Fırat: Yargıyı yargıya bırakamazsınız!
AK Parti Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat CNN Türk’te yayınlanan yedi24 programının konuğu oldu. Fırat gündemin en sıcak maddelerinden birisi olan yargı kriziyle ilgili olarak “yargıyı yargıya bırakamazsınız” dedi.
HSYK Başkanvekili önemli bir söz söyledi. Dedi ki: Yargıyı yargıya bırakın.. Parlamenter hükümet sistemlerinde böyle bir şeyin olabilmesi mümkün değil. 3 temel erki kendi başına bırakamazsınız.
Yargıyı yargıya bırakamazsınız!
Yasamayı yasamaya bırakamazsınız. O zaman Anayasa yargısının ortadan kalkması lazım. Veya yürütmeyi kendi başına bırakamazsınız denetlenmesi lazım idari yargıyla. Yargıyı da kendi başına yargıya bırakamazsınız.
Nasıl ki diğer iki erk yargı tarafından denetleniyorsa yargıyı da yalnız kendi bırakabilme imkanına sahip değilsiniz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde de böyle bir şey yok. Dolayısıyla o mantıkla hareket ederseniz. O zaman yasama yargısını ortadan kaldırmamız lazım. Eğer kabul ediyorlarsa. İdari yargıyı da ortadan kaldırmak lazım… O zaman doğrudur yargıyı yargıya bırakalım. Modern demokratik anlayışta böyle bir şey yok. Yargı Meclis tarafından denetlenir.
Hakim ve Savcılar Kurulu, 1961 Anayasasına baktığımız zaman nereden seçildiğini unutmuş görünüyorlar. Büyük bir kesimi Büyük Millet Meclisi’nden seçiliyordu. Peki, 61’le 82 arasında Türkiye’de bağımsız bir yargı yok muydu? Demek vardı..
Yargının dönüp kendi kendini bir kez daha gözden geçirmesi lazım ama bunun ötesinde dönüp Avrupa Birliği ülkelerine de bakıp orada yargı bağımsızlığı nasıl sağlanıyor, hakim teminatı nasıl sağlanıyor buna bakmak lazım.
Soru: Türkiye'de hakim teminatı var mı?
Hayır. Layüsellik var. Hasan Cemal’in dünkü Milliyet’teki yazısının okunmasını özellikle tavsiye ediyorum. Yani şu süreç içerisinde 3-4 sene içerisinde yargının hukuka aykırı davranışlarını baştan sona bir kısmını sıralamıştı, ama köşesi buna yetmemişti. Yargı, hukuka aykırı davranışların içerisine girmiş ise bu Anadolu’daki bir lafı akla getiriyor. Derler ki; balık kokar ama tuz vardır. Ya tuz kokarsa ne vardır.
Soru: Bekir Bozdağ böyle bir benzetme yaptı, HSYK çok büyük tepki gösterdi, Kurulun gündemine girdi.
Nerenin gündemine girerse girsin. Ben de bir erkin mensubuyum. Onlar yargı erkinin mensubu ben de yasama erkinin mensubuyum. İkimiz de birer erk mensubuyuz. Şimdi birimiz, birimiz için bir şey söylerken kabul edilebiliyorsa diğerimizin de söylediğini kabul etmemiz lazım. Gündemine girer girmez o onların bileceği bir şey.. Beni ilgilendirmez.
‘Tuz koktu’ya katılıyor musunuz?
Benim söylememe lüzum yok. Ben sadece burada Hasan Cemal’in yazısının 4 satırını okusam yeter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.