Onlar da mı CHP yolcusu?
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Başkent kulislerinde konuşulanları köşesine taşıdı. Övür, siyasette sürpriz saf değiştirmeler yaşanacağını iddia ederek, bir yıldan az bir süre kalan seçim öncesi hareketli günler yaşanacağının ipuçlarını verdi.
Övür'ün yazısındaki iddialar şöyle:
"Mesut Yılmaz CHP'ye mi gidiyor?
CHP'de taşların yerinden oynamasıyla siyasetin de rotası değişti. Rahşan Ecevit adı artık devreden çıktı, Sarıgül'ün dönüşüyle TDH diye bir hareket veya parti de kalmadı. Zaten bir varlık gösteremeyen Abdüllatif Şener'in Türkiye Partisi de büyük olasılıkla yönünü CHP'ye çevirecek.
Saadet Partisi'nin ne olacağı ise belli değil. Önümüzdeki günlerde kongresi var. Erbakan Hoca ile Erdoğan arasına sıkışan Numan Kurtulmuş'un çok fazla seçeneği yok. Milli Görüş yakasını bırakmıyor, merkeze de gidemiyor. Bu kongrede Hoca'nın vesayetine meydan okuyabilirse bir ihtimal gelecekte bir siyasi aktör olarak var olabilir.
Gelelim sadece CHP'deki değişimle değil kendi iç işleyişiyle de sarsıntılar yaşayan DP'ye... Eski merkez sağın bu küçük kalesinde şimdi kıran kırana bir savaş yaşanıyor. Görünür nedeni, DP ile Anavatan birleşmesinin kâğıt üstünde gerçekleşse de pratikte yürüyememesi...
Asıl nedene gelince...
Önce ince bir siyasi plandan söz edelim. Daha önce de yazmıştım. Güniz Sokak'ta farklı bir oyun kurgulanıyor. DP elde tutulacak ama büyütülmeyecek. Hatta seçime bile sokulmayacak. Kulislerde konuşulanlara göre Hüsamettin Cindoruk'un "Genel başkanlığı bırakacağım" deyip bırakmamasının nedeni de bu. DP kontrol altına alınamayacakların eline geçmemeli...
Bu plan çerçevesinde önce Süheyl Batum CHP'ye gönderildi. Sonra alayı valayla 2011'de başbakan olacağını söyleyen Mustafa Sarıgül, binlerce insanı yüzüstü bırakarak parti kurmaktan vazgeçti.
Bunlardan sonra sıra DP'nin içine geldi. DP içinde problem olabilecek Prof. Dr. Çağrı Erhan ve Gültekin Uysal ekibi parti içi yarışa çekilip oyun dışı bırakıldı.
Şimdi sıra Anavatan Partililerde...
Başta Mesut Yılmaz olarak bütün Anavatanlılar aslında DP'den uzaklaştırılmak isteniyor. Onlar da son genel başkan seçimsiz kongrede "birleşme protokolü" ne uyulmadığı gerekçesiyle hiçbir görev almayarak bu tavra destek oldu.
Nesrin Nas, Celal Doğan partiden uzaklaştı, Mesut Yılmaz da son günlerini yaşıyor. Birlikte hareket ettiği eski Anavatan Genel Başkanı Salih Uzun da genel başkan vekilliği görevinden ayrıldı. Anlaşılan bütün Anavatanlılar tek tek veya toplu olarak DP'den ayrılacak.
Bu arada bunlar tasfiye edilirken içeriye Ahmet Özal alınıyor. Yani hâlâ "Anavatan burada" mesajı veriliyor.
Bir taşla birkaç kuş vurmak buna denir işte. Hem Anavatanlılar çaresiz bırakıldı, hem de mallarına mülklerine el kondu.
Şimdi gelelim en can alıcı soruya... Güniz Sokak bu planı neden devreye sokuyor?
Amaç çok açık; CHP çevresinde yeni bir siyasi blok oluşturmak. Aslında CHP'nin yeni yönetimi de bu süreci iyi okuyor ve ona göre adımlar atıyor.
"Peki, nasıl adımlar atıyor?" derseniz hemen anlatalım.
Kulislere düşen son bomba bizzat Mesut Yılmaz'la ilgili. CHP'liler sadece eski küskünleri değil, eski merkez sağın önemli isimlerini de partiye katmak için gizli ve sessiz bir kulis çalışması yürütüyor. Bu çalışmanın hedefinde ise Rize Milletvekili Mesut Yılmaz ve yakın arkadaşları var. Kulislere göre Yılmaz'ın yakın gelecekte CHP'ye destek vereceği ya da bizzat katılacağı konuşuluyor. Bir anlamda 2007 seçimleri öncesi İlhan Kesici'nin CHP'li olması gibi bir olay yaşanıyor. Bu da çok şaşırtıcı değil.
Bana şaşırtıcı gelmese de böyle bir olasılığı sorduğum Mesut Yılmaz'ın yakın dostu siyasetçi çok şaşırdı:
"Böyle bir olaya ihtimal vermiyorum. Olsaydı haberim olurdu. Ama şunu söyleyebilirim, ben de Yılmaz da CHP'ye destek vereceğiz."
"İnce Plan" iyi işliyor; DP itiyor, CHP çağırıyor. Bu çağrıda CHP'nin gerçek patronu Önder Sav'la, DP Genel Saymanı Özden Özbilun ve DP GİK Üyesi Bülent Şimşek Özçelik arasındaki yakın dostluğun da herhalde bir katkısı var."
Sabah
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.