Baykal'ın şeriatçı(!) ortakları!

CHP’nin tutarsız politikaları her alanda kendisini gösteriyor. Sık sık “şeriatçı sermaye” diyerek Arap ülkeleri ile yapılan ticarî girişimlere karşı çıkan CHP, ortağı olduğu Arap Türk Bankası’ndan para kazanmakta ise bir sakınca görmüyor.  

CHP, bir yandan “şeriatçı Arap sermayesi” söylemini kullanarak Arap ülkelerinden yatırımcıların Türkiye’ye gelmesine karşı çıkarken bir yandan da “kendi Arapları”yla bankacılık yapıyor. İş Bankası’nda yüzde 28’lik hissesi bulunan CHP, bankanın pek çok iştiraki gibi Arap Türk Bankası’nda da söz sahibi. İş Bankası Yönetim Kurulu’ndaki CHP’li üyeler, Arap Türk Bankası’nın işlemlerini onaylıyor, yıl sonunda da CHP adına temettü gelirlerini topluyorlar. ATA, Kuveyt Invesment ve Libya Foreign Bank’ın ağırlıklı sermayesi ile çalışmalarını yürütüyor. ATA’nın ortakları kendi ülkelerinde ise Şeriat hükümlerine göre bankacılık ve ticaret faaliyetinde bulunuyor.  

ÖYMEN’İN OĞLU DA “ŞERİATÇILARLA(!)” BERABER!

Partideki kurumsal tutarsızlık, kişisel bazda da devam ediyor. Bir süre önce CHP'li Onur Öymen'in oğlu Burak Öymen'in ortağı olduğu şirketin Bodrum'da 4 milyon 812 bin metrekare orman arazisine, 3 milyar dolarlık gelir getirecek tesis yapacağı ortaya çıkmıştı. Şirketin ortakları arasında Dubai Şeyhi Maktum da bulunuyordu.  

ANADOL: İDEOLOJİK SERMAYE KABUL EDİLEMEZ 

Bir siyasi parti olarak “şeriat sermayesi”ne kadar uzanan ortaklıklara girmede bir sakınca görmeyen CHP’liler, hükümetin Müslüman Arap ülkeleri ile ticarî faaliyetleri arttırma girişimlerine ise her defasında karşı çıkıyorlar. CHP’li Kemal Anadol, bir süre önce İslam Özel Sektörü'nü Geliştirme Kurumu'na Türkiye’nin katılması girişimine, “uluslararası yeşil sermayenin güçlendikten sonra Türkiye'de şeriat ideolojisi için çalışacağı” gerekçesiyle karşı çıkmıştı. Anadol, “şeriat sermayesi kabul edilemez” demişti. CHP'li Anadol, "Şeriatçı, ideolojik sermaye kabul edilemez” diye açıklama yapmıştı. CHP İzmir Milletvekili Erdal Karademir de, Levent’teki İETT arazine Dubai Şeyhi Maktum’un talip olması üzerine bu girişimi “Şeyhler arası gizli ilişkiler” olarak nitelendirmişti.  

(Murat Unay – habervaktim)