28 Şubat devam ediyor.. Erkaya davası da!
27 Nisan’ı da unutmadım ama, zaten 28 Şubat devam ediyor..
Boşuna değil; “Paşalar tutuklanınca terör eylemleri hız kazandı” iddiası. Çağdaş yaşamcıların bilgisayarlarındaki silinmeye çalışılan dosya, bu örgütlerin ne haltlar karıştırdığını açık-seçik ortaya koyuyor..
Güven Erkaya hayatta olsaydı, herhalde en çok konuşulan isimlerden biri o olacaktı.. Öldü ama; ailesi, açtığı dava ile bu süreçte Erkaya’yı gündemde tutuyorlar..
Dün Erkaya davasının sonucu, evimin icra yoluyla satışı ile ilgili ikinci açık artırma yapıldı..
Aileden kimse yok tabii. Avukatları katılıyor.. Davayı açan avukatlardan biri, davanın sonunu görmeden öldü. Bu arada o avukatın ailesi de dava açabilir, ona da hakkımı helal etmiyorum. Erkaya ailesine de.. Aslında Ergenekonculara, 28 Şubatçılara, 27 Nisan post modern e-darbesine destek verenlere de hakkımı helal etmiyorum.. Sezer’e, Demirel’e daha birçok kişiye!..
Bugün Ergenekonla bağlantılı olarak birçok ilde birden PKK’ya karşı bir operasyon başlatıldı.. Bu arada Dalan arazilerinde kazı devam ediyor..
İnanıyorum bir yerden, hem bu Erkaya davası, hem de 312 General davası ve Tolon davası ile ilgili de şok belgeler çıkacak.. Yargıyı nasıl etki altına aldıklarını göreceğiz..
Yani benim evimin icra davası da 28 Şubatçıların tezgâhladıkları yan bir Ergenekon davası.. Hedef seçtikleri, andıçladıkları gazetecileri işte böyle baskı altına alıp, sindirmeye çalışıyorlardı. Media içindeki tetikçileri ile yıpratma kampanyaları düzenliyorlardı..
Hep söylüyorum ya, bunların, Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, STK’lar içinde; yargıda, birçok yerde adamları var.. Sadece Mediayı değil, yargıyı da, Bürokrasiyi de etki ve baskı altına alıyorlar. Tehdit, şantaj, iftira her şey var bu alemde.. Boşuna mı fişliyorlar adamlar! Akreditasyon uygulaması boşuna mı, Brifingler laf olsun diye mi yapıldı?
Bostancı'da bir başkomiserin şehit olduğu ve bir vatandaşın hayatını kaybettiği çatışmalarla ilgili şok bağlantı ortaya çıktı. Polisle çatışan Devrimci Karargah terör örgütünün lideri olan Orhan Yılmazkaya'nın Ergenekon tutuklusu 4 önemli isimle telefon görüşmesi yaptığı ve bunun üzerine operasyon düzenlendiği ortaya çıktı. Yılmazkaya'nın, Ergenekon tutuklusu Muzaffer Tekin, Mete Yalazangil, Birol Başaran, Zeki Yurdakul'la telefon görüşmesi yaptığı ve bunun Ergenekonun ikinci iddianamesinde yer aldığı öğrenildi.
Devletimizin her türlü örgütü var görünüyor ki, Şeyhi de var, Fahişesi de.. Tarikatı da var, Marksist örgütleri de. Türkçüsü de var Kürtçüsü de.. Camide de varlar, Cemevinde de... Tarikatçısı da var, din karşıtı da.. Olmayan yok ki! Şeriat da gelecek olsa komünizm de gelecek olsa onlar getirecekler zaten!
Bu düzenin çarkına çomak sokuyorsan, işte o zaman böyle oluyor..
Bu Erkaya ailesinin açtığı dava, göreceksiniz geri tepecek ve bu iş bir bumerang gibi dönüp sahibini vuracak.. Yanlış hesap bu defa AİHM’den dönecek gibi.. Bu işin mutlaka bir gün kokusu çıkacak.. Bu hukukdışı uygulamaya karışanlar pişman olacaklar.. Bu ‘hukuka aykırı serüven’de rol alan herkes pişman olacak.. Onların yakasını bırakmayacağım.. Bu iş burada bitmeyecek..
Hukuk içinde, zor, pahalı, zaman alıcı bir süreç de olsa ben çözüm bulunabileceğine inanıyorum..
Sonunda Allah’ın dediği olacak..
“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” demişler. Çıkar bu “ah” onların içinden bir gün. Pişman olurlar olmasına da, ben davamın hukuki zeminde takipçisi olmaya devam edeceğim..
Birileri inanırlar mı bilmem ama, “ahiret günü” diye bir gün var.. Bir diğer adı “Din günü”.. “İlahi Adalet” de derler buna.. O gün görüşeceğim çok kişi var.. Hakimlerin, savcıların, avukatların, zulmeden güçlülerin de sanık olacakları ve güçsüz mazlumların hesap soracakları bir gün o gün.. Kralların kölelere hesap verecekleri gün! O gün var, ama o günü beklemeyeceğim, bugün de yapacaklarım var!
Bu adamlara benim hakkımı niçin helal etmediğim, Ergenekon davasının iddianamesindeki ifadelerden şimdi daha iyi anlaşılıyor değil mi?
Bir gün yaptıklarından mutlaka pişman olacaklar.. Ama geç olacak korkarım..
Bayan Eruygur’un eşinin internete düşen telefonunu hatırlıyorsunuz değil mi? Bakarsınız yarın Erkaya’nın eşinin avukatı ile, avukatın birtakım yargı mensupları ile telefonu da çıkar..
312 General davasında kimse birbiri ile görüşmedi mi? Çıkar bir gün gizli kalan gerçekler.. Tolon Paşamızın yargı sürecinde konuşmaları takılmıştır belki dinlemeye ve onlar da çıkar bir gün.. Bu zalimlere yardım edenler de bu vebalden paylarına düşeni alırlar o gün..
Bu iş burada bitmedi. Yeni başlıyor.
İcradaki satışta gelinen son nokta ne ve bundan sonra ne yapacaksınız derseniz..
1-Satış, yeterli teklif gelmediği için düştü. Yeniden satışa çıkacaklar..
2-Satışın iptali için itirazımız vardı. Binanın metrekare ölçümü yanlış yapılmış... İlan edilen metrekare 88 değil 145 olacaktı, imar planındaki duruma göre. Net de 88 değil. Ayrıca değer takdiri için yaptığımız başvuru reddedildi. Reddetme gerekçesi, masraf yatırılmadığı iddiası. Oysa masraf yatırılmıştı.. Bu iki sebebten dolayı satışın iptali gerekiyordu.. Kaderde varsa rızık, nasib neyse o olacak..
3-Dosya AİHM’de karar aşamasında. Bu arada Bakanlığa dostane çözüme gidebileceğimizi belirttim.. Yeniden yargılama gündeme gelebilir. O zaman bana ödenecek tazminatın, bu kararı verenler, hukuka karşı hile yoluna başvuran Erkaya ailesi ve avukatlarından geri alınması için vereceğim bir hukuk mücadelesi var. Yani Erkaya ailesi ve avukatlarının kamuya yükledikleri maliyeti geri ödemeleri gerek. Benim devletten alacağım tazminatın sizin cebinizden çıkmaması lazım..
Ben yaşarken bu dava öyle hemen bitmez. Öbür dünyada bu defter yeniden açılacak.. Yanlış yapanlar, yaptıkları işin altında kalırlar.. Benden öyle kolay kurtulamayacaklar..
İnce ve uzun bir yolun başındayız.. Hukuk yolu içinde kalarak, hakkımı arayacağım. Sonuna kadar.. Ta ki, birileri için ibret dersi olsun bu. Her kuşun etinin yenmeyeceğini bilsinler. Yapanın yanına kâr kalmayabileceğini görsünler.. Ben, katlanmak zorunda olduğum zorluklar, bir direniş mücadelesi için emsal teşkil etsin, benzer haksızlıklara uğrayanlar için baht kaynağı olsun, çetelere karşı direnmeyi öğrensinler diye direneceğim..
Unutmamak gerekir ki, bir insana yapılan bir haksızlık bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir..
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.