Afedersiniz, sizin anketiniz mi, yoksa anketçiniz mi daha iyidir?
“Anketçiler, Majestelerinin dalkavuğudur sadece..” diyen büyük düşünür kimdi sahi! Yoksa öyle biri yok mu idi?
Son günlerdeki anketlere bakıyor musunuz..
İşte en yüksek sonuçlar:
AK Parti % 60
CHP % 40
SP % 25
MHP % 24
DSP % 18
En düşüklere gelince:
AK Parti % 35
CHP % 17
MHP % 7
DTP % 5
SP % 3
Sonuç bu rakamların arasında bir şey olacak.. Herkesin gönlünden geçeni alt alta toplarsanız % 250 gibi bir orana ulaşırsınız.. Yani toplamda rakamlar % 150 şişirilmiş.. Oy oranı küçüldükçe, şişirme oranı artıyor..
Ben de bir tahminde bulunayım dedim ama herkes bana kızar.. Kimse en fazlasından bir aşağısını kabul etmiyor..
DSP Genel Başkanı “Seçmen şaka yapmazsa, halkın nabzı 2. parti olduğumuzu gösteriyor” diyor.
Sayın Sezer, bu seçmen çok şakacıdır.. Onun için de siz bir komedi/mizah ustasını kadronuza katarak doğru bir tercih yaptınız ama, bu millet komedyeni kürsüde değil sahnede sever..
“İşsize iş, aşsıza aş, her vatandaşa maaş” sloganı ile meydanlara çıkan Bağımsız Türkiye Partisi’nin mütevazı bir hedefi var: 300 belediye..
Açı doyuranı da var, çıplağı giydireni de!
Ben şu kadarını söyleyeyim. Mesela bir gazete, bir internet sitesi, kendi okurları arasında bir kamuoyu araştırması yaparsa, ortaya çıkan sonuç Türkiye ortalaması değil, o gazetenin ya da sitenin izlyicilerinin eğilimini gösterir.
Hatta o eğilimi bile göstermez. Bir çok kişi bu sonuçları ciddiye almadığı için ilgi duymaz. Bazıları da işi abartıp, eşi dostu arayıp, o siteye girip oy kullanmalarını örgütler.. Yani o konuda bile ciddiyet yoktur..
Cuma namazı saatinde Fatih’te anket yaparsanız namaz kılanların siyasi tercihini görmezsiniz.. Ders saati dışında da gençleri yakalayamazsınız.. Maç saatinde futbol meraklılarına ulaşmanız çok kolay değil..
Birkaç ciddi şirket dışında bir çoğu bu konuda ciddi değil.
Bir de şu var, ulaşılan sonuçlarla, açıklanan sonuçlar her zaman aynı olmayabiliyor. Yani anket sonuçları denen şey toplum mühendisleri tarafından güçlü gözükmek, kendi tabanına moral vermek, motivasyon sağlamak, karşı kanadın seçmeninin aklını karıştırmak için kullanılan bir oyun olabiliyor..
Bu anketlerin bir tek faydası olabilir, o da kimin gerçekleri nasıl ve ne ölçüde çarpıttığını görmeniz açısından bu sonuçlar işe yarayabilir. Siyasilerin tahminlerindeki isabet ya da ciddiyeti görmek açısından da bu sonuçlar önemlidir.
Ben şu kadarını söyleyeyim. AK Parti 1., CHP 2. parti.. İki parti arasındaki oy farkı da biri diğerinin iki katına yakın olacak gibi gözüküyor.. Ama seçmenin kafası karışık. Önemli bir seçmen kitlesi kararsız. Kararsızlar hem sağda hem solda var.. Sol seçmen DSP’ye de güvenmiyor, CHP’ye de. Ama ulsalcı cephe eleştirse de CHP’ye gidecek gibi gözüküyor.. Bir kısmı ise sandığa bile gitmeyecek gibi.
AK Parti’ye kızanlar da, AK Parti oy kaybına uğrarsa CHP aradan sıyrılır mı korkusunu taşıyor.. ETÖ ve Doğan medianın hedefi AK Parti’nin oyunu, geçen seçimin altına, hatta % 40’ın altına çekmek..
Yani siyasi tercihler umut üzerine değil, korku üzerine kurulu..
SP bu seçimde oyunu artıracak. MHP ve DTP ise oy kaybına uğrayacak gibi..
Daha isabetli bir tahmin için son haftayı görmek gerekiyor..
Muhalefetin ekonomik kriz, yolsuzluk, ulusal tercihler ve dış ilişkiler üçgeni üzerine kurulu planları pek işlemiyor.. Döviz ve sanayi üretimi rakamındaki düşüş, işsizlik, ekonomik durgunluk bile seçmen üzerinde çok fazla etkili olamadı..
Son günler neyi getirir bilmem ama, il genel meclisinde % 10 seviyesini 2 partinin aşması benim için sürpriz olmayacak..
Bakalım hangi aday, partisinin ortalamasından çok oy alacak. Bir de o var..
Benim size diyeceğim o ki, “anketsiz kalmayın, ama anketlere de çok fazla inanmayın..”
Siyasiler her zaman kendilerini oy ambarında görürler.. Bu işe öylesine bir aşkla bağlanmışlardır ki, kendi hayallerine gerçekten gönülden inanırlar. Başkasının da inanmasını isterler. İnanmayana kızarlar..
Bazı yalanlar, bazı siyasetçilere gerçeklerden daha tatlı gelir.. Bazıları kendilerini kandırır, bazıları da başkalarını kandırmayı sever..
Bakalım seçim sonuçları üzerine tahmin bahsine girenler, gerçekler ortaya çıkınca ne yapacaklar..
Oysa bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde hayır olabilir..
Küçük dünyamızda bir bardak suda fırtınalar kopartıyoruz.
Oysa herkes imtihandadır ve hayat devam etmektedir.
Allah (cc) ise servet ve iktidarı ülkeler ve halklar arasında dönüp dolaştırmaktadır. Gerçek hüküm ve iktidar sahibi ise ancak kendisidir..
Selam ve dua ile..