Kadir gecesi!
Biz “kulluk” için yaratıldık.. Herkes “kul” olarak yaratıldı.. Ama kimi yaratılış gayesini inkar etti. İnkar edenlere, “inkar eden” anlamında kafir dendi.
Onlar, İlahlık ve Rablik tasladılar.. Ama bunu yaparken de Allah’a kulluk edeceklerine, şeytanın-nefislerinin kulu-kölesi oldular..
İnsan “kulluk”tan kurtulamaz. Çünki yaratılış gerçeği bu.. Sizi mü’min ya da kafir yapan, kime “kul” olduğunuz..
Eğer birileri Allah’tan başkasına kulluk ediyorsa, onlara İlahlık ve Rablik taslayan başka kullar da olacaktır..
Peygamberler bize öteler ötesinden mesajlar getirdiler, yaratılış gayesini açıklayan, geçmiş ve gelecek / Başlangıç ve son hakkında bilgi veren, Yaratan’ın yaratılana vahyettiği bir yaşama biçimi, ya da bir başka ifade ile, Allah’ın açıklanmış rızasını ifade eden Kur’an-ı Kerim’in yaşayan bir formu olarak ufkumuzu aydınlatıyorlar..
Düşünen bir akla, hisseden bir kalbe muhtacız.. Sorumluluk yüklenen bir iradeye..
Merhameti gazabını, sevgisi nefretini aşan bir insan..
Hakk’ın, gören gözü, işiten kulağı ve haykıran sesi olma iddia ve iradesinde sahip bir insan..
Hani Allah (cc) bizim ellerimizle zalimleri cezalandıracak ve mazlumlara yardım edecekti ya..
Hani yeryüzünün bütün açları ümmetin yetimiydi?
Hani karanlık aydınlığın yokluğuydu...
Hani Allah bizi yeryüzünün varisi kılmak istiyordu...
Hani biz Allah (cc) rızası için, mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle seferber olduğumuzda, O, bize bunların karşılığını, on kat, yüz kat, yediyüz kat fazlasıya geri verecekti...
Hani biz Alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiydik...
Hani biz Kadiri mutlak / Mutlak bir iktidar sahibi olan Allah’ın (cc) yeryüzünde, iktidarının temsilcileri idik...
Ama biz zalimlerden olduk.
Hani biz, “iyya kenağbüdü ve iyya kenestain” diyorduk...
Hani biz, “Hasbinallü veniğmel vekil ve niğmel mevla ve niğmel masiyr” diyorduk...
Hani “Allahu ekber” diyorduk...
Ramazan bunları düşünmek için güzel bir aydı...
Müslümanın günlük, haftalık, aylık, yıllık ibadetleri vardır...
Günde beş vakit namaz, haftalık Cuma, Aylık oruç, yıllık, hac ve kurban gibi..
Özel geceler vardır, Kadir ve Miraç gibi.
Bitti mi, hayır! Yaşadığımız her anın sorumlulukları vardır.. Bunlar farzı ayn olan şeyler. Farzı kifayeler bütün zamanı ve mekanı kucaklar..
Tebliğ kimin görevi, Cihad kimin görevi. Açları doyurmak ve yeryüzünü imar etmek kimin görevi.
“Kenarı Dicle’de bir kurt, aşırsa bir koyunu, gelir adli ilahi sorar Ömer’den onu.”
Ayamama deresi taştığında da adli ilahi gelir Dilipak’tan sorar onu. Sahi Ayamama ne demek! Rumca bir isim, “Aziz anne” deresi. Yani Hz. Meryem deresi.. Ey anne! Senden özür diliyoruz..
İster Dalan’ın sorumluluğunda olsun, ister CHP’nin. Biz de sorumluyuz, bu yanlışı yapanlara karşı hakkı söylemediğimiz ve zulme teslim olmama konusunda bir kararlılık ortaya koymadığımız sürece..
İster askerler açmış olsun vanayı, ister bend yıkılmış olsun. Akletmemiz ya da sorumlulardan hesap sormamız gerekmez mi?
Kuşkusuz olacak olanı engelleyemezsiniz, ama bizim asıl sorumluluğumuz tedbir alıp almadığımızla ilgili, tedbire rağmen olan olmuşsa, sorumlularının sorgulanıp sorgulanmayacağı, yani yapanın yanına kâr kalıp kalmayacağı ile ilgili..
Sorumluyum ve suçumu itiraf ediyorum.. Herkesin, bu işle ilgili sorumluların bu konuda sorumluluktan kaçmamaları da gerekir..
Bilmeme hakkım yoktu.. Hani çevrecilerimiz olacaktı? Hani vekalet verdiklerimiz bu tehlikeyi sezip tedbir alacaklardı?
Hani biz keramet sahibi insanlardık? Yani Allah’ın lutfi keremi bize yol gösterirdi. Rüyalarımız vardı. İlham alırdık..
Olan oldu, şimdi önümüze bakalım. Olacak olanlara..
Hep istemek, hep şikâyet etmek, hep karşı çıkmak niye!
Peki kim çözüm üretecek..
Sonuçta karanlık aydınlığın yokluğu değil mi?
Şeytana küfretmekten, selavat getirmeye fırsat bulamıyoruz sanki.
“Şöyle olmasaydı böyle olurdu” gibi geçmişe dönük, kaderde boşluk arama çabaları..
Sonuçta Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..
Hz. Ali’ye kamil bir iktidar vermedi Allah. Oysa O, ilmin kapısı, Allah’ın arslanı ve ehli beytin kaynağı idi.. Peygamber evinde büyüyen bir erkek ve bir kadın.. Kim derdi ki işler böyle olacak.
Sonuçta herkes layık olduğu gibi idare olunuyor.. Ve biz kendi hakkımızdaki hükmümüzü değiştirmeden Allah (cc) bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir.
Bu arada, “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allahım” diye soralım..
Sonuçta, Allah cahil ve zalim bir kavme hidayet nasib etmez.
Bu gece dua gecesidir. Gaybe iman edenler için göğe yükselme vaktidir. Dünyayı kuşbakışı görme vaktidir.. Yeniden iman etme vaktidir.
Sahi dualarımız olmasaydı ne işe yarardık ki!..
Selâm ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.