Ülkemizde açılımlar, soruşturmalar sürerken ve bu konularda sert tartışmalar yaşanırken sorunu tek bir başlık altında toplamak ve buna çözüm aramak mümkün mü? Bana göre sorun tektir ve bu çözülünce önemli bir rahatlama sağlanacaktır.
Cumhuriyetimiz ulus kavramı üzerine inşa edildi ve ulusun etrafı koruyucu bir duvarla çevrildi. Bu dünyaya bakışımız ve ideolojimizdi. Amacımız dışarıdan gelecek saldırılara karşı koyacak bir yapı oluşturmak olsa bile bizi yüzyıllarca birlikte yaşadığımız insanlardan farklılaştırdı ve ortak hiçbir yanımız kalmadı. Yani kendimizi güvence altına almak yanında kaybettiğimiz yerlerle ilgili hiçbir amacımız olmadığını söyleyerek galip ülkelere teminat veriyorduk. O gün yapılanlar yapılabileceklerin en iyisiydi ve giderek güçlenerek varlığımızı sürdürdük. Dünya görüşümüzü kazandıklarımızın üzerine inşa ettik kaybettiklerimizi anmadık bile. Zaten çevremizle o kadar farklı hale gelmiştik ki yan yana gelmemiz bile mümkün değildi.

Kaybettiğimiz topraklar doğal kaynakları ve özellikle petrolü nedeniyle elde tutuluyordu. Halktan kopuk yönetimler adeta tayin edilmişlerdi ve bu ülkelerin zenginliği hatta geçimi önemli ölçüde doğal kaynakların satışından elde edilen komisyonlarla sağlanıyordu. Bu ülkeleri kontrol edenler yeni hiçbir üretim yapılmasına izin vermedi ve bu ülkelerin ekonomik ömrü doğal kaynaklarıyla sınırlı kaldı.

Bu alanlar geçmişte İngiltere günümüzde ABD tarafından kontrol ediliyor ama bölgeye sızmak isteyen yeni güçlerin de oluştuğu görülüyor. Bir yandan AB diğer yandan Çin’in temsil ettiği Uzakdoğunun bölgede egemen istediği gözleniyor. Bu durumda ya ABD bunlarla mücadele edecek ya da bu yeni güç odaklarının dışında ve kendisiyle çatışamayacak bir gücün bölgeyi kontrol etmesine yardımcı olacak. Bölgedeki etkinliğimizin artmasını imkan sağlanması ABD’nin bizi sevmesi değil hesaplarına uygunluğudur.

Bu modele ideolojimiz uyum sağlayamıyor. Birçok soy ve inanca sahip bölge halkları ile iletişim kurmak için bunları tanımak ve değerlerine saygı göstermek gerekir. Mesela hem Kürtlerin varlığını inkar edip hem de Kuzey Irak’la ilişki kurulamaz. Bu açıdan bakıldığında Kürt sorununun ayrışma amacıyla değil daha geniş bir alanda bütünleşmeyi sağlamak amacıyla yaratıldığı bile söylenebilir.

Yeni ideolojimiz eskisini kötülemek amacı taşımaz. Değişen şartlar yeni bir bakış açısı gerektirir üstelik bu, iyi yönetilirse, ülkemize yeni ufuklar açar. Son yıllarda her şeyi çıkarımız açısından değerlendiriyoruz. Oysa kültürümüzün insanlığa katacağı olumlu değerler vardır. Bunları içine alan ve yıllarca büyük güçlerin kullandığı bir alan haline gelmiş olan bölgemizi kapsayacak bir ideoloji ve politika üretebiliriz. Gerçi her yeni düşünceyi Batının yaratabileceğine dair bir inancımız vardır ama belki yeni şartlar hem bölgemiz hem de dünya için yenilikler taşıyan düşünceler yaratmamıza imkan verir. Bunun yolu tartışmaktan geçer ama biz çatışmayı tercih etmiş görünüyoruz. Değerlerimizin yıpratılmasına izin vermeyelim.