Başka tren!
Siz treninize binecekler konusunda “bu denli seçici” olursanız trene kabul edilmeyenler de kendilerine binecek bir başka tren ya da bir başka vasıta bulurlar!
31 Mart seçimlerinden sonra ortaya çıkan tablo bu tezimizi güçlendiren bir tablodan başka bir şey değil!
İktidar partisi AKP ya da başka bir deyişle ortağıyla birlikte Cumhur İttifakı seçim öncesinde o kadar mağrur ve seçici davrandılar ki kimseleri beğenmiyor ve kendileriyle ters düşerek ayrılanları “trenden inenler” olarak tanımlıyor ve bu kişilerin bir daha “trene binemeyeceğini” ilan ediyorlardı.
Kaldı ki kendiliklerinden yani gönül rızası ile “trenden inen” de pek yok gibiydi!
Kendilerini trenin sahibi ya da yöneticisi olarak görenler hâl ve tavrını beğenmedikleri yolcuların kimine “metal yorgunu” kimine de “hain” damgasını vurarak trenden atıvermişlerdi. AKP treninden şu veya bu şekilde atılanların elbette yolda kalacak halleri yoktu! Onlar gidecekleri yerlere ulaşabilmek için kendilerine başka trenler ya da vasıtalar arayışına girdiler.
31 Mart sonuçları gösteriyor ki trenden atılanlar kendilerine binecek başka tren ya da vasıta bulmakta hiç sıkıntı çekmemişler.
Herkes bir şekilde menziline ulaşmış bulunuyor.
Hedefledikleri menzile ulaşamayanlar ise seçim öncesinde beğenmedikleri kişileri trenlerine bir daha bindirmemekle tehdit eden mağrurlar! Herkes hedefine ulaştı! Herkes kendisini başarılı buluyor!
Ancak ne var ki onları bir daha trenlerine almamakla tehdit edenler hedeflerine ulaşamamanın sıkıntısı içindeler. Şimdi bin bir türlü mazeret üreterek seçim sonucunu lehlerine çevirebilmek için çabalayıp duruyorlar.
İtiraz üstüne itiraz ederek aldıkları yenilgiyi galibiyete çevirmeye gayret ediyorlar. Kendilerini “aradaki fark azalıyor” diye avutuyorlar. Evet, dedikleri gibi aradaki fark azalıyor ama kapanmıyor.
Keşke bu tür itirazlar ile vakit öldüreceklerine “trenden inen bir daha trene binemez” kuralını bir gözden geçirseler.
Trenden inen bir daha trene bindirilmeyince trenleri böyle “bom boş” kalıyor işte!
Zannımızca iktidar partisinin 31 Mart sonuçlarını doğru okuması ve buna göre kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor.
Zira gereksiz ve yersiz sertlik başa böyle dert açabiliyor.
Hem beğenmedikleri insanları trenlerinden atıyorlar, hem onları bir daha bindirmiyorlar hem de attıkları insanlar başka trenlere binince gönül koyuyorlar!
Ve “Bu ihanet değil mi?” diye sitem ediyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.