Kürt sorununda herkes taraftır
Kürt sorununda kendilerini taraf sayan ya böyle kabul ettirmek isteyenlerin olduğu görülüyor. Bir ülkenin vatandaşlarından bir bölümünün bir sorunu varsa bunu çözmek herkesin görevidir. Eğer bazı kimseleri taraf kabul edersek farklılıkların ve bundan kaynaklanan farklı muamelelerin olduğunu kabul etmiş oluruz. Bu durum rejimin yeniden tanımlanması anlamına gelir ve bu sadece Kürtleri değil herkesi ilgilendirir.
Türkiye bir soy ve din devleti değildir ve böyle algılanmamalıdır. Bu ülkenin geleceğinin sorumluluğunu taşıyan ve birlikte yaşamaktan şikayeti olmayanların topluluğudur ve bu kişiler arasında bir öncelik söz konusu değildir. Herkes kanunların verdiği haklardan eşit olarak faydalanır ve kanunlar yeterli değilse kuralları içinde değiştirilir.
Kürt sorununu, başından beri, ülkenin sorunu olarak gördüm ve çözümünde katkımın olması gerektiğini düşündüm. Ancak bundan faydalanarak kendilerine siyasal ya da maddi çıkar sağlamak isteyenler vardı ve bunların kullandığı ultra vatanseverler çözümsüzlüğü körükledi. Ülkeyi çok sevdiğini, bölünmeyi engellemek istediğini söyleyen kişiler sorunu büyüttü. Bunların sloganı terörü önlemekti ama yaptıkları terörün artmasından başka bir işe yaramadı.
Herhangi bir vatandaşın kendini ezik hissetmesi, kimliğinin yadsındığını düşünmesi sadece onların değil hepimizin sorunudur. Ancak onların kendilerini bir taraf olarak görmesi yanlıştır çünkü hepimiz onların tarafındayız.
Bazı Kürt kökenli siyasetçilerin ülkenin yapısını değiştirip bir federasyon olmasını istemelerini doğru bulmuyorum. Bizim kültürümüz farklılıkları ayrışma sebebi saymaz. Batılı ülkelerdeki federatif yapı insanların birbirinden farklı oldukları ve bu nedenle herkesin kendisini yönetmesi gerektiği düşüncesine dayanır. Herkesin kendi kültür değerlerini muhafaza ederek eşit vatandaşlar olması halinde böyle bir yapılanmaya gerek kalmaz. Başkalarını taklit etmek yerine kendi özgün bir insan anlayışımız üzerine inşa edilmiş bir devlet yapısına sahip olmamız daha doğru olur. Her konuda başkalarını örnek alıyoruz ve onlara benzemeye çalışıyoruz ama bu konuda başkalarına örnek olabiliriz.
Kürt olmanın ülkeyi yönetmekte bir engel olmadığı, her göreve geldiklerini söylediğimiz zaman bu yerlere bir Kürt olarak gelmek istendiği söyleniyor. Önümüzdeki günlerde bu engel de ortadan kalkmış olacak ve herkes kendi kimliğiyle her yere gelebilecek. Çabamız bu yolu kapayıp ayrışmak değil farklılığın yüzümüzün şekli gibi doğal karşılandığı bir ortamı yaratmak için olmalıdır.
Başbakanın farklı soy ve kültüre sahip olanların göçe zorlanmasının yanlışlığı konusundaki sözlerine katılıyorum ve sadece Kürtleri değil herkesi kucaklayan bir devlet olacağımızı umuyorum. Zaten mübadelenin bizim bir tercihimiz değil ödemek zorunda kaldığımız bir bedel olduğunu düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.