Siz!
Siz, adı Ergenekon iddianamesine geçmeye aday meçhul gazeteciler..
Siz ey zulüm kalesinde kalebentlik yapan, kiralık kalemler! Eklemlenmiş gazeteciler..
Bu dünya etme bulma dünyasıdır..
Adalet bir gün herkese lazım olur.
Şarkılarda “Erkekler ağlamaz” dese de, siz ağlayın, rahatlarsınız, içiniz açılır..
Daha bunlar ne ki, bekleyin, kimbilir daha neler gelecek başınıza..
Başkalarının onuru ile oynarken iyi mi idi?
Kimi intihar etti, kimi yurdundan oldu..
“Fethullah Gülen dosyası”ndan sonra sıra bana gelmişti! Bir hafta hız kesmediniz.. Topyekun saldırıya geçtiniz..
O gün oğlumun düğünü vardı biliyor musunuz.. İnsanların aile şerefi ile oynamak ha!
Yazdığımı iddia ettiğiniz yazıyı yazanlar beraat ederken, ben yazmadığım yazıdan mahkum edildim. ‘Gık’ınız çıktı mı? Bana hakaret etmek sebestti, ama benim eleştirmem suçtu. Bulunamadığım için gıyabımda karar verip, ardından evim haczedilirken neredeydiniz?
Benim hakkımda yaptığınız yayınlar sonucu mahalleli korkusundan pencerelerine bayrak astı, çocuğumun okul sırasında yanına kimse oturmadı.
Eserinden alıntı yaptığım eser sahibini ekrana çıkartıp, estirdiğin terörle, adama o sözlerini nasıl da yalanlattınız!
Oysa yaptığınız yayın yalandı. Hukuk dışı idi. Ben o zaman ağlamadım. Kimseyi tehdit de etmedim.. Bir yere de gitmedim..
İşte böyle..
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..
Ağlama, ağlama..
Yoksa hesap sorulmasından, senin bildiğin, başkalarının bilmediğini sandığın telefon görüşmelerin, servis bağlantıların ortaya çıkar mı diye korkuyorsun..
Andıçlar, adına media tetikçiliği denilen ya da media linci denilen operasyonları biliriz.
“Yiğitlerin er meydanı” diye racon kesmek kolay.
Şeyhle fahişe birbirine karıştı bu memlekette, adam mürit mi, haham mı belli değil.
PKK sanığına selam duran generaller, bebek düşmanı ilan edilen işbirlikçiler gördük..
İlk örnek ve tek örnek değilsin..
Eğer ipin çekilirse, öbür tarafta yalnız olmayacaksın..
Nasıl insafsızdın ama, ne acımasız bir adamdın..
Çekmecende kaç kişinin daha kasedi var..
Kaç kişiyle pazarlık yapıp, adamları sindirdi adamların, kaç kişiye diyet ödettiniz, haraca bağladınız.
Her şey vatan içindi değil mi, icabında muhaliflerinize karşı “her türlü puştluğu yapmakla” emrolunmuştunuz efendileriniz tarafından. Gayeye giden her yol meşruydu, yalan-dolan, iftira, kaset montajlamak mübahtı değil mi?
Çöplükte öten horoza benziyordunuz.. Bataklık gülleri sizi!
Derin sermayenin göbeğinde, karanlık ve kanlı ilişkilerin merkezinde, vatan, millet, ahlak, dürüstlük ahkamı kesmek iyiydi değil mi?
Aynı ülkenin çocuklarını birbirine kırdırmak için ne tezgahlar çevirdiniz.. Mumcu öldürüldüğünde neler yazdınız köşenizde.. Diğer faili meçhuller döneminde de aynı şey oldu. Sivas’ta da!
Sen ey meçhul gazeteci.. Kiralık kalem..
Dokunulmaz olduğunu sanıyordun değil mi? Şimdi umut bağladığın dağlara kar yağınca hemen panikledin.. Sen herkese her şeyi söyleyecektin, ama sana kimse dokunamayacaktı. Çünkü sen amiral gemisindeydin.. “Topyekun bir savaş”ın media üzerinden sürdürülen ajanıydın değil mi?
Melek maskeli şeytan!
Korkunun asıl sebebi bu olsa gerek..
Media, mafia, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK arasındaki karanlık ve kanlı ilişkiler ortaya dökülmeye başlayınca nasıl da panikledin..
Daha Çevik Bir’i çağırmadılar ki? Daha Karadayı ifade vermedi. Sezer’e sıra gelmedi daha. İpin ucu yargıya uzanmadı tam olarak! Daha bu işin media ve sermaye içindeki uzantıları deşifre edilmedi. Özden Örnek daha ifade vermedi. Hemen panikleme..
Sen başkalarının peşine koşup kovalarken iyiydi, biri “Sana yaptıklarını ödeteceğim, nereye gidersen git, peşinde olacağım” deyince cıyak cıyak bağırıyorsun, “Tehdit ediliyorum” filan diye ortalığı velveleye veriyorsun..
Sakin ol. Bir sakınleştirici al, bir psikoloğa git.. Sakin ol..
Kalabalıklar arasında yalnız yaşıyorsun.. Bundan sonra böyle giderse, göreceksin, çevrendekiler seni daha da terkedecek.
Devran döndü. Göreceksin, sizler için gelecek günler, geçen günleri aratacak..
Güvendikleriniz; kendi başlarının derdindeler. Sizin yüzünüze bakan bile olmayacak artık. Ara istersen, telefonuna bile çıkmazlar.. Ama dikkat edin, dinleniyor olabilirsiniz..
Derin güçler adına neler yaptınız neler. Hatırlayın hele bir. Dudaklarınız uçuklar..
Darbeciler aşkına hadi konuşun şimdi..
Yine de, işkence görürsen, bir haksızlığa, adaletsizliğe uğrarsan unutma, yine de yanında olurum..
Çünki Allah’a (cc) söz verdim. Bir kişi ya da topluluğa olan öfkem beni onlar hakkında adaletsizliğe sevketmeyecek. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olacağım.. Celladımın bile hakkını savunacağım.
Sizin bile!
Selam ve dua ile..
Not: BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmesinin üzerinden 30 saate yakın zaman geçtiği halde, henüz kendisine ulaşılamadı. Umudumuzu sürdürmek istiyoruz. Allah’tan niyazımız bu..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.