7.7 trilyon dolar kayıp, kızılca kıyamet ve 'Satılık Amerika..'
ABD ekonomisinde başlayan çöküşün ilk halkasın oluşturan mortgage krizinin sadece Ocak ayındaki faturası 5.2 trilyon dolar olduğunu daha önce yazmıştık. Uluslararası borsalardaki gerilemenin, şirketlerin piyasa değerindeki düşüşün bir aylık değeri bu. Hepsi bu kadar mı? Hayır. Emlak krizinin, dolayısıyla kredi krizinin Ekim ayından bu yana dünyaya maliyeti 7.7 trilyon dolar oldu. Bank of America'nın yayınladığı rapor böyle söylüyor.
Kriz, emlak sektörünü çökertmek üzere. ABD'deki emlak fiyatlarının yüzde 30'dan fazla düşeceği hesaplanıyor. Tabi bu iyimser tahmin. Finans sektörünün kayıpları ise devasa boyutlarda. Merkez bankaları muhtemel çöküşleri önlemek için çabalarken, kriz Amerika kıyılarından uzaklara, Avrupa kıyılarına ilerlemeye başladı. Finans tarihinin ne şiddetli depreminin başka alanlara sıçramasının an meselesi olduğu söyleniyor. önce İngiltere'yi vurması, emlak sektörünün benzer bir darbe alması endişesi var.
Beklenen krizin, 11 Eylül saldırıları sırasındaki darbeden, dahası, 1997'deki Asya krizinin boyutlarının çok ötesinde olacağı söyleniyor. Ocak'taki büyük düşüşün Şubat'ta devam edeceği ancak Mart ayında en ağır darbenin gelebileceği ifade ediliyor.
Kriz uzmanları, öylesine korkutucu iddialarda bulunuyor ki, bugüne kadar yaşanan en ağrı ekonomik bunalımlardan daha kötü bir kabus senaryosu çizebiliyor.
Senaryonun ilk basamağı mortgage krizi. Yüz milyarlarca dolar kayıptan söz ediliyor. Ardından kredi kartı ve otomobil kredilerinde benzer bir kriz öngörülüyor. Daha doğrusu, mortgage'in bütün tüketici kredilerine yayılabileceği uyarısı yapılıyor. Ardından belki de en endişe verici olanı geliyor. Ticari kredilere yansıyacağı, bunun da büyük banka batışlarına yol açacağı iddiası var.
Ondan sonra üretim sektörü geliyor. Benzer bir krizin bu sektöre yayılması durumunda dev üretim tesislerinin özellikle de ABD şirketlerinin büyük oranda değer kaybedeceği belirtiliyor. Asya ve Körfez sermayesinin daha şimdiden ABD finans kuruluşları ile fabrikalarına göz diktiği ortada. Bu yüzden de “satılık Amerika” başlıklı yazıların sayısı oldukça artmış durumda. Bütün bunların öncelikle ABD piyasasının dibe vurmasına yol açacağı, finansal korumacılığın mümkün olmadığı bir dönem yaşanacağı iddia ediliyor.
Tabi bunlar kabus senaryoları. Ancak işaretler hafif1e alınacak gibi değil. Ekim ayından bu yana 7.7 trilyon dolara ulaşan değer kaybı, Mart ayında finans kuruluşlarının yapacağı zarar açıklamaları, en önemlisi de kötümserliğin kanıksanması göstergeler ortada.
Yükselmekte olan ekonomiler dışarıdan gelecek etkilerden epey zarar görecek. Ancak böyle bir kriz döneminde en hareketli ekonomilerin yine de bu piyasalar olacağı, çöküş hızını yavaşlatabileceği vurgulanıyor.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın sözleri, işte bu resmi ortaya koydu. ABD'de başlayan mortgage krizinin etkilerinin mart ayında Avrupa bankalarının zararlarını açıklamasıyla devam edeceğini söyleyen Unakıtan, “O zararların da ne kadar olduğunu kimse bilmiyor. Belirsizlik var. Avrupa bankalarını herhalde mart ayında zararlarını açıklayacaklar. Orada bir kızılca kıyamet kopacak” dedi. Kriz uzmanlarının, çöküşten mümkün olduğunca az etkilenmek için madde madde önlem paketleri üzerinde tartıştığı bir dönemde, umudumuzu yüksek tutmaya devam etmekle birlikte, okyanus ötesinden gelen bu dev dalganın zararlarına karşı da hazırlıklı olmamız gerekiyor.
Mart ayındaki zarar açıklamalarına, Türkiye'nin K. Irak'a kara harekatı yapma ihtimalini, İsrail'in Lübnan'a saldırı hazırlığını, ABD Başkan Yardımcısı Cheney'nin Türkiye ziyaretinin muhtemel sonuçlarını da eklersek, biraz daha dikkat etmemiz gerektiği ortaya çıkar.
General Motors, 2007 için 38.7 milyar dolar zarar rapor etti. Otomotiv sektörünün en büyük zararı. On binlerce kişi işini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Bu da finans sektöründeki krizin üretim sektörünü nasıl vuracağının ilk işaretini oluşturuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.