Statükonun yeni silahı bu kurum

Statükonun yeni silahı bu kurum
YSK, son zamanlarda adeta 'siyasî bir aktör' olma yolunda. Sürekli hukuken tartışmalı kararlarıyla gündeme geliyor.

Yasalardaki açık hükümlere rağmen 'aykırı' kararlara imza atıyor veya zorlama hükümlerle seçmenlerin önemli bir bölümünü sandıktan uzak tutuyor. Son aldığı bir kararla belki de binlerce gurbetçinin oy kullanamamasına yol açacak.

Yüksek Seçim Kuru-lu'nun (YSK) TRT'ye referandum yayınlarına yönelik yaptığı uyarı tartışma doğurdu. Referandumla ilgili bilgilendirici yayınları nedeniyle TRT'ye 'tarafsızlık' uyarısı yapan YSK, son zamanlarda hukuken tartışmalı kararlarıyla gündeme geliyor. Anayasa değişikliğiyle ilgili referandum süresini 60 güne indiren düzenlemeye rağmen 120 günü esas alması bunlardan biri. Temmuz ayında yapılması beklenen referandum için 12 Eylül tarihini belirlemesi eleştirilere sebep olmuştu. Hukukçular, referandumla ilgili yasanın seçim yasası olmadığını, referanduma siyasi partilerin girmediğini belirterek, Kurul'un '120 gün' kararının politik olduğuna dikkat çekmişlerdi.

Eleştirilen bir diğer husus, yurtdışında yaşayan seçmenlerle ilgili. Anayasa değişikliği paketi için ilk oylar 3 Ağustos'tan itibaren gümrük kapılarında kullanılacak. Fakat burada da bir karışıklık yaşandı. YSK, 10 Nisan 2010 tarihli genelgesiyle "yurtdışı seçmenlik sıfatının tayininde seçmen kütüğünün esas alınacağını" kayda bağladı. Ancak birçok vatandaşın bundan haberi olmadı. Ayrıca yurtdışındaki temsilciliklerde askı listeleri 9 Haziran-22 Haziran tarihleri arasında sadece 13 gün askıda kaldı. Seçmenlik sıfatı kazanmak için kayıt yaptıramayanlar referandumda oy kullanamayacak.

YSK'nın 29 Mart 2009 yerel seçimleri öncesi aldığı kararlar da eleştirilere sebep olmuştu. Kurul, seçime günler kala nüfus cüzdanlarında kimlik numarası olmayanların oy kullanamayacağını açıklamıştı. Bu karar seçmenleri mağdur etmiş, nüfus daireleri hafta sonu da çalışmak zorunda kalmıştı. YSK, yine 29 Mart yerel seçim öncesinde ilginç bir karara daha imza atmış ve siyasî partilerin sandık görevlilerine başörtüsü yasağı getirmişti. 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde böyle bir genelgesi bulunmazken, siyasi partiler adına sandık kurulunda görev alanlara kıyafet yasağı getiren herhangi bir kanun da bulunmuyor. Kurul'un yine 29 Mart seçimleri öncesi engellilerin tepkisini çeken bir uygulaması da gündeme gelmişti. Vasi tayin eden engellilerin oy kullanmayacakları yönünde karar alan Kurul, vasi raporu bulunan engellilere seçmen bilgi kâğıtlarını göndermedi.

YSK, 2009 yerel seçimlerinde bir başka tartışmalı karara daha imza atmıştı. Fakir vatandaşlara yapılan yardımlar, CHP ile bazı medya organlarınca eleştirilince Kurul harekete geçti. Yerel seçimlerde siyasî partiler, belediyeler ve bağımsız adaylar ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'na göre faaliyette bulunan vakıfların, seçmen oyunu etkileyebilecek girişimlerde bulunmamalarını istedi. Aksine hareket edenler hakkında cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Kurul, kapatılan belediyelerin seçime girebileceği yönündeki kararıyla da eleştiri konusu olmuştu. Nüfusu 2 binin altına düştüğü için kapatılması öngörülen belde belediyelerinin seçime belde olarak katılacaklarına karar vermesi kaosa neden olmuştu. Zaman

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.