Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kuleli sokaktan Güniz sokağa derin göç!

Kuleli sokaktan Güniz sokağa derin göç!

Yıllarca halk Güniz sokağı konuştu.. Güniz sokak, Demirel’in görünen devletle ilgili işlerini konuştuğu, “görünen ev”i idi.. Çankaya dönüşü görünmeyen devletin derin-gizli işlerini ise Ankara Gaziosmanpaşa’daki Kuleli sokakta bulunan ofisinde görmeye devam etti..
Aslında Hasan Celal Güzel’in, Demirel’in bu işlerini bilmesi gerek. Hasan Celal Güzel, Demirel’le, Türkeş’le, Erbakan’la, Özal’la çalışmış biri.. Milli Güvenlik Akademisi’nde öğretim üyeliği yaptı. Bürokrasi ve Bakanlık deneyimi var.. Dayı tarafından devletin derinlerine uzanır.. Osmanlı’yı bilir, Türkiye’yi bilir. Amerikan ilişkilerini bilir.. (Bu giriş biraz Sonervari oldu.. HCG dayısını kendi seçmedi, doğduğu ana-babayı kendi seçmediği gibi)
Keşke Celal Güzel anılarını yazsa..
Güzel, Erbakan’la çalışırken 78’de biz halef selef olduk. Güzel o zaman öğleye kadar Erbakan’la, öğleden sonra Demirel’le, akşam da Türkeş’le buluşurdu. Daha sonra Özal’ın ikizi gibi çalıştı o zor dönemde..
Demirel anılarını yazmaz. Yazsa da gerçekleri yazacağından kuşkuluyum..
Ne yani, Ragıp Gümüşpala’nın nasıl vefat ettiğini ve kendisinin bir gecede nasıl AP’nin başına getirildiğini mi anlatacak? Nurlu Süleyman, Morisson Süleyman hikayelerini mi anlatacak? 1. ve 2. MC ve o dönemde olanları mı anlatacak?..
Amerikalılarla ne konuştuğunu, darbecilerle pazarlıklarını, soğuk savaş sürecinde yaşananları mı anlatacak?
Anlatamaz!.
Bırakın Demirel’i, “aile dostu” Dülger bile anlatamaz o dönemi. Cindoruk da anlatamaz.. DYP’yi nasıl kurduklarını, Banker Bako olayını mı anlatacak?..
Geçen gün “Demirel Kuleli sokaktaki ofisinin kapısına kilit vurdu” diye bir haber vardı.. Haberin alt başlığı: “Darbeler bile bitiremedi, Gökçek ipini çekti”
Demirel Kuleli sokaktaki ofisini arka kapıdan terketmiş..
Demirel’in Ergenekon ilişkisinden söz ediliyordu.. Burada özel kasalarda özel belgelerini saklıyordu.. Halkın ağzı torba değil ki, birilerine göre Demirel, 8 kolideki çok özel gizli dosyaları “biraderi”ne emanet ederek imhasını istemiş.. Gerçekten böyle bir belge var mı, imha edildi mi bilmiyoruz.. Ama bu gelişme Demirel’in artık dükkanını kapattığının bir işareti..
Orası sıradan bir think tank kulübü değildi.. Encümen-i Danişvari bir buluşma noktası idi. Diplomatlar, politikacılar, emekli askerlerin, bürokratların, akademisyenlerin buluşma yeri..
Kartelin kapatmayla ilgili gerekçesi ilginç: “Kuleli sokaktaki ofsin doğagaz faturasının yüksek gelmesi ve giderleirn artması nedeniyle kapattı”.. Kayınbiraderi Ali Şener’e ait, Gaziosmanpaşa Kuleli sokak 15 numaradaki müstakil bina 2000 yılının Eylül ayından bu yana kullanılıyordu..
Demirel burada 8 Mayıs 2008: Eski ABD Büyükelçisi Ross Wilson, 16 Haziran 2005: Eski DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, 17 Kasım 2002: AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 7 Ağustos 2002: YTP Genel Başkanı İsmail Cem, 3 Mayıs 2002: Azerbaycan İçişleri Bakanı Ramil Usubov, 7 Eylül 2002: Eski DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’le görüşmüş. Tabii bunlar rutin.. Asıl bu mekan, Türkiye’yi yönetmek isteyen kadroların buluşma adresi idi.. Kayıtlarda Demirel’in özel çalışma ofisi olarak geçiyordu..
Bana kalırsa Demirel Ergenekon konusunda geri dönüş olmadığını gördü ve işler daha kötüye gitmeden dükkanını kapattı.
Eğer inatlaşsaydı, Hacı Ali Demirel’den Nesim Malki’ye, Demirel’in yakın çevresinden bir çok kişinin adının geçtiği, karanlık odanın gündemi olan sır konular ortaya çıkabilirdi..
Aslında doğalgaz fiyatları bahanesinin arkasına saklanmadan “son üç yıldır konuta eskisi kadar uğrayamayan 84 yaşındaki Demirel’in, ilerleyen yaşı, eşinin ve kendisinin sağlık sorunları ile konutun masraflarını dikkate alarak ofisi kapatma kararı verdiği belirtiliyor” gerekçesini söyleseler daha şık olurdu..
Demirel dükkanı kapayıp “ofisinin arka kapısından çıkarak evine dönmesi”, “iddialarının ve misyonunun bittiği, emekli edildiği” şeklinde yorumlanıyor.. Demirel böylece, siyaseten, “ölmeden mezara konulan biri”. İşmardan anlayan bir lider olarak, birileri kapısına dayanmadan “Beni bırakın, ben gidiyorum” dedi.. Düşmeden inmeyi tercih etti! Çünki muz kabuğunu gördü! Zaten artık 84’üne gelmişti ve emekli olma vakti çoktan gelip geçmişti..
Demirel gittikten sonra onu izleyecek birileri daha çıkacaktır..
Demirel’den önce geçen gün Apo “Ben artık bu oyunda yokum” diye ilk sinyalini vermişti..
Bakın bundan sonra bu hesaplaşma daha fazla keskinleşecek..
Demirel gizli belgeleri imha etti mi bilmiyorum ama, onu imha edecekler, etmeden önce kopyasını almış olabilirler. Bu kopyalama çok daha önceden de yapılmış olabilir..
Sonuçta son elli yıla damgasını vuran bir adam, resmi kayıtlara göre “doğalgaz faturasına yenik düştü” ve siyasete veda etti! Darbelerle sindirilemeyen Demirel’i bir doğalgaz faturası bitirdi!
EGO, Morissonun “Süper ego”sunu bitirdi!
Teşekkürler Gökçek, teşekkürler EGO! Türkiye size minnettardır!.
Ve sayın Ergenekoncular, Demirel’in bile dansedemeyeceğini anladığı bu kaypak zeminde siz de dansedemezsiniz.. İsterseniz oyuna devam edip etmemeyi bir daha düşünün.. Selam ve dua ile..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi