Bahçeli'den AK Parti'ye ağır suçlamalar

PKK ölümcül bir terör örgütüdür, amacı T.C.yi bölmektir. İçeride ve dışarıda destekçileridir. Cumhurbaşkanı...

(Partililer yuh çekiyor...)

Devlet başkanı yuhalanamaz. O T.C. cumhurbaşkanıdır. Ne kadar hata yapsa da saygı duyulacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı İran ziyareti sırasında Türkiye'de Kürt sorununda iyi şeyler olacaktır ifadesini kullanmıştır, bunu Başbakan da tekrar etmiştir. Yıllardan beri bu konu sözde aydınlar tarafından PKK yandaşlığı Kürt sorunu haline getirilerek Türkiye'yi bu etnik yapı üzerinden bölme hatası işlenmektedir. Sayın Başbakan iki de bir söylüyorsunuz. Devletin zirvesinde uyum vardır bu sorun çözülecektir diyorsunuz. Bu zirvede uyum varsa sen tekrarlayacağın yerde, uyum sağlayan bu unsurlar neden çıkıp "ben de istiyorum" diyemiyor. Devletin zirvezi Anayasa Yapısına göre Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, GnKur Bşk, Yargıtay Başkanları ve böyle devam eder. Burada bir uyum varsa kalkıp millete açıkça söylemek lazımdır. demokratik açılım diye Kürt açılımını ortaya koyanlar 25 yıldır siyasallaşamayan PKK'yı siyasallaşma gafletindedir.

Damat Ferid'in içişleri bakanı  Adil Bey, milli davayı engellemekle meşguldü. Şimdi Başbakanın İçişleri Bakanı milli birliği baltalamak için Başbakan'dan aldığı talimatı yerine getirmektedir. Bakan kalkıp kalkıp dolaşıyor, stk'ları ve bazı sözde aydınları bir araya getirerek Türkiye'de Kürt açılımının nasıl olması gerektiğini, boş bir açılımın altını nasıl dolduracağının görüşmesini yapmaktadır. 90 yıl öncesiyle 90 yıl sonrası arasında herhangi bir fark görülmüyor. Dün Erzurum kongresindeki ruh ve heyecan bugün MHP kongresinde vardır. 

Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihi bu kongremizi büyük bir eser olarak kaydedecektir dediği Erzurum Kongresi milli iradenin hakim kılınacağının ilan edildiği kongredir. Erzurum'u unutmamış, 90 yıl sonra da burayı şereflendirmiştir. "Vatan bir bütündür, parçalanamaz". MHP Kongresinden sesleniyorum: Vatan bir bütündür, parçalanamaz.

HESAP SORMAZSAM NAMERDİM

Yine Erzurum Kongresinde "Manda himaye kabul edilemez". MHP Kongresinde de bu heyecan ve ruh var. "Azınlıklara imtiyaz verilemez". Şimdi de Lozan'ın dışında bireysel haklar bahanesiyle birinci sınıf vatandaşları olan herkesin eşit oludğu ülkede azınlıklar yaratarak "Kürtçe konuşan vatandaşlara azınlık hakları veriyoruz" diyerek Türkiye'yi kimse bölemez. Konuyu çok iyi kavramak lazımdır. TV programlarındaki aldatmaca anlatımlarına kimse itibar etmesin, kimse MHP'ye hakaret etmeye kalkmasın. Eğer Allah birgün bu ülkenin sorumluluğunu nasip ederse geçen süreç içerisinde hesap sorulması gereken herkesten adalet önünde hesap sormazsam namerdim. Herkes sözüne dikkat etsin, sapla samanı birbirine karıştırmasın.

DTP, PKK'NIN SİVİL KURULUŞU

Demokratikleşme adı altında oynana bu oyun önce Türkiye'yi veya demokratikleştiriyorum derken birinin isteğine paralel arzunun peşinden koşuyorlar. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yetki artırılması ile bölgesel özerklik isteniyor. Üçüncü aşama olarak Federasyonlaşmaya doğru Türkiye'yi sürüklemek istiyorlar. Federasyon'dan sonra bir sonraki adım Bağımsız Kürdistan devleti kurmaktır. Suriye, İran, Irak'taki dört parçalı bir Kürdistan hareketi ile bu ülkede yaşayan 1000 yıllık kardeşlerimizi Türkiye'den koparmaya çalışıyorlar. Bunun adı ihanet değil de nedir? Bu ülkede yaşayan her insanımız Anayasa çerçevesinde hereksin her haktan yararlanması Anayasa ile teminat altına alınmıştır. Herkes Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milletvekili olabilir. PKK aracılığıyla Kürtçe konuşanları sahiplenemez. AKP'nin içinde bu ülkeden seçilip meclise gelmiş olan vekiller zaman zaman PKK'nın sivil kuruluşu haline gelmiş olan DTP ile paralel hareket etmiştir. PKK ile DTP arasında koalisyon başlamıştır.

Bankadan kredi alanlara etnik kimliği mi soruluyor? Zengin olanlar o kadar teşvik alırken etnik kimliği sorularak mı verildi? Mezhep inanç din alanında dışlanma devam ediyor. bunları çözeceğimiz yerde, şimdi bölücülerin isteklerini yerine getirmeyi ve bunu da yaparken de mahalle baskısı yaratarak kendileri dışında bölünmeye karşı olanları da ikna etme derdine düşenlere sesleniyorum: Türkiye'yi bölmek için MHP'yi kullanmaya ikna etmeye aklınız da yetmez.

HÜNGÜR HÜNGÜR AĞLAYANLAR, MEHMETÇİK ŞEHİT OLURKEN NEREDEYDİNİZ?

AKP grup toplantısı... O grup toplantısında Başbakan tarihi bir konuşma yapmış oluyor, bazıları da oturmuş hüngür hüngür ağlıyor. Ağlarken biraz da adaletli olun. Şırnak'ta 13, Hakkari'de 10 Mehmetçik şehit olurken neredeydi bu ağlayanlar?

MHP olarak bu konuda tavizimiz yoktur. Türkiye'nin milli birliğinin temel harcı MHP'dir. Güvence MHP'dir. Türkiye'nin üniter yapısının teminatı MHP'dir. MHP üzerinde oynanan oyunlar büyüktür. MHP varoldukça ülkeyi etnik temelde bölmek isteyenlerin hevesi kursaklarında kalacaktır. Öyle bir süreç içerisinde olunmalıdır ki, bir yandan bölünme için ne gerekiyorsa o yapılmalı, öteki tarafta da MHP parçalanmalı. Bugün ülkeyi parçalamak isteyenlerle MHP'yi parçalamak isteyenler aynı kabın içerisindedirler. Hainle, haini besleyeni birlikte göreceksiniz. MHP'nin yüklendiği misyon devam edecektir. Erzurum'dan tekrar sesleniyorum:

DÖRDÜNCÜ İMRALI CANİSİ!

AB dayatmalarıyla, ABD'nin talimatlarıyla yönlendirmeleriyle, PKK'nın talepleri, bir takım STK'ların çözüm diye ortaya koydukları üst üste konduğu vakit, ölüm kağıdı gibi örtüşüyor. Bir tanesinin dışta kalan tarafı olmuyor. Bu 4-5 talebin üst üste görtüşerek nereye varmak istediklerini çok iyi anlamak gerekiyor. Şimdi kalkmışlar 15 Ağustos'ta 1984'te Eruh ve Şemdinli baskınlarının 25. yıldönümü. PKK'nın eyleminin 25. yıl dönümünde yeni bir yol haritası tutturulacak deniliyor. Bir sebeple bu yol Çarşamba'ya ertelenmiş oluyor. Avukatlar oraya varmışken, 25 yıl mücadele eden İmralı Canisi 127 günden beri yazma aczine düşüp şimdi yazamadım Çarşamba mı yazacağım diyor yoksa 4. kondinatör olarak bakalım mı diyor?