Başbakan Erdoğan'dan çarpıcı açıklamalar!

Başbakan Erdoğan'dan çarpıcı açıklamalar!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, KANALTÜRK Ankara Temsilcisi Faruk Mercan moderatörlüğünde, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karalioğlu, Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Saba

Terör konusu, Suriye'deki son gelişmeler, Hatay'daki mülteci kampı, BDP milletvekillerinin dokunulmazlığı, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in yaptığı terörle mücadelede milli mutabakat çağrısı, 30 Eylül'de yapılacak AK Parti olağan kongresi...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında bu konularla ilgili açıklamalarda bulunarak şunları kaydetti;

Bir kere Selahattin Demirtaş'ın 'PKK'nın kontrol altına aldığı bölgeler var' ifadesi büyük bir yalandır. Güvenlik güçlerimiz terör örgütünün bu tarz girişimlerine asla izin vermez.

Terör örgütü bölgenin kalkınmasını istemiyor, baraj yapıyoruz buraya koydukları isim 'Terör barajı' varmı böyle birşey, orada istihdam edilecek insanlar var, bunların ne yapmak istediği belli değil tek şeyleri var, akıbeti meçhul olan insanları öldürmek, huzursuz bir ortam meydana getirmek ve bölgenin kalkınmasını engellemek. Şuanda Güneydoğu Anadolu bölgesi diğer bölgelerimize göre geride kalıyorsa bunun tek sebebi var sadece devlet giriyor bu bölgeye, hastanesi, okulu, tarımı ile giriyor diğer alanlardan biz çekileceğiz dedik, diğer alanlara özel sektör girsin' dedik aksi takdirde bunlar onuda yaparlar. İki tane Hakkari'de hastanenin açılışını yapıyoruz bunlar o konuda da insanları tehdit edecek kadar nasipsizler.

"AÇILIM OLAYI YOK, MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK PROJESİ VAR"

Biz salt olarak bu işin askerle, polisle olmayacağını hep açıkladık, hukuk içinde, demokratik parlamenter sistem inancıyla, sosyo politik, sosyo ekonomik bunları yapmak suretiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu işin üzerine hep gideceğiz ve bizim tabii ki açılım felan olayımız yok, milli birlik ve kardeşlik projemiz var bu projeyle aynen devam edeceğiz.

"SUÇU KİM İŞLİYORSA BEDELİ O ÖDESİN"

Biz AK Parti hükümeti olarak Anayasa değişikliğinde 26 maddelik pakette parti kapatılmasını ortadan kaldıralım diye bir teklif getirdik fakat biz yalnız kaldık. Şimdi 'Partiler kapatılmaması lazım' diyor muhalefet partileri, bugün bunu konuşmuyor olmayacaktık eğer destek verselerdi. Ben şunu savunuyorum suçu kim işliyorsa bedeli o ödesin, dokunulmazlık olayına gelince terör, adi suçlar bunlar üzerinde konuşabiliriz ama insanların fikrinden, düşüncesinden dolayı kalkıp burada dokunulmazlık sürecini başlatalım dersek ben bunu doğru bulmuyorum. Şuanda parlamentoda 735 kadar dosya var, çok değişik suçlar. Bunların içinde terör suçları var, teröre yardım yataklık yapanlar var, seçim kampanyalarında akşam saatini aşmış bundan dolayı haklarında dava açılanlar da var. Bunların hepsinin değerlendirilmesi yapılır, ortaya çıkan neyse bunun bedeli ödenir. Bu süreçte parlamento bu işleri farklı şekilde ele alacaktır.

"YENİLİR YUTULUR BİR TABLO DEĞİL"

Şuanda bizim burada tek düşüncemiz fezlekelerle başlatılan süreç. Orada görüntülerini izlediğimiz kişiler hakkında ne yazık ki 14. maddeden de davalar var ama o günki 9 milletvekilinin o gösterdiği tablo yenilir, yutulur bir tablo değil biz böyle bir milletvekili tanımıyoruz. 

Geçenlerde mesela Hüseyin Aygün'ü kaçırdılar, acaba burada bir kaçırma eylemi var mı? Ve ben samimi söylüyorum dedim ki 'Bu iş kısa zamanda bitecek bir iştir' dedim, işte 6 saat yol yürümüş, dağa çıkartmışlar felan bunlar doğrulanması gereken eylemler. Dikkat edin vekilin ifadesi çok manidar 'arkadaşlarımız' diyor, terörist diyemiyor tamamda benim şimdi İl Başkanı, İl Başkan yardımcılarım öldürülüyor, yaralanıyor, kaçırılıyor işte en son Gürpınar İlçe Başkanım 56 gün kaçırıldı, buna benzer bir çok kardeşlerim kaçırıldı en son milletvekilimin kardeşini orada şehit ettiler. Bunlar ülkede medyanın gündemine oturmuyor ama milletvekili kaçırılınca herkes bunu günlerce gündemde tuttu. Şimdi sormazlarmı adama, arkadaşımız siyaset yapıyorsa benim partimin ordaki il başkanı da, ilçe başkanı da siyaset yapıyor. Onlar böyle bir durumla karşı karşıya kalınca sahip çıkmayacaksın ama CHP'li biri kaçırılınca tüm Türkiye'yi ayağa kaldıracaksın medya olarak. El bebek, gül bebek böyle bir durumla karşı karşıyayız.

Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu: Son olaylarla ilgili olarak kamuoyu araştırmanız varmıdır?

Başbakan Erdoğan: Kaçılrılma olayına halk inanmıyor, bakın CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırılması olayı hakkında görüşünüz nedir? Sorusuna verilen cevaplar; 

Bölgede güvenlik açığı var: Yüzde 28

Karşılıklı planlanmış bir eylem: Yüzde 54

Fikrim yok görüşü de geri kalan rakam bakınız millet vermiş bu cevapları.

CEMİL ÇİÇEK'İN MUTABAKAT METNİ

Burada ben Meclis Başkanımızın iyi niyetinden şüphe etmiyorum fakat Meclis Başkanım bugüne kadar yaptığı uygulamalardan birini yapmış olsa daha isabet olurdu. Partilerin grup başkanvekilleri, grup başkanları ile biraraya gelerek bunları değerlendirse daha isabetli olurdu. Bu konuyla ilgili hükümet sözcüsüyken Cemil Bey'in açık ifadeleri vardır, biz güvenlik güçlerimize sorarız 'Bir ihtiyacınız varmı' diye bizim bugüne kadar gerçekten askerimiz ve polisimiz bizden birşey talep edecek ve biz vermeyeceğiz, asla iddia edenle aksini oturur ben konuşurum ne istedinde alamadın diye. 9. madde var şehitlerimizle ilgili onlara ve ailelere daha büyük desteklerin verilmesi ifadesi var, adeta bir sektör oluştu diye ifadesi var ki benimde katıldığım bir tespittir. Şurada okumaya kalksam şehitlere sağladığımız imkanlar nelerdir. Bazıları zannediyorki şehit yakınları terkediliyor, tamamıyla ihmal ediliyor bakınız kısa geçeceğim.

ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERE YAPILAN YARDIMLAR

Sadece ölüm tazminatı 63 bin TL. Malül ve gazilere sakatlık tazminatı 126 bin TL. Emekli maaşı ödenmesi ve bağlanması en yüksek dereceli memur maaşı. Buda şuanda yaklaşık 6 civarında bir rakam alıyor, 180-200 bin TL arasında bir rakam. İkramiye tutarı 102 bin 137 TL. malül olanlara Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bağlanacak maaşın miktarı rütbe, makam derecesine göre değişir. Aynı şekilde şehit yakını ve gazi olan asker ve polislere vakıf ve sandıklardan yapılan yardımlar var. Emniyet Genel Müdürlüğü Sosyal Hizmetleri şehit olanlar için 25 bin TL, malül olanlar için 7 bin TL yardım yapar. 

Biz şehidimizi ve yakınlarını hiç bir zaman ihmal etmedik, sahipleniyoruz ve bunun bilinci içerisindeyiz. Mesela gidip daire alacak TOKİ'den faizsiz, enflasyonsuz olarak onlara öncelik tanınacak şekilde 20 yıl taksitle daire alma imkanı veriyoruz.

Bugün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Başyurt: Sanki sizde pek Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasına inanmıyor gibisiniz?

Başbakan Erdoğan: Evet şüphelerim var, benim kaymakamım kaçırılacak halen gelmeyecek, öğretmenlerim kaçırılacak halen gelmeyecek ama bakın Şanlıurfa'da askerlerimiz kaçırıldı ve onlarda derhal bırakıldı buda manidardır. Bunlar hep propaganda için atılan adımlardır, ben medyadan el birliği ile mücadele için destek bekliyorum. Bunlar ademe mahkum edilecek, görmezden gelinecekler başka çaresi yok. Dünyanın bir numaralı ülkesi ABD medyası, Fransız medyası nasıl davranıyor bakın bunları es geçerler.

"KARANLIK BİR DURUM VAR"

Uludere soruşturması devam ediyor, birilerinin talebiyle bu iş hemen bitsin diyemezsiniz bu soruşturma başlamıştır ve devam ediliyor. Askeri yargı iletişim içinde bu konu hakkında adımları atmıştır ama bunu kaşıyanlar var, kaşıyanlar kim? İşte terör örgütünün uzantısı BDP, buradan farklı şeyler çıkartmak istiyorlar, CHP ne yazıkki bu işi kurcalıyor, bölge terör bölgesidir, kaçakçılığı burada temize çıkarmanın hiç bir anlamı yok. Daha önce bir Gediktepe, Hantepe'de yaşanan olay var, askeri yetkililer 'biz bunları çoban zannettik, vurmadık' dediğinde medya bunların üstüne günlerce gitti, burada da tabii ki bu tür geçirilmiş olaylar askerimizin daha hassas davranmasını gerektiriyor. Devlet özür dilesin vesaire gibi açıklamalar yapılıyor, Dersimle ilgili özür diledim diye ben olaylar Recep Tayyip Erdoğan ve partisiyle ilgili mi gelişti? Bir Dersimli olarak, kalkıpta bu olayların arkasında duramamıştır Kılıçdaroğlu, partisinin geçmişinde bir karanlık durum var çünkü orada ama biz bu noktada rahatız.
Biz diyoruz ki; Ben demokratik parlamenter sisteme inanmış partilerin 81 vilayetin hepsinde olmasını istiyorum' eğer CHP, MHP oralarda teşkilatıyla var olmuş olsa terör örgütüne orada yer kalmaz mesela.

"OHAL'İ 1 AY İÇİNDE KALDIRDIK"

Benim oradaki vatandaşlarımın sorunu benim için önemli, ben onu zaten vatandaşımdan dinliyorum, teşkilatımızla beraber dinliyoruz. Partimizin kuruluş çalışmalarını yaparken G.Doğu Anadolu'ya gittiğimizde 'Şu OHAL'i kaldırın yeter' denmiştir ve biz geldik 1 ay içinde OHAL'i kaldırdık ve bunu başaran bir parti olarak biz bölgede bir kere buna sahibiz. TRT 6 mesela yarım saat yayın yapıyordu, biz bunu 24 saat yayın yapar hale getirdik, eğitimde, üniversitelerde Kürtçe bölümler var, kursların açılmasını sağladık 'buyrun açın' dedik. Şimdi de seçmeli ders haline getirdik, yatırımlara gelince biz son 10 sene içinde Cumhuriyet tarihinde yapılmayan yatırımları yaptık bir çok yerde hatta Batı'nın köylerini aşan köyler var bu noktaya geldik. Bunları ben bir lütuf olarak konuşmuyorum, görevimiz buydu bu yüzden yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.

"DEMİRTAŞ'IN SÖYLEDİKLERİ YALAN"

400 Kilometre PKK'nın işgali altındadır diyen bir siyasi partinin genel başkanı veya eş başkanını ben kalkıpta muhattap alamam. Biz onlarla bir müşterek çalışma içindeyiz' demektir bu. Tamamiyle yalan bir adım atıyorsun ve bu 400 kilometreyi acaba kaç kere gidip geldin de bunları söylüyorsun.

Ekrem Dumanlı: 30 Eylül'de kongreniz olacak, yeni bir değişiklik bekleniyor, bir sonraki seçime bu oluşacak kadro ile gireceksiniz bu kongreyle ilgili ve sonrası ile ilgili bir öngörünüz varmı?

Başbakan Erdoğan: Bir defa şunu açık net söyleyeyim 30 Eylül kongremiz bizim tabii ki 2023'e yönelik seçimlerde açıkladığımı hedeflerimizi siyasi parti olarakta yükleneceğimiz süreç olacaktır. AK Parti'yi aşağıya düşürme gayretlerine rağmen muhalefet partilerinin düşük olduğu ortaya çıkıyor, AK Parti bunlara göre iyi durumda. Bizim yaptığımız araştırmalara göre yine 2 puan yukardayız, CHP konumunu koruyor, MHP biraz düşük vaziyette diğerleri zaten barajın altında. Bizim 30 Eylülle ilgili 2023 için yeni bir program açıklamamız da olacak, nasıl bir programımız olacak, yeni ekip nasıl üstlenip götürecek bunları yine açıklayacağız. Çok yeni arkadaşlarımız var, bunlardan istifade edeceğimiz gibi partimize katılacak arkadaşlar içinde çalışmalar olabilir. Gerek Numan Bey ile gerek Süleyman Bey ile görüşmeler yapacağım ama bunun dışında yine aramıza katılmak isteyenler olabilir, bizim isteğimiz geleceğe çok daha güçlü şekilde girelim ben üzerine değil, biz üzerine inşa edilen bir siyasi parti oluşturalım.

"MASADA KAÇ PARTİ KALIRSA ONLARLA BİTİRİRİZ"

Anayasa çalışması devam ediyor, şuanda arkadaşlarımız çalışıyor ve benim hep söylediğim 'Biz masadan kalkan yada kaçan parti olmayacağız' ama şunu da söylüyorum illa 4 parti burada dayanışma içinde olacak diye bir kaide yok. Masada kaç parti kalırsa onlarla bitiririz. Oturalım, konuşalım azami müşteriklerimizi tesis edersek iş biter.

"KAMP YERLERİNİ ŞOV MERKEZİ HALİNE DÖNÜŞTÜRMEYİZ"

Şuanda bana göre Beşşar Esad siyasi ömrünü tamamlamıştır, şuanda Esad Suriye'de bir siyasetçi gibi çalışmamaktadır adeta bir içsavaş içerisindeki aktör olarak veya bir figüran olarak çalışmaktadır. Kaldı ki Türkiye'yi Suriye'de dökülen kandan sorumlu tutan Esad, ağzından çıkanı kulağı duymayan bir hale gelmiştir. Türkiye Suriye halkının yanındadır ama zalim Esad rejiminin yanında değildir. CHP Genel Başkanı'nın onunla yazlıkta beraberdiler ifadesine burada dokunmadan geçemeyeceğim, ben Beşşar Esad'ı o zaman davet ettim, misafirimiz oldular ailecek ben hiç bir zaman yazlıkta olmadım, olmadık. Orada olarak değil, oraya giderek ziyaret ettim Kılıçdaroğlu'nun bu iftiralarına artık son vermesi lazım. Aynı şeyleri kamplarla ilgili yaptı, 'bu kamplara gireceğim' diyor nasıl gireceğin önemli bunun emrini biz veririz, oralar yol geçen hanı değil. İnsan Hakları Komisyonu oraya gitti, raporlar var gitmişler ve incelemelerini yapmışlar ama bunlar izin alıp gitti fakat biz bu kamp yerlerini bir şov merkezi haline dönüştürmeyiz. Kılıçdaroğlu bu konu hakkında bir istek içindeyse talep eder bizde talebi değerlendiririz. Zabıtamısın sen ya? İstediğin heryere girip çıkacaksın, böyle birşey yok.

Tampon bölge ile uçuşa yasak bölge aslında birbirinin mütemmimidir. Bunları ayrı ayrı değerlendirmemek gerekiyor, Allah göstermesin önümüze bir Srebrenitsa getirir önümüze kalkıp siz on binlerce kişinin bedelini ödeyemezsiniz. BM Güvenlik Konseyi'nden böyle bir kararın çıkması lazım, benzer bir yarayı biz Irak'ta aldık, ben mesela 1 Mart tezkeresinin çok talihsiz bir netice olduğunu savunanlardanım. Biz, Irak'a Türkiye olarak girmeliydik ama maalesef parlamentoda yeterince oy alınmayınca o olmadı bu defa da, Irak'taki kardeşlerimiz 'Türkiye buraya girmesin' dediği için girmedik. Şuanda 80 bini aşkın ülkemize giren misafirimiz var, bu rakam aşabilir fakat bütün bunlara rağmen biz tabii ki elimizden gelen bütün desteği vermeye devam edeceğiz. Şuanda Ürdün'de 150 bini aşkın mülteci var, Lübnan'da bizde olduğu kadar mülteci var.

Nuh Albayrak: Sosyal medyadan gelen sorular var, Rusya'yı ikna etmek zorlaşıyormu zaman geçtikçe?

Başbakan Erdoğan: Gerek Medvedev, gerek Putin ile bunları birkaç kez görüştük, Çin ile İran ile görüşmelerimiz oldu ve oluyor. İlk zamanki tavır artık yok, eskisi gibi savunamıyorlar Esad'ı ve hergeçen gün bu zayıflıyor. Öyle zannediyorum ki bundan sonraki süreçte olay biraz daha farklı gelişecek zira bizlerde gerek Rusya gerek İran ile bu süreçte görüşmelerimizi daha da arttırıyoruz, şuanda Başbakan yardımcım Ali Bey Çin'de orada görüşmeler yapıyor, sayın Başbakan'dan randevu alarak bu konuları görüşmesi için ben kendisine fikir beyan ettim bir görüşme yapacak. Suriye'de halkın dediği oluyor ve olacak, bundan kimsenin endişesi olmasın er veya geç olacak. Dün Muhammed Mursi'nin yaptığı konuşma manidardır, Suriye salonu terketti gitti bizimde aynı düşünceleri paylaştığımız ortaya çıktı.

Nuh Albayrak: Öğretmenler tayinleri gündemde, eş durumuna göre atama meselesinde ilginç hikayeler var bize gelen. Sayın Başbakanımız bu konuda duyarlıdır, bize yardımcı olacaktır diye bekliyorlar. İl ve İlçe emri olmak meselesi önemli, aynı ilin içinde farklı ilçelerde yaşayan aileler olduğundan bahsediliyor, bunlarla ilgili çalışma olacak mı?

Başbakan Erdoğan: Şimdi parçalanmış aile başlığı attığımız zaman bu duygu sömürüsüne giriyor. Tamam öğretmenlik yapıyorsun senin evinin yanına okul koyacak değiliz, biri ilde olabilir, biri ilçede olabilir. Bize gelip 'biz aynı ilde ama farklı ilçelerde görev yapmak istiyoruz' diye samimi olarak görev isteyen öğretmenlerimiz var. Bakıyorsunuz belli hizmetlerde, belli noktalarda diyelim ki eşi erkek biryerde, hanımı biryerde bunlar yılma getirirken Güneydoğu'da da boşluklar meydana getiriyor. Milli Eğitim Bakanıma talimat verdim ve 'bu konuda yoğun bir çalışma yapacaksınız' dedim.

Nuh Albayrak: 2. kademe eğitimde harçlar kalkacak mı?

Başbakan Erdoğan: Burada katkı payı olarak geçmiyor bu, kanun açık ve net olarak ortada. Bu ücretli eğitim, öğretim içine girdiği için kapsamıyor biz neyi kaldırdık? Harçları, bu harca girmiyor ücretli eğitim, öğretime giriyor burada ücretsiz eğitime gidilsin olayına gidildiğinde bunun arkasından başka şeyler gelmeye başlar.

Nuh Albayrak: Bazı okul müdürlerinin şikayetleri var, 'Milli Eğitim Bakanı okulların bütün ihtiyaçlarını biz karşılayacağız harç almayın' dediler fakat bizim ihtiyaçlarımız 2 hafta kala çok eksik var diyor.

Başbakan Erdoğan: Evet zaten harç almayacaklar velilerden, 2 hafta kala mı eksik söyleniyor? Eksik mi var, özel idareye bildirirsin ilgilenirler eğer ilgilenmiyorlar mı özel kalemime söyleyin ben bizzat ilgilenirim, bu işler biraz aşk istiyor, heyecan istiyor nice müdürler biliyorum ki evine bakar gibi okuluna bakıyor, nice müdürler biliyorum ki hiç alakası yok göreviyle.

"ONLAR İHANET İÇİNDELER"

Erhan Başyurt: 4+4+4 eğitim sistemi başlıyor bazı illerde derslik problemleri ilk yıl olmasından dolayı yaşanacak gibi size intikal eden durum nedir?

Başbakan Erdoğan: Şimdi öncelikle bu işe karşı yürütülen bir kampanya var, gidip rapor alanları öncelikle ben evlatlarına ihanetle vasıflıyorum. 2 aymı senin evladını iyi noktaya getirecek, bende babayım bizde çocuklarımızı yaşı gelmeden okula başlattık benim bir çocuğum okul öncesi eğitim aldığı için 1. sınıf değil 2. sınıftan başladı. Biz bu 66 ayı söylerken rastgele atmadık ki dünyadaki uygulamalar önümüzde, bizim kendi ailemizde yaşadıklarımız önümüzde, biz istiyoruz ki yavrularımız biran önce okula başlasınlar.

DERSHANE SAHİPLERİNE BAŞBAKAN'DAN ÇAĞRI

Ben buradan tüm dershanelere sesleniyorum, gelin dershanelerinizi birleştirin okul yatırımı yapın bizde size destek verelim. Bütün şartlarıyla beraber bu adımı atmak suretiyle hem dershaneciler bunu yapar bizde sizden hizmet alımıyla öğrencileri size teslim ederiz. Biz diyoruz ki 'artık burada okullarımız bize işin neticesini versin' hem o, hem o olmaz ve devlet olarak biz diyoruz ki hizmet alımıyla bunu yapalım ve yoğun şekilde dershane sahipleri bu konuda adımlarını atsın, yatırımlarını yapsın bizde bunu yapalım' diyerek açıklamalarını sonlandırdılar.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum