Erdoğan'dan Doğan'a: Kendine gel
Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde Yozgat'ın çok güzel ve anlamlı bir türküsü olduğunu belirterek, ''Ne diyor Yozgat sürmelisi? Dersini almış da ediyor ezber... Bunlar son 3 seçimde derslerini aldılar ama bir türlü ezberleyemediler. 29 Martta bir kez daha bunlara derslerini vereceksiniz'' diye konuştu.
"Hani Alaaddin'in lambası vardır. Lambanın içinden cin çıkar ya bunlar da sandık cini olmuşlar. Sizin kilitlediğiniz sandıktan çıkmak için akla hayale gelmedik vaatler uyduruyorlar" diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasında Doğan Holding A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'a da seslenerek, şunları kaydetti:
''Buradan Sayın Doğan'a da sesleniyorum. Amerikan gazetelerinden bir tanesine açıklama yapıyor. 'Başbakanın çocuklarına' diyor 'ilgili haberlerimizden rahatsız olduğu için bunları koyma dedi. Biz de reddettiğimiz için bundan dolayı' diyor 'bize bunu yaptı'... Sayın Doğan, önce kendine gel. Bu Başbakan öyle küçük düşünen bir başbakan değil. Bu Başbakan Türkiye'nin şanına yakışan, Türkiye'nin büyük düşünmesini kendisi için ideal addeden bir Başbakan. Farklı alışmıştınız, alışkanlıklarınız bozuldu diye rahatsız oluyorsunuz. Çünkü sizler karşınızda el pençe divan duran başbakanlara alışmıştınız. Çünkü sizler İkitelli'den Babıali'den iktidarları yönetmeye alışmıştınız. Çünkü şimdi sizler devletin bir biriminin, Maliye Bakanlığının size yönelik yapmış olduğu rutin bir incelemeden eğer sizin her şeyiniz sağlamsa niçin rahatsız oluyorsunuz. Bundan kısa bir süre önce aynı yanlışı yine yaptınız ve mahkemeye dahi gitmediniz, uzlaşmaya gittiniz. Bu uzlaşmada da 200 trilyonu aşkın ceza ödediniz. Neden?''
Göreve geldiklerinde vatandaşların kendilerinden ''tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmemelerini ve yememelerini'' istediğini belirten Erdoğan, ''Biz de ne yiyecek ne de yedirteceğiz'' dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Benim Sayın Aydın Doğan'a bir sözüm oldu. Dedim ki 'Bak, belden aşağı vurmayın. Çocuklarımızı, ailelerimizi, mahremimizi yalan yanlış haberlerle gelip de gazetelerinize basmayın'. Ben teşkilatıma bir sivil inisiyatif olarak şunu söyledim, 'şu gazete' demedim; 'yalan yanlış haber yapan gazeteleri boykot edin almayın' dedim. Niye? Çünkü habercilik doğru olmayı gerektirir. Şimdi bu medya grubunun avukatlığını kim yapıyor? Baykal yapıyor. Peki bu medya grubu ne yapıyor? O da Baykal'ın, CHP'nin taşeronluğunu yapıyor. Anlaşma gayet iyi. Taşeron... Bunu yapıyor.
Bir de biliyorsunuz çeteler, mafyalar meselesi vardı. Sayın Baykal ne dedi? 'Ben Ergenekon'un avukatıyım' dedi. Olay bu kadar açık, ortada. 'Biz bu ülkede çetelerle, mafyalarla, yolsuzlukla mücadele edeceğiz' dedik. Ve bu mücadeleyi hamdolsun veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz. Biz bunların her yaptığına laf yetiştiremeye kalksak Ankara'dan çıkamaz hale geliriz. Ama biz iş yapacağız, yapacağımız çok şey var. Yozgat atasözü çok güzel söylemiş; 'kara kazanın yanına varma, karası bulaşır'. Öyle mi? Biz AK Parti'yiz karaya bulaşmayacağız. Biz AK Parti'yiz, bu partinin üzerinde kara leke durmaz. Bu parti kara lekeyi kabul etmez. Güneş balçıkla sıvanmaz.''
Başbakan Erdoğan mitingin ardından Yozgat'ta toplu açılışlar ve TOKİ konutları anahtar teslim törenine de katıldı.
(AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.