Kara propagandanın gönüllü sözcülüğünü üstlenmiş bazı basın yayın organları (ve bu organlarda iş tutan bazı meslektaşlarımız), “son zamanlarda yapılanlar”la, sistematik bir ordu ve cumhuriyet düşmanlığı “yürütüldüğünü” ileri sürüyor.

Bu kötü cümleyi, kara propaganda sitelerinden beslenen “kadrolu küfürbazlar” için kurdum.

Kötü yazılmış ve kokmaz bulaşmaz ilk cümle, onları bu yazıdan uzak tutacaktır... Gitsin, daha renkli, daha esprili, hem de vatan millet sevgisiyle dopdolu “bidon kafa”yı okusunlar.

Bu “son zamanlarda yapılanlar” konusuna girmeden önce, “kara propaganda” ve dolayısıyla kara propaganda siteleriyle ilgili bazı şeyler söylemek istiyorum.

Genelkurmay Başkanlığı’nca “güzel yerinde bir alışkanlık” olarak başlatılan “basın bilgilendirme toplantıları”nın sonuncusunda, Hıfzı Çubuklu Paşa, “Başbakanlık emriyle birtakım internet siteleri kurduk, bu sitelerde irtica ve bölücülükle savaştık, sonra da görülen lüzum üzerine bunları kapattık” mealinde şeyler söylemişti.

Başbakanlığın böyle bir talimatı ne zaman oldu?

Bu başbakan kimdi?

Bu Başbakan’ın başka işi yok muydu, biricik görevi sınırları korumak olan orduya, “Site kur, irtica ve bölücülükle savaş” diye emir veriyordu?

Bu Başbakan, Bülent Ecevit’miş...

Bu talimatı da 2000 yılında vermiş...

Gerçi, araştırıldı, bakıldı, Başbakanlık kayıtlarında böyle bir talimata rastlanmadı, Bülent Ecevit’in mirasçısı olan DSP Genel Başkanı Masum Türker de, “Sayın Başbakan’ın hiçbir zaman böyle bir talimatı olmamıştır” dedi ama, biz yine de Hıfzı Paşa’nın defansını geçerli kabul ediyoruz.

Diyelim ki öyledir...

Diyelim ki Başbakan “Site kur, irtica ve bölücülükle savaş” dedi...

İyi de, “irtica ve bölücülükle savaş”ın yolu bu mudur?

Parlamentoya savaş açmak mıdır?

Meşru hükümete karşı yıkıcı ve yıpratıcı faaliyette bulunmak mıdır?
Muhalefet bloku oluşturmak mıdır?

Hukuk dışına çıkmak mıdır?

Hıfzı Paşa’nın “2007 yılında kapattık” dediği, ama hâlâ yayında olduğu bildirilen kara propaganda sitelerinin “haberlerine” bakar mısınız?

Devletten iş alacak kişinin eşi örtünür... AKP türbana dolandı... Abdullah Gül, İslamcı öğrencilerle buluştu... Türban ders kitabına girdi... Türkiye molla rejimine doğru gidiyor... Harem-selamlık alternatif yılbaşı... Metrobüsten sonra harembüs... Anaokulu kitabında din eğitimi... Öğretmenler mevlide çağrıldı... Başbakanlık tarikat amblemini tercih etti...

Bunlar da, mahut sitelerin alıntı kaynakları:

Davamiz.com... Turksolu.org... Acikistihbarat.com... Nurettinveren.net... İstiklalmahkemesi.com... Fethullah.has.it... Jonturk.com... Kuvvaimilliye.net...

Hıfzı Paşa’nın “kapattık” dediği siteler, bilgilenmemiz için şu kitapları okumamızı salık veriyor:

Musa’nın Çocukları, Allah ile aldatmak, Ya Sev ya Sevr, Şeriat Pazarı, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?, Fethullah Müslüman mı?

Peki, “son zamanlarda yapılanlar” neymiş ki, bazı meslektaşlarımız isyan makamında ünlüyor?

Şu:

Darbe olmasın...

Halka karşı psikolojik savaş belgeleri hazırlanmasın.

Darbeciler ve cuntacılar ayıklansın.

Barış tesis edilsin.

Kara propagandanın gönüllü sözcülerinden biri, vaktiyle, “Onlar biat medyası, biz ise tartışma kültürüyle büyüyen özgür medyayız” diye hava basıyordu.

O da “son zamanlarda yapılanlar”dan şekvacıydı.

Kullandığı manşetlerin kara propaganda sitelerinden arak olduğu ortaya çıkınca sustu.

Fakat biz susmayacağız, onları teşhire devam edeceğiz.