AK Parti ANAP olur mu?
AK Parti'nin yumuşak karnı neresi?
AK Parti'nin dindar kesimle arasının açılması, liberal kesimle, milliyetçi kesimle arasının açılması.
Başka terör, irtica ve ekonomik kriz..
Filistin ve Çeçenistan konusunda dindar camia hassas. Bu konuda ikircikli oyunlar kurgulanabilir. Ne yaparsa yapsın tuzağa düşer.. AK Parti'nin dindar tabanından kaçan oylar SP'ye gider. Onun için Rusya ile ilişkilerde krize sebeb olacak, özellikle Çeçenistan ile ilgili gelişmelere dikkat etmek gerek..
Müslümanları kendi içinde bloke etmek için ise Alevi-Sünni-Şii tartışması önemli. Zaten gündemde bir de Aşure meselesi var. Irak'ta durumun ne olacağı belli değil.
Milliyetçi kesimin dindarları özellikle Çeçenistan konusunda, genel olarak Ermenistan konusunda hassastır. O zaman Ermeni meselesi, Ermenistan'la ilgili gelişmeler bekleyebilirsiniz..
Terör ve irticayı üretmek o kadar zor değil. Bu konuda çok tecrübeliler. Profesyonel ajanlar ve bu işi kolaylaştırma konusunda gönüllü “iyi niyetli”, birtakım sloganlarla kolayca dolduruşa getirilmeye hazır bir sürü figüran dolaşıyor çevrede.. Zaten Kürt meselesi, Alevilik ve Kudüs konusunda herkes oldukça hassas..
Erdoğan üzerine çok fazla sorumluluk aldı. Milletvekillerini fonksiyonsuz hale getirdi. Adamlar halkın arasına karışmıyorlar.. Tabanlarından aldıkları tepkileri merkeze, merkezden aldıkları bilgileri tabana taşımıyorlar.. Örgüt MS hastası gibi.. Onlar da asli görevlerini yapmayınca herkes bu işin rantı ile ilgilenmeye başladı..
AK Parti birkaç cepheden birden saldırıya uğrayacak ya da baskı altına alınacak.. Dindar kesim, Kudüs, Çeçenistan, Irak, BOP, başörtüsü, dini özgürlükler konusunda eleştirecek. Milliyetçiler liberalleşme, Ermenistan, PKK, AB ile ilişkilerle ilgili; liberaller, anayasa ve uyum yasaları, demokratikleşme konusundaki yavaşlamadan dolayı.. AB, ABD, İsrail'den gelen baskılar da cabası..
AK Parti'nin en büyük yanlışı herkese mavi boncuk dağıtması oldu.. Herkese bir sürü sözler verildi.. Cin toplar gibi, herkesi başına toplayan Erdoğan şimdi bunları dağıtmakta zorlanıyor..
Tartışmalı bir şekilde seçim sürecine giriyor. Adaylar paldır küldür belirlenecek bu durumda.. Seçim sonuçları eğer AK Parti'nin oy kaybına yol açarsa, muhalefet AK Parti üzerindeki erken seçim baskısını artıracaktır.. Eğer bunda başarılı olurlarsa, terör ve ekonomik kriz, yolsuzluk iddiaları etkili olacak olursa, AK Parti gerçekten dağılabilir..
Bu seçim, AK Parti'nin geleceğini anlamada hayati öneme sahiptir.. SP'nin alacağı oy, Bağımsızlar, CHP, MHP, kimin kalıp kimin gideceğini gösterecek.
Demirel DP'yi bırakmış Karayalçın'ı destekliyor..
Özellikle de İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde AK Parti'yi köşeye sıkıştırmak için AK Parti karşısına parlak adaylar çıkartma ve yolsuzluk iddiaları ile seçmeni baskı altına alma çabaları öne çıkacak.. Onun için Erdoğan Ankara'da zorlanıyor.. Bütün tercihler aynı kapıya çıkıyor..
Ergenekon için bir umut ışığı görülmese de, “kurt puslu havayı sever” hesabı, bu karışıklık o çevreleri umutlandırıyor. Oysa, onlar, kendilerini oraya gönderen iradenin bu süreçten bağımsız hareket ettiğini unutuyorlar..
Aslında AK Parti'nin tasfiyesi de öyle sanıldığı kadar kolay değil.. Erdoğan'ın ve AK Parti'nin yerine daha uyumlu birini hemen bulabileceklerini de sanmıyorum..
Türkiye'deki hesaplar sadece ABD, AB ve İsrail'in hesaplarından ibaret de değil ve çoğu zaman Türkiye üzerindeki hesaplar, evde planlanıp çarşıya uymayan planlara benziyor.. Erdoğan da bu konuda çok şanslı..
Ama her olayın bir izi kalıyor zihinlerde, hayatımızda..
Herkes o kadar çok şey biliyor ki, herkes birbirinden çekiniyor. Bu yapıda kimse masum değil. İpin ucu kaçarsa kendilerinin de okka altına gideceğini biliyorlar..
Ergenekon da öyle kolay kolay teslim olmuyor, tasfiye edilemiyor görüyorsunuz.. Herkes bir yere gelip duruyor. Bir suç dengesi var.. Kamuoyu, STK'lar, Media bu süreçte akıllı ve bilgili tepkiler vermiyorlar. Zaten çoğu eklemlenmiş yapılar..
Bu arada “Washington’daki Uluslararası Stratejik Çalışmalar Merkezi (CSIS) Türkiye Projesi Direktörü Bülent Alirıza tarafından hazırlanan raporda, 29 Mart yerel seçimlerinin AK Parti’nin sonunu hazırlayacağı ve ANAP gibi olabileceği”ni belirten açıklamasını önemli buldum.. Bu açıklamalar ABD'nin en azından muhtemel gelişmelere karşı alternatif arayışlarına girdiğini gösteriyor.. Zaten şahinler, “Stratejik ortaklık”ın öldüğünü söyleyip duruyorlardı epey zamandır..
Seçimler sonuçlanana kadar kimseye rahat yok.. Sonra ne olur, onu da bilmiyorum..
Obama göreve gelirken Bush’un veda ve Obama için hoşgeldin partisinin nasıl gerçekleşeceğini de göreceğiz..
Erdoğan’ın önünde mayınlı tarlayı andıran bir Anayasa Reformu duruyor.. Bakalım ne olacak? Yargı ile başı belada. Ergenekon soruşturması her an muvazzaflara doğru genişleyebilir. O zaman zaten ortalık toz duman olur.. Bakalım ne olacak? Bazı şeyleri yaşayarak göreceğiz.
Zor bir zamanda yaşıyoruz. Ahir zaman fitnelerinden biri ile karşı karşıyayız. Öldüren niçin öldürdüğünü, ölen hangi pazarlıkların, hesapların kurbanı olduğunu bilmeden ölüyor.. İnsanların cesaretleri, cehaletleri kadar büyük. Onların kutsal sloganları var ve hiç düşünmeden karşılarındakini suçlayabiliyorlar.. Bu da tuzak kuranların tuzaklarını daha ölümcül yapıyor..
ANAP'ı hatırlayın. Bir anda hızla yükseldi ve sonra Akbulut'un ardından Yılmaz'ın eline geçti. Çete partiyi sildi süpürdü..
AK Parti ANAP olur mu? Eğer aynı yanlışlar tekrarlanırsa neden olmasın ki?
Bu seçim AK Parti'nin geleceği açısından hayati öneme sahip. Bazı şeyler için yarın çok geç olabilir.
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.