksulluk sorununun çözülmesi için projeler üretmeli.
- Yıllarca solun bölünmesi, CHP ile DSP’nin güç birliği yapamaması eleştirildi. Bugün bu güç birliğini zorunlu olarak görmenizin nedeni nedir?
- Rahmetli Ecevit hep söylüyordu, Türkiye’nin problemlerini çözebilmesi için muhakkak işbirlikleri gerekir diye. Bunun için turlar yaptım. AKP’ye karşı sağlı sollu bir ittifak olması gerektiğini düşünüyordu Bülent Bey. Sağda olmadı, bari solda olsun diye çok uğraştım ama başaramadım. İlk defa belki Kılıçdaroğlu’nun gelmesiyle böyle bir güçbirliğinin oluşabileceği ortam ortaya çıktı.
- Sol partilerinin güç birliği yapmasını neden istiyorsunuz, bir tehlike mi görüyorsunuz?
- Türkiye’de irtica her zaman vardır ama bunun giderek yaygınlaştığını, yoğunlaştığını görüyorum. O nedenle ürküyorum. AKP’ye karşı bir güç birliğine gidilmesinin zorunlu olduğunu düşünüyorum. Mesela Ankara’da, İstanbul’da değil, Doğu’da, Karadeniz’in köylerinde. AKP nasıl yerleşiyorsa irtica da oralarda yerleşiyor. (Anayasa paketi) Yargıyı ele geçirme operasyonu. Sayın Gerçeker (Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker) hâlâ çırpınıyor. Birtakım kurumlar irticanın içine çekiliyor ya da çekilmeye çalışılıyor.
- CHP’ye katılmayı düşünüyor musunuz?
- Desteklemek için ille de katılmaya gerek yok. Kimileri üye olarak, kimileri oy vererek, kimileri de fikir ve öneri sunarak CHP’ye destek sağlayabilirler.
Cumhuriyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.