"CHP’nin genlerinde İT’lik var"
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türk-Kürt milliyetçiliği konusunda yaşadığı kriz, bu partinin geçmişteki zikzaklarını, tutarsızlıklarını da akıllara getirdi. CHP nerdeyse kurulduğu günden beri çoğu halka ters düşen tutumları sergiliyor, daha sonra da oy kaygısıyla önceki tutumunun tam tersi bir pozisyon alıyor. Refah Partisi Hükümeti döneminde Kültür Bakanlığı’nda bulunan İsmail Kahraman, CHP’nin tutarsızlıklarının tarihi boyunca görüldüğünü belirterek, “CHP, tutarsızlık olarak görülen tutumlarını da tamamen pragmatist anlayışla sergiler. Ama son tahlilde CHP, ‘İttihatçı zihniyet’ sahibidir, inanç düşmanıdır; aksi tavırları taktikselidir” dedi.
CHP’NİN “ANASIR-I İSLÂMİYE”SİNE NE OLDU?
CHP’nin, Güneydoğu meselesinde sergilediği çelişkili davranışlar, 1920’lere kadar uzanıyor. CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal’in 1 Mayıs 1920’de sarf ettiği, “Meclis-i âlinizi teşkil eden zevat, yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkep anasırı İslâmiye’dir, samimi bir mecmuadır” sözleri kısa bir süre için geçerli oldu. Aynı ekip, yine Atatürk’ün önderliğinde “Türklük” vurgusunu öne çıkarttı. “Ari ırk” takıntılarıyla, mezarlar açıldı, kafatasları ölçüldü. “Güneş Dil Teorisi” adı verilen ve tarihsel- bilimsel hiçbir temeli olmayan fanteziler üretildi.
ADALET BAKANI: TÜRK OLMAYANLARIN TEK HAKKI HİZMETÇİ OLMAKTIR
Bu fanatik tutum, süreç içerisinde artarak devam etti. Dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, “Benim fikrim ve kanaatim şudur ki, memleketin kendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır. O da hizmetçi olmaktır, köle olmaktır” ifadelerini kullanırken, Meclis Başkanı Abdülhalik Renda da hazırladığı Doğu Raporu’nda, “Fırat’ın batısındaki vilayetlerin bir kısmında dağınık vaziyette yerleşmiş olan Kürtleri Türk yapmak... On sene müddetle bölgede sıkıyönetim ilan etmek” önerilerini dile getirmişti. Yine, CHP yönetimi tarafından hazırlanan Şark Islahat Planı’nda “Vilayet ve kaza merkezlerinde, hükümet ve belediye dairelerinde ve diğer kuruluşlarda, okullarda, çarşı ve pazarlarda Türkçeden başka dil kullananlar cezalandırılacaktır. Dersim bir an evvel Kürtlüğe karışmaktan kurtarılmalıdır” satırları yer almıştı.
Dönemin Başbakanı İsmet İnönü de, “Bu ülkede sadece Türk ulusu ırksal haklar talep etme hakkına sahiptir. Başka hiç kimsenin böyle bir hakkı yoktur” açıklamasında bulunmuştu.
Mustafa Kemal, Meclis’in açılışını, beraberindeki din alimlerinin, hoca kökenli milletvekillerinin duaları eşliğinde gerçekleştirirken, takip eden yıllarda ise başta din alimleri olmak üzere dindar toplum kesimleri üzerinde tam bir terör estirdiler.
TARİHİ BOYUNCA DİN DÜŞMANI OLDU, ÇIKARI İÇİN İSE TUTARSIZLAŞTI
Erbakan Hükümeti’nde Kültür Bakanı olarak yer alan İsmail Kahraman, CHP’nin bütün bu tutarsızlıklara yol açan, şahsiyetsiz politikalarının temelinde bu partinin “vahye karşı olmasının” bulunduğunu söyledi.
İsmail Kahraman, adı değişse de bugüne kadar uzanan partinin İttihat ve Terakki Partisi’nin devamı olduğunu kaydederek, şunları söyledi: “O büyük ülkeyi İttihat ve Terakki Partisi batırdı. Sekiz yılda koca cihan devletini bitirdiler. Sonra İttihat Terakki’yi kapatma kararı aldılar, yerine Teceddüt Partisi’ni kurdular. İttihat Terakki’nin bütün mal varlığını Teceddüt Partisi’ne aktardılar. Sonra Teceddüt Partisi Anadolu Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adını aldı. O da mallarını ona intikal ettirdi. Anadolu Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Sivas Kongresi’nde partileşme kararı aldı ve Cumhuriyet Halk Fırkası kuruldu. Adları ne olursa olsun, temeli İttihat ve Terakki’dir, genlerinde bu vardır. Mesela, bizim partimizin adı Milli Nizam’dı, Selamet oldu, Refah oldu, Fazilet oldu, AK oldu. İsim değişiyor ama hedef değişmiyor. Daha önce Serbest Fırka vardı. Millet Partisi vardı, Demokrat Parti vardı. Metafiziği reddetmeyen, vahyi reddetmeyen, hesap gününü, ahiret düşüncesini reddetmeyen bir düşünce bu. CHP ise İttihat Terakki’dir ve yok olmaya mahkumdur. Bu son süreçteki CHP içerisindeki çıkan tartışmalar yok olmanın işaretleridir. Bir dönem barajın altında kaldılar. Şimdi bunlar iyice eriyecekler zira bunlar çağdışı bir zihniyete sahiptirler. Pozitivisttirler, milli kültürün dışındadırlar. Akılcılık var, vahiy yok, semavi din yok, sekülerizm-pozitivizm var. Onlar için her şey dünya. Bunların millette bir karşılığı olacaktır. Sonuçta da CHP, İngiltere’deki Liberal Parti gibi yok olacaktır. Bir dönem Liberal Parti İngiltere’nin büyük partilerindendi. Politik, pragmatist davranıp çarşafa rozet takıyorlar. Çarşafa rozet takmaya devam ederlerse, bunda samimi olurlarsa yaşarlar ama İttihat Terakki’nin yolundan gittikleri sürece, çağdışı olmuş altı oku muhafaza etmeye çalıştıkça yok olmaya mahkumlardır.”
YENİ AKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.