Bahçeli "Ergenekon" diyemedi
AK Parti'ye yönelik eleştirilerle konuşmasına başlayan Bahçeli, şunları söyledi:
BAHÇELİ'NİN TÜRKLÜK ÇIKMAZI
"AK Parti yönetimi Türkiye'yi uçurumun kenarına getirmiştir. Başbakan ve partisinin 301. maddesinde el birliğiyle yaptığı değişikliğin tahribatı sıcaklığını koruyor. AKP ile birlikte Türklüğün hiç bir dönemde olmadığı kadar küçümsendiği ortada. Hiç haddi olmadığı halde Türklükten bahsederek bu konudakı ayıplarını telafi etmeye çalışan Başbakan'ın tutumu unutulmayacaktır. Erdoğan'ın sözde uygulamalarını herkes unutsa bile MHP unutmayacak, herkes affetse MHP affetmeyecektir.
"ERGENEKON" YERİNE "BU DAVA"
"Soruşturma ve yargılamanın eş zamanlı olarak yürütülen bu dava hakkında bir taraf olmak, hukuka ve kanunlara aykırı olacağı gibi demokratik ilkelerle bağdaşmayacaktır. Geçmişte çeşitli vesilelerle ortaya koymuş ve hassasiyetimizi paylaşmışız. Hukuki süreci ve yargıyı siyasallaştırmamak, bilgi kirliliğine itibar etmemek ve toplumda korku uyandırmamak olarak özetlenebilecektir. Hukukun üstünlüğüne saygı duyacağımızı her fırsatta tekrarlayacağız. Öfkelerin ve kaygıların birikiyor olması, gelişmelerin başka yönleriyle de hassasiyetle incelenmesini artık zorunlu kulmaktadır. Terörizmle mücadele gibi hassasiyet gerektiren bir konuda güvenlik güçlerinin yıpratılması büyük bir tehlikedir. Dışarıdan servis edilen bilgilerle yol almak doğru değildir. Mahkemelere, emniyet makamlarına, istihbarat birimlerine ait olup mahremiyet taşıması gereken bilgi ve belgelerin karanlık odaklara verildiği, bunların medya kuruluşlarına taşındığını ve bu gelişmelere karşı uyanık olunması uyarısında bulunmuştuk. Ama bu konuda hiç bir tedbir alınmadı, dava ile ilgili önemli bigli ve belgeler yayınlanmıştır."
TRT'YE SERT ELEŞTİRİ
"Bu süreçte TRT de görev almış, kime ve neye hizmet ettiği belli olmayan bir şahsın iddiaları saatlerce yayınlanmıştır. Bu faaliyetlerin fitne yayması, hükümet tarafından buna çanak tutulması kabul edilebilir değildir. Yayınlamaktan ısrarla kaçınılan bu durumun habercilik heyecanı olarak görülmesi mümkün değildir. Türkiye, bölücü terör örgütleri ile desteklenen ciddi bir bölücülük tehlikesi ile karşı karşıya. Oluşan kirli ittifak, bölünme ve ayrışma sürecini hızlandıracaktır. Bu ittifakın ortak paydası milli birlikteliğimizden duyulan rahatsızlık, millet değerlerini aşağılamak için yapılan özür dileme oyunları, hakaret oyunları ve alçaklıklar oluşturmaktadır. Tam bir seferberlikle bu odaklara yataklık yapılan bu ortamda, Türk milletini kendinden kuşku duyan, bölünmeye karşı duyarsız, bekasını savunma refleksi zayıflamış, kardeşliği umursamayan, kafası karışmış, kendisiyle ve inançlarıyla problemli bir topluluk haline getirmek olduğu anlaşılmıştır."
YEREL SEÇİMLER TÜRKİYE'NİN KADERİ İÇİN ÖNEMLİ
"Yaşadığımız siyasi ve ekonomik süreçte önümüzdeki seçimlerde yerel yönetimlerin seçimi ötesinde Türkiye'nin kaderinin belirleneceği bir seçim olacaktır. Türkiye'nin gerçek sorunlarını örtmek için gündem değiştirme çabaları hız kazanmaktadır. Yeni bir mağdur rolü oynamak için fırsat kollamaktadır. AKP bazı bölgelerde bölücü emellere hizmet yarışında Barzani'den destek arayacağı anlaşılmaktadır. TRT eliyle Kürtçe yayın, üniversitelerde bu dili seçmeli ders olarak müfredata alma çabaları, bölücülere cesaret verme hedefi olarak görülmelidir. İkinci husus, bir hayal yolculuğu olduğu iyice anlaşılan AB sürecinin yeni bir maükyajla kampanya malzemesi yapılmasıdır. Geçtiğimiz hafta Brüksel koridorlarını aşındırmaya başladılar. AKP hükümetinin önüne konulan ve Başbakan'ın da imzalamak zonunda kaldığı anlaşmalar unutulmamalıdır. Toplum'da korku ve karanlıkların olduğu bir ortam yaratarak yeni istismar ortamı oluşturmak istiyorlar. AKP'nin siyasete dışarıdan müdahale arayışları, iktidarın yeniden mağdur rolü oynayaçağının işaretidir. temiz siyaset, temiz toplum slıoganı ile pisliklerin üstünü örtmek, milletin vicdanını ve idrakini baskı altına alma gayretidir. En yakın çalışma arkadaşları yolsuzluk çamuruna bulaşan Başbakan'ın temiz siyaset demesi siyasi tarihimizde bir ibret vesikası olarak duracaktır."
ERDOĞAN'A AĞIR İTHAMLAR
"Dokunulmazlık dosyaları mecliste bekleyen milletvekillerinin yüzde 80'i AKP ve DTP milletvekillerinindir. Ağır suçlar vardır. Siyasi ahlakı böyle karanlık olan adalet kaçkınlarının Türk milletini aldatmak imkanı artık kalmamıştır. 29 Mart seçimi bunun için tarihi bir fırsat olarak görülmelidir. AKP'nin alternatifsiz olduğu iddia ediliyorsa bunun hangi alanda olduğu açıkça ortaya koymalıdır. AKP etnik ve bölücülere cesaret vermede alternatifsizdir. Açlık ve yoksulluğu kader haline getirmede, her kesimi inim inim inlerken edebiyat yapmakta AKP'nin alternatifi bulunmamaktadır. Milletimizin fazlasıyla hakettiği refah seviyesine ulaşmasına mani olunmaktadır. AKP hükümeti her bir vatandaşımızın gelecek kaygısı olmadan yaşama talebini bu zamana kadar karşılayamamıştır. Erdoğan'ın gerçek yüzü artık ayan beyan ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin 6 yılda katettiği mesafinin kıyaslanamayacak başarılarla dolu olduğunu her fırsatta dile getiren Erdoğan, her alanda Türkiye'ye yaptığı tahribatı unutmuş görünüyor. Her alanda uyuşturulan toplumumuz artık karşımıza çıkmıştır. Bağlanan basiretinden dolayı Türkiye'yi ne hale getirdiğini görmememtedir."
"Zenginlik yandaşlara, yoksulluk ise yurttaşlara pay edilmiştir. Ekonominin gerçek sorunlarının konuşulmasına engel olan gelişmeler var. Belirsizlik ve güven bunalımı, tüketim eğiliminin zayıflaması, işsizlik önümüzde duran ciddi sorunlardan sadece bazılarıdır. Başbakan'a, cari açık gerilese bile tehlikenin ortadan kalkmadığını söylemek istiyorum. Cari açığın azalması vatandaşımıza yansımamıştır. 2009 yılında inracat ve ithalatta gerileme beklenmektedir. AKP iktidarında yoksulluk ve tükenmişlik vardır. Bu iktidar artık son kullanma tarihini tamamlamıştır. Bu tükenmişlik önümüzdeki seçimlerde kendisini gösterecektir."
habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.