Başbakan Erdoğan'ın Kemal Unakıtan'ı Maliye Bakanlığından alması ile ilgili nedenlerin sadece sağlık sorunuyla bağlantılı olmadığını üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliyorduk!

Ama gerçek nedenin ne olduğunu bir türlü bulamıyorduk!

Biz bulamıyorduk ama bulanlar ya da bulduklarını sananlar var!

Rivayete göre Başbakan Erdoğan Maliye Bakanı Unakıtan'dan bir arsa sorununu çözümlemesini istemiş!

Maliye Bakanı Unakıtan da Erdoğan üzerinde "ağabeylik" hakkını kullanıp bu isteği pek ciddiye almamış!

Yine rivayete göre birkaç kez arsa sorunu ne oldu diye sorup, istediği cevabı alamayan Başbakan Erdoğan makam odasında Unakıtan'ın üzerine yürüyerek "Halledemeyeceksen istifa et" diye öfkesini dile getirmiş! Ve sonra da hepimizin bildiği gelişmeler yaşanmış!

Maliye Bakanının sağlık sorunları depreşmiş!

Tedavi için Amerika'nın yolu tutulmuş!

Ve Kabinede revizyon yapılırken Unakıtan devre dışı bırakılmış!

Devre dışı kaldıktan sonra Unakıtan eline geçen her fırsatta Başbakan Erdoğan'a göndermelerde bulunmaya başlamış!

Bu rivayetler ne denli gerçekleri yansıtıyor, bilemiyoruz! Bildiğimiz ortaya sürülen rivayetlerin sırıtmadığı!

Yani ilk duyan ya da ilk okuyan tepkisini "Yok canım bu kadarı da olmaz, Başbakan Erdoğan yıllarca abi dediği bir insana karşı böyle davranmaz" şeklinde vermiyor!

Bunu nereden mi biliyoruz?

Kendimizden biliyoruz!

Biz de konuyla ilgili iddiaları ilk okuduğumuz zaman "Yok canım bu kadar da olmaz" gibi bir tepki vermedik!

Aksine Başbakan Erdoğan ile ilgili eski anılarımız gözlerimizin önünden şöyle bir geçti!

MKYK toplantılarının hırçın çocuğu olarak verdiği tepkileri hatırladık!

İstekleri olmadığı zaman nasıl hırçınlaştığını anımsadık! Hatta bir isteğine karşı çıkıldığı için yakasındaki parti rozetini çıkarıp MKYK masası üzerinde nasıl fırlattığını anlatan dostumuzun kulaklarını çınlattık!

Bu rivayetler gerçekleri yansıtmıyor olabilir!

Sıradan bir senaryo da olabilir!

Ama bu senaryoyu kim yazdıysa Başbakan Erdoğan'ı oldukça yakından tanıyan ve iyi tahlil etmiş biri olmalı!

Öyle bir senaryo yazmış ki okuyanlar ya da duyanlarda "Yok canım bu kadarı da olmaz" gibisinden bir his uyandırmıyor!

Yok, senaryo değil gerçekse zaten mesele yok demektir!

Başbakan Erdoğan yıllardır abi diye hitap ettiği Kemal Unakıtan'a isteklerini yerine getirmediği için öfkelenmiş ve tepkisini sert bir biçimde ortaya koymuş demektir!

Netice itibarıyla "Unakıtan'ın üzerine yürüdü mü yürümedi mi?" diye sorulacak olsa "Yok canım öyle şey olmaz, üzerine yürümez" diyemeyiz!

Diyecek çıkar mı, onu da bilemiyoruz!