Ektiğimizi biçiyoruz

Açılım sürecinde en rahatsız olduğum söylem yaptıklarımızın terörü sona erdireceği idi. Bu konuda o kadar ileri gidildi ki neredeyse açılımın tek amacının bu olduğu düşünülmeye başlandı. Yetkililer açılıma itiraz edenlere “Şehit cenazelerinin sürmesini mi istiyorsunuz” diyordu. Sorun terörün sona erdirilmesine indirgenince çatışmalar azalmak yerine artmaya başladı. Açılımı baltalamak isteyenler şiddetin artmasından yanaydı ve bu onlar açısından rasyoneldi.
Bu söylem terörün bölgede uygulanan politikaların ve Kürtlere yapılan haksızlıkların bir sonucu olduğu biçimindeki iddiaları güçlendirdi. Biz bu yanlışlıkları düzelterek terörü sona erdirecektik.

Bugüne kadar uyguladığımız politikaların doğru olduğu söylenemez ve terör bunların etkisiyle güç kazanmıştır. Ancak demokratik açılım terör olmasa bile gündeme gelecek ve bu değişim gerçekleştirilecekti. Çünkü yapılanların amacı sadece terörü ortadan kaldırmak değil yeni bir Türkiye inşa etmekti. Böylece Ortadoğu’da ülkemiz çevresinde yeni bir güç odağı oluşacak ve bunun dünyada oluşmakta olan yeni dengede rol oynaması sağlanacaktı. Açılım sadece Kürt sorununu çözmeye yönelik değildi ve bölgedeki diğer halklarla da ilişkilerin normalleştirilmesine çalışılıyordu.

Açılımın sonucunda oluşacak Türkiye Kürtler açısından en iyi şartları sağlayacaktı. Bunun onların düşündüklerinden daha ileri olduğu söylenebilirdi. Yani en uç seçenek gerçekleşse ve bağımsız bir devlet kurmuş olsalardı bu devlet çevrenin en çok çile çekecek ülkesi olacaktı. Yeni açılım tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğu, kültürel değerlerini yaşatmalarına imkan sağlayacak biz düzeni öngörüyordu. Bu düzenin teminatı Türkiye olacaktı. Ortak değerler bireysel kimlik ve değerlerin korunmasını sağlayacak ve bu hiç kimsenin, diğerine üstün olduğu anlamını taşımayacaktı. Dil konusundaki tartışmalar anlamsızdı. ABD’de İngilizce konuşulması bu ülkede İngiliz egemenliğinin olduğu anlamına gelmezdi. Türkçe ortak kullanım açısından en uygun olanıydı.

Şimdi söylemlerimizi değiştirmek gerekiyor. Açılım bir zümrenin çıkarları için değil ülkede yaşayan herkesin bir üst düzeye ve dünya ölçeğinde itibarlı konuma gelmesi için yapılmaktadır ve dünya şartları bunun gerçekleşmesi için uygundur. Bu nedenle açılımın terörü ortadan kaldırmak için yapıldığı doğru değildir. Sürecin sonunda terör için gerekçe, ya da bu yolla ulaşılacak hiçbir hedef kalmayacaktır. Ancak bu süreci baltalamak isteyenler hangi yola başvururlarsa, bugüne kadar yapılanlardan daha büyük eylemler yaparsa bile açılım bundan hiç etkilenmeyecektir. Terörle mücadele farklı bir olaydır ve bu hukuki sınırlar içinde sürdürülecektir. Kimse bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır.

Bir etki yapıp buna gösterilen tepkiye göre politika belirlemek çok kullanılan bir metottur. Eğer teröre karşı reaksiyon gösterip yolunuzu değiştirirseniz yeni eylemler gelecek demektir. Bunun halk üzerinde yaratacağı etki açılıma karşı ciddi bir direnişe dönüşebilir.