Obama’ya mektup

Başbakan Erdoğan’ın yerinde olsaydım ‘Türkiye el bebek gül bebek avutulacak, aldatılacak bir ülke değil’ demezdim şöyle bir mektup yazardım:

Sayın Başkan, Türkiye güdülecek bir koyun değildir. Geçmişte Rum lobisini Demokles’in kılıcı gibi tepemizde sallarken şimdi adını bile anmıyorsunuz. Onun yerine Ermeni lobisini koydunuz. Bu değişikliğin nedenini anlıyor ve sizin vurguladığınız değişimden farklı olduğunu, bu tehdidin sizden önce kaldırıldığını biliyoruz. Ermeni savunuculuğunun onların vereceği oylar nedeniyle olmadığını, ABD’yi yöneten gücün Müslümanları terörist ilan edip, siyahileri dışlayıp daha sonra onlara yakın birini başkan seçtirebilecek güce sahip olduğunun farkındayız. Ayrıca Ermeni soykırım iddialarının abartılarak canlı tutulmasının Ermenilere bir şey kazandırmayacağı da açık. Geçmişte yüzyıllarca birlikte yaşamış insanların acılarını unutturmak yerine ülkemize yönelik politikaların uygulanmasında bir koz olarak kullanılmasını doğru bulmuyoruz.

Türkiye olumsuz davranışların halklardan kaynaklanmadığının, bunların yöneticilerin hatalarının sonucu olduğunun bilincindedir ve hiçbir halka düşmanlık duymamaktadır. Ancak düşmanca tavırları olan yönetimlerle yapılan mücadelelerin halklar arasında düşmanlık yaratabileceğini bildiği için bunları engellemeye çalışmaktadır. Barış küskün tarafların el sıkışmasıyla mümkündür ama ne zaman elimizi uzatsak havada kalmaktadır. Geçmişte kardeşçe yaşayan insanları birbirinin katili olmaya itenler daha sonra yarattıkları düşmanlığı politikalarında bir araç olarak kullandılar. Sizin böyle davranmayacağınızı umuyoruz.

Soykırım iddialarını politikanızın bir aracı olarak kullanmamanızı, taleplerinizi doğrudan ifade etmenizi rica ediyoruz. Zaten bu örtünün altındaki hesapları anlıyoruz ve politikamızı ona göre belirliyoruz. Bu nedenle Ermeniler üzerinden yürütülen hesaplar anlamsız kalmakta, sadece birbiriyle yeniden kardeşçe yaşaması mümkün olan halkları karşı karşıya getirmektedir.

Türkiye ile ABD arasında tüm dünyayı etkileyecek ilişkilerin başlangıcında bizi yönlendirmek yerine açık politikalar izlenmesinin daha iyi sonuçlar almaya yardım edeceğini düşünüyorum. Bu nedenle lobilerin sözde etkilerini bir yana bırakıp gerçekleri konuşalım. Böylece Ermenileri çatışmanın ortasında kalanların uğrayacağı zararlardan da korumuş oluruz. Eğer sözlerime itiraz edip Azerilerin de yönlendirildiğini ve onların da uygulanan politikalarda bir araç olarak kullanıldığını söylerseniz sessiz kalırım. Çünkü Azerilerle karşı karşıya gelmek oyunun başarısını sağlar.

Bu mektup hayalidir ve uygulanması gereken politika hakkındaki düşüncelerimi ifade etmektedir. Buna ek olarak bugünkü Ermeni yöneticilerine bir önerim olacaktır. Büyük güçlerin hedeflerine ulaşmak için sizi kullanmalarına izin vermeyin. Sizi çevreniz için bir tehdit haline getiriyor ve izole ediyorlar. Türkiye sizin ve kimliğiniz için bir güvencedir. Geçmiş, her iki taraf açısından, daha gerilerdeki dostluklara dönüşebilir.