Kürt sorunu çözülüyor mu?
Kürt sorununun çözülme aşamasında olduğuna dair olumlu gelişmelerden söz ediliyor. Başından beri sorunun ne olduğu bilinmiyordu daha doğrusu herkese göre farklı bir Kürt sorunu vardı. Şimdi herkes kendi anlayışına göre sorunun çözümü konusunda olumlu ya da olumsuz bir tavır sergileyecek. Olayı, başından beri, bölgedeki çatışmanın bir parçası olarak gördüm ve çözümün bütünle birlikte olacağını düşündüm. Eğer bir çözüme ulaşılacaksa bunun Kürtlerin yaşadığı bütün bölgeyi kapsayacağı ama esas çözümün bunu da aşıp Ortadoğu’nun yeni biçimini belirleyeceği söylenebilir.
ABD hem Birinci Körfez Harekatında hem de Irak’ı işgalinde sudan sebepler ileri sürdü. Görünür gerekçelerinin hiçbiri Irak’a yönelik politikasını gerekli ve haklı göstermiyordu.
Bölgede etkisini artıran Arap sosyalizmi, Baas görünüşte sol bir hareket olmakla birlikte ABD karşıtlığı baskın niteliğiydi ve bana göre bu amaçla ortaya çıkarılmıştı. Bu sol hareket Türkiye’de Batı karşıtı olarak değerlendirildi ve arkasında SSCB’nin olduğu düşünüldü. Bana göre çatışma bloklar arası değil Batı bloğu içindeydi ve SSCB sadece bundan faydalanmak isteyen konumundaydı.
Türkiye’deki Kürt hareketi başlangıçta etnik milliyetçi değildi, bölgedeki sol hareketin bir parçasıydı ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından destekleniyordu. Şimdi Birinci Körfez harekatının önemli sebeplerinden birinin bölgedeki bu Kürt hareketinden ABD’nin duyduğu endişe olduğunu söylersem abarttığımı düşünebilirsiniz ama bu sebep Arap milliyetçiliği kadar ağrırlıklıydı.
ABD’nin açmazı şuydu: Bağımsız bir Kürt devletini desteklerse Türkiye’yi kaybedecek, Türkiye’nin yanında yer alırsa Kürtleri karşısına alacaktı. Bu durumda orta bir yol izledi ve Türkiye’nin Kürt kimliğini tanıması ama bağımsız bir Kürt devletine izin verilmemesini benimsedi.
Türkiye bölgedeki sınırların değişmemesini istiyordu. Oysa eğer sınırlar aynı kalsaydı tarih neden söz edecekti? ABD’nin bölgedeki savaşının bir sınır değişikliğine neden olması neden şaşırtıcı olsun? Irak’ta süren savaş muhtemelen sadece bir kurgudan ibaret olan Irak’ın tasfiyesi sürecinin bir başlangıcı olabilir. Kürtler bağımsız bir devlet değil özerk bir bölge oluşturur ve bu bölge Türkiye ile yakın ilişkiler içinde olur. Çözülecek sorun Kürtlerin tek bir özerk bölgede toplanıp toplanmayacağıydı. Türkiye’de yerel yönetimin güçlendirilmek istenmesi bunun bir adımı mıydı?
Çözüm için önerimi tekrarlıyorum: Türkiye’nin idari yapısı değişmemelidir. Soya dayalı siyasal yapılar yerine bütüncül yönetimler sürdürülmeli ve kimlikler bu yapı içinde özgürce ifade edilebilmelidir. Kuzey Irak’taki Kürtler Türkiye içinde serbestçe hareket etmelidir. Türk dilinin ortak dil olması bir soyun önceliği değil tarihi gelişimin doğal sonucu kabul edilmelidir. İnsanları belirli coğrafyalarda yaşamaya zorlamak onların gelişmesini engeller. Bir arada yaşayan insanların sahip olduğu değerler onların bir bölümüne ait olmaz. Bunlar ortak değerlerdir ve oluşumunda herkesin payı vardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.