Venezüella anayasa reformu aslında ne hakkında?
Venezüella ulusal anayasasının 69 maddesinin değiştirilmesine ilişkin son öneri etrafında farklı görüşler ifade ediliyor. Ulusal ve uluslararası basın-yayın organları, ilgilerini reform önerisine ve buna karşı yürütülen protestolara yönelttiler. Ama, ana akım basın-yayın organları, başkanlık dönemi sınırlamasının kaldırılması gibi daha küçük ve daha az manidar kısımlara odaklanmak yerine, reformun manasını ve amacını anlamayı sağlayacak bağlam ve analizler sunmakta her zaman olduğu gibi yetersiz kaldılar.
Venezüella anayasal reformunun ana yönelimi ve bunun ülkede süregelmekte olan daha geniş siyasal süreç tablosuna ne derece uyumlu olduğu konusu, ana akım değerlendirmelerde mevzubahis edilmedi. Bu reformların dayandığı daha geniş bağlamı ve bunun Chavez hükümetinin siyasi programında oynadığı hayati rolü bir yana bırakan büyük medya, reformun temel amacının iktidarı başkanlığın ellerinde yoğunlaştırmak olduğu bir görüntü yarattılar. Venezüella’nın Hugo Chavez’i, bu sefer kendisine ömür boyu başkanlık sağlayacak bir anayasa reformunu kullanarak, bir kez daha, muazzam petrol zenginliği üzerine kurulan iktidar arsızı bir otokrat, üçüncü sınıf bir diktatör olarak peydahlandı.
Peki ya Venezüella anayasa reformu önerisi aslında ne hakkında? Yalnızca Venezüella’nın popüler başkanının iktidarı gasp etme emellerinden mi ibaret? Yoksa bu geniş çaplı anayasal değişikliklerde daha derin ve önemli bir şeyler mi var? Sadece Chavez’in ülkede geliştirmeyi planladığı siyasal tasarıyı ve bunun gerektirdiği özel siyasal, iktisadi ve toplumsal yapıyı kavramak bile, anayasa reformunu daha geniş bir bağlama oturtup, Chavez hükümetinin gelecek planlarına zemin hazırlamakta oynadığı gerçek rolü anlamamızı sağlar.
21. Yüzyıl Sosyalizmi için sahneyi hazırlamak
Başkan Chavez Aralık 2006’da yeniden seçilmesinden uzun zaman önce, Venezüella’yı sosyalizme yöneltme niyetini açıklamıştı. Venezüella’nın ve dünyanın büyük bir kısmının başına musallat olan belaların kapitalizm içerisinde çözülemeyeceğine kani olan Chavez, yeni bir tür sosyalizm önerdi: 21. Yüzyılın Sosyalizmi. Daha evvelki sosyalist devletlerle aynı hataları tekrarlamamak anlamına gelen ve halen tasarı aşamasında olan sosyalizmin bu yeni biçimi, hiçbir zaman ayrıntıları ile açıklanmadı. Ama Chavez geçen yılki seçimlerden evvel şunu açıklığa kavuşturdu: Kendisine oy verenler, sosyalist rota için oy vereceklerdi ve ezici bir çoğunlukla Venezüellalılar, Chavez’e 21. yüzyıl projesine devam dediler.
Ulusun ve ulusal meclisin önünde Ocak 2007’de yaptığı açılış konuşmasında Chavez, yeni sosyalist sistemi hayata geçirebilmek için gelecekte yapılması gereken değişiklikleri açıkladı. Bu değişikliklerin beş adımda, Chavez’in deyişiyle devrimin beş “motoru” olarak, gerçekleştirilmesi öngörülüyordu. Bu “motorlar”, ülkenin yeni toplumsal, iktisadi ve siyasal örgütlenmesinin çerçevesini belirleyecekti[1].
Ve Chavez hükümeti iktisadi kalkınma için pek çok plan ortaya koyduysa da, bunların gerçekleştirilebilmesinden evvel, iktisadın nasıl ve hangi kontrol biçimiyle örgütleneceğinin saptanması gerekiyordu. Bu, devrimin beş motorunun, 21. Yüzyıl Sosyalizminin inşa edileceği sahneyi kurmasının anahtarıdır.
Ocak’taki açılış konuşmasında Chavez “bahsettiğim beş motordan ilki, diğer yasaların anası; Yetki Yasasıdır” dedi.
Başkana on sekiz aylığına ve belli alanlara ilişkin yasa çıkarma yetkisi verilmesinden ibaret olan Yetki Yasası hayata geçirilmesi gereken ilk motor idi. Yasa 2007’nin başında kabul edildi ve telekomünikasyon, elektrik ya da Orinoco nehri yatağındaki petrol işletmeleri gibi ekonominin bazı stratejik sektörlerini ulusallaştırmakta kullanıldı.
Chavez, anayasanın bazı maddelerini de kapsayan, ulusal yasalarda yapılacak ıslahatın yalnızca gerekli değil ama aynı zamanda hepsinin birlikte gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğunu açıkladı. Bu nedenle, ilk motor, diğer yasaların hepsinin uygulamaya konulabilmesi için gerekli Anayasal Reform anlamına gelen ikinci motor ile birlikte işlemeliydi.
“Yetki Yasası ile Anayasal Reform, iki kardeş motor, aynı makinenin iki motoru gibidir” diyordu Chavez. “Bu ikisi arasında eşgüdümü sağlamalıyız çünkü aklımızda, ancak reform yapıldığında hayata geçirebileceğimiz yasalar var. Reform yapıldığında [diyorum] çünkü, [anayasa] yasaların yasasıdır ve biz onun üzerinden atlayamayız; bu olanaksız”[2].
Devrimin geri kalan motorları, Yetki Yasası’ndaki ve Anayasal Reform’daki hukuksal değişikliklere göre belirlenecektir. Üç numaralı motor, “Işık ve Ahlâk [Lights and Morals]” adıyla bilinen bir ulusal eğitim kampanyasıdır. Dört numara “Yeni İktidar Geometrisi [The New Geometry of Power]”dir ve ulusun siyasal yapısının yeniden örgütlenmesine ilişkindir. Ve beş motorun sonuncusu “Komünal Güç Patlaması [The Explosion of Communal Power]”dır.
Bu motorların her biri, ülkeyi, yeni bir toplumsal ve siyasal örgütlenme yapısı çerçevesinde yeni bir iktisadi kalkınma yoluna sokmada özel role sahiptir. Peki ama bu yeni model tam olarak nedir ve bu değişiklikler nasıl bir rol oynayacaklardır? Her ne kadar 21. Yüzyıl Sosyalizmi hâlâ gelişmekte olan bir tasarı ise ve henüz tam açıklıkla tanımlanmadıysa da, çok şükür ki, bu yeni modelin nasıl göründüğüne ilişkin bize fikir verecek bazı göstergeler de bulunmaktadır.
Yeni bir kalkınma planı
Ulusal üretkenlik kapasitesinin inşasında kullanılmak üzere, herhangi bir ülkenin aralarından tercihte bulunabileceği farklı olası iktisadi kalkınma modelleri vardır. Pek tabii ki, en ünlüsü, özel sermaye sahipliğinde sanayinin kalkındırılmasıdır. Refah ve güç yoğunlaşması gibi temel sorunlar yaratan bu model, kapitalist dünyada bilinen şekliyle, demokrasiyle uyumludur.
Bu modelin alternatifleri, devletin ya da işçi konseyleri ve kooperatiflerinin sahipliği ve kontrolü altında ulusal iktisadın kalkınmasını olduğu kadar, bunun kendisine özgü verimsizlik ve bürokrasi sorunlarını da içerirler.
Başkan Chavez’in kendi “Bolivarcı” ulusal kalkınma projesinin bir kısmını açıklaması, geçen Haziran’a denk düşer. Üretken kapasitenin ve ulusal sanayilerin başlangıcının inşası için Chavez, iki yıl içinde 200’den fazla “sosyalist” fabrikanın kurulacağını açıkladı[3]. Çok daha yakınlarda ise, ilk 66 fabrikanın ülkenin dört bir yanına kurulup, 2008’in ortalarında açılacağını söyledi[4]. Bunların pek çoğu, İran, Çin, Brezilya ve diğer ülkelerden yabancı teknolojilerin getirilmesini sağlayacak ortak projeler olacak[5].
Ama bu yeni fabrikalar, ülkenin farklı yerlerinde kurulmadan önce, yeni mülkiyet ve yönetim tanımları çerçevesinde nasıl örgütlenip denetlenecekleri belirlenmelidir. Bolivarcı modelde, üretim araçları yalnızca devlet, özel sektör ya da işçilerden herhangi birinin denetimi altında olmayacak, farklı mülkiyet ve kontrol türlerinin bir karışımı söz konusu olacaktır. Önerilen anayasa reform metni bunu şu şekilde tanımlamaktadır:
“Devlet, toplumsal üretim ve/veya dağıtım için üretken iktisadi birimleri olduğu gibi, doğrudan ya da komünal-denetimliden dolaylı ya da devlet-denetimliye varana kadar farklı üretim biçimlerini ve toplumsal mülkiyetin farklı iktisadi birimlerini teşvik edip geliştirecektir”[6].
Başkan Chavez bunu, geçen Ağustos’ta, reform önerisini Ulusal Meclis’te sunarken açıkladı:
Görüyorsunuz ki temel iktisadi üçgen buradadır: Mülkiyet, üretim ve dağıtım. Her üç unsura da giriyoruz. Bunu gerçekleştirmemiz, sosyalist modele yönelme ve onu inşa etme hareketinin başarısı için gereklidir. İktisadi birimler devlet, özel sektör ve komünal iktidarın karma düzenlemeleri olabilir. Özel sektörün işadamları, özel sektör üreticileri; görüyorsunuz, siz de dışarıda bırakılmıyorsunuz. Bizimle çalışmanıza, müttefik olmanıza ihtiyacımız var. Büyük Güney Amerika ulusu içerisinde, Venezüella’yı birlikte büyük bir ulus yapacağız [7].
Böylece, anayasal reformun Bolivarcı modelde üretim araçları için önerdiği, böyle bir üretim ilişkisidir. Reform, bu biçimlerin herhangi bir sayıdaki karmasını olduğu gibi, örgütlü cemaatlerin, devletin ve özel grupların denetimi altındaki bir iktisadın çerçevesini düzenlemektedir. Ve 2008’de, hükümet ülkede “sosyalist” fabrikaları kurmaya başladığında, bu çerçeveye yerleştirilebileceklerdir.
Geçen Eylül’de hükümet, batıdaki Yaracuy eyaletinde yeni bir mısır işleme atölyesi açarak ve genel olarak bu yeni iktisadi birimler hakkında açıklamalar yaparak, bu fabrikaların gelecekte nasıl örgütleneceklerine ilişkin bir ipucu sundu.
Merkezi Planlama Komitesi, ülke çapında on adet olacak mısır işleme atölyesinin ilkinin açılmasıyla başlayarak, yeni tür iktisadi yapının inşasını değerlendirdi. Mısır işleme atölyeleri, diğer fabrikalarda planlandığı gibi, Komünal Komitelerde örgütlenen yerel cemaatler aracılığıyla işletiliyor[8]. Chavez, son zamanlarda, ülkenin dört bir yanında, kurulu oldukları yerellerdeki örgütlü cemaatlerin kontrolünde olacak binlerce PDVSA [Petróleos de Venezüella, S.A. adlı kamu şirketi] petrol istasyonu ol[9].
Merkezi Planlama Komitesi, “komünler”in kontrolünde “sosyalist” fabrikalar kurulmasını, sosyalist ekonominin yeni bir formunun yaratılması yolu olarak ele aldı. Başkan Chavez, anayasal reformda da belirtildiği üzere, yeni fabrikaların er ya da geç, “komünal” ya da “toplumsal” mülkiyet biçiminde komünlerin kontrolü altında olacağını açıkladı.
Chavez, reform önerisini sunarken “bunlar, insanların kendi egemenliklerinin doğrudan kullanılmasındaki katılımları ile merkezi rollerinin ve sosyalizmin inşasının araçlarıdır” dedi. “Ve ‘toplumsal’ mülkiyetin herhangi bir girişiminin işçiler tarafından demokratik yönetiminin [araçları]… Bu, burada başlayan bir terimdir: Toplumsal mülkiyet… Bu tamamen bizim anayasamızdaki bir yeniliktir”[10].
Böylece, anayasal reform, yeni bir iktidar yapısı olarak “komünler”de, ülkenin yeni toplumsal ve siyasal örgütlenmesinin kurulması girişimidir. Halihazırda, ülke çapında Komünal Konseyler kurup işletme sürecinde olan örgütlü cemaatler, komşu cemaatlerde komünler oluşturmak üzere ve komün grupları da kentler oluşturmak için birleşeceklerdir. Reform metni şöyle söylüyor:
“Ulusal teritoryal [mekansal, arazisel] örgütlenmenin ilk siyasal birimi bir belediyede yaşayan nüfus olarak anlaşılan ve komünler tarafından temsil olunan bölgeler ya da coğrafi hatlardan oluşan Kent olacaktır. Komünler, teritorinin [arazinin] coğrafi-beşeri birimleri olacaklar ve her biri Venezüella Sosyalist Devleti’nin en küçük bölünmez çekirdeği olan, yurttaşların kendi coğrafyalarını ve tarihlerini kuracak iktidara sahip olacakları cemaatlerden oluşacaklardır”[11].
Chavez, ülkenin tamamında, 10.000 komün, 3000 kent ve 200 federal bölgede örgütlü, yaklaşık 60.000 komünal konsey olacağını söylemişti.
Bu yüzden, görüleceği üzere, Venezüella anayasal reform önerisinin temel saiki, ülkenin siyasal ve toplumsal anlamda, yeni ekonomik sistemin geliştirilmesinin bir önkoşulu olarak örgütlü cemaatlere doğrudan iktidar verecek şekilde yeniden örgütlenmesi için hukuksal bir çerçevenin oluşturulmasıdır. Bu yeni ekonomik sistem, üretim araçlarının komünal kontrolüne dayalı bir sosyalist sistemdir.
Reform metni, sosyalist bir ekonominin inşası amacıyla, kamu hizmetlerinin, devlet şirketlerinin ve üretici birimlerin denetimini komünlere aktaracak ulusal yasaların kabul edileceğini belirtmektedir.
Ülkenin siyasal coğrafyasının yeniden örgütlenmesi (motor 4) ya da komünal iktidarın rolünün artırılması (motor 5) gibi, anayasada ve diğer ulusal yasalarda yapılacak bu değişiklikler, diğer devrimci motorlar için zaruridir. Anayasada yapılacak değişiklikler, Venezüella hükümetinin, ülkenin temel komün birimleri şeklinde yeniden örgütlenmesinden başlayıp, daha sonra bu yapıların iktidarını ve etkisini arttırabilmesine olanak sağlayacaktır.
Bir diğer önemli reform önerisi, federal hükümete, sosyo-ekonomik kalkınmalarına odaklanıp bunu hızlandırmak üzere, ülkenin farklı bölgelerini federal bölge olarak düzenleme olanağı tanımaktadır. Farklı bölgelerinde eşitsiz gelişim gösteren sömürge-sonrası bir ülkede, böyle bir ilave, hükümetin, ülkenin belirli bölgelerinin dengeli ve hızlı iktisadi ve toplumsal kalkınmasını sağlama odağını pekiştirmek istediği anlamına gelir.
Chavez “bu değişiklikler, kendimizi yüzlerce yıl öncesine giden siyasal ve teritoryal olarak bölünmüş yapı ile zincirlenmiş bir teritoriden kurtarmamızı sağlayacaktır” diyor, “eski muhafazakar, emperyal ve kolonyal coğrafyanın zincirlerini kıracağız”.
Reform, bazıları gerçekten çok ileri ancak birkaç tanesi de geri, pek çok ikincil değişiklikleri de içeriyorsa da, reformun en açık hedefi, ülkenin yukarıda açıklanan çizgide, iktisadi ve siyasal anlamda yeniden örgütlenmesidir. Venezüella halkının açık bir çoğunluğu, reformun kalbinin aslında Chavez’in projesinin sürdürülmesi olduğunu; yani refahın yeniden paylaştırılması, ulusal kalkınma ve son yıllarda çok anlamlı kazanımlar sağlayan halk iktidarının genişletilmesi olduğunu anladı. Chavez’in önerisi, ulusal üretkenlik kapasitesini ve Venezüella halkının kendi cemaatlerinde kendi gözleri ile şahit oldukları artan komünal iktidarı geliştirecek mevcut girişimleri genişleterek, bu alanların hepsinde ilerleme kaydedilmesini planlıyor. Başkan Chavez’e duydukları büyük güven için olduğu kadar, burada ifade edilen nedenlerle de Venezüellalıların çoğunluğu, Aralık’taki ulusal referandumda sandığa şunu demek için gelecekler: “Si”.
(Çev: Kasım Akbaş - Latinbilgi)