Cemal Nar

Cemal Nar

Yakın Tarih ve Seyyit Rıza,

Yakın Tarih ve Seyyit Rıza,

Basına bir not düştü: “CHP'li Onur Öymen Meclis'te yaptığı konuşmada Dersim Olaylarını örnek göstererek Alevileri ile Kurtuluş Savaşındaki düşman güçler ile PKK'lıları bir tuttu. Öymen Tunceli halkını işgalci güçler ve teröristlerle aynı kefeye koydu. “


Bunun üzerine yakın tarih üzerine bir tartışma başladı. Gördük ki biz daha dünkü Cumhuriyet tarihini bile bilmiyoruz. Çünkü bilmemizi o Cumhuriyetin kendisi istemiyor.


Sahi Dersim neresi? Adı neden değiştirildi? Ne saklanmak isteniyordu bu değişiklikle? Orada kimler yaşıyordu ve sorun neydi? Kürt Sorunu ile bir alakası var mıydı? Yoksa bir inanç sorunu mu idi yaşanan? Said Nursi ve Şeyh Said ile Seyyit Rıza’nın ortak yanları ne idi? Evet, bir sürü soru ve biz çok az şey biliyoruz.


Bütün bunları ilerideki ilgi alanlarımız olmak üzere not edebiliriz. Ama ben size basından ilginç bir alıntı yapmak istiyorum. Böyle bir adımla başlayabiliriz belki de ilgi alanımıza.


Alevilerin dini önderi Seyyit Rıza kimdir? Nasıl oldu da hakim değiştirilerek ve resmi tatil olmasına rağmen cumartesi günü kurulan mahkemeyle hakkında idam kararı aldırıldı. Hatta Atatürk o sırada bölgede idi ve o şehre gelmeden Seyyit Rıza’nın idam işini bitirmek için nasıl özel karar alındı ve gece yarısı tatil günü idam infaz edildi?


“Dönemin Emniyet Müdürü Şükrü Sökmensüer Seyit Rızanın katledilmesini şöyle anlatıyor: "Atatürk singec köprüsünü acmaya gidecek. Dersim harekati bitti. beyaz donlu alti bin dogulu Elazig’a dolmus. Ataturkten seyit rizanin hayatini bagislamasini isteyecekler. buna meydan vermeyelim".


1937 yilinda resmi tatil gunu cumartesi öğleden sonra, Ataturk pazartesi gunu elazig'a gelecek. bizden istenenler "asilacak asilsin" ve Ataturk'un karsisina beyaz donlular ciktigi zaman is isten gecmis olsun.

o donemde elazig valisi sefik bey, savci hatemi senihi bey, emniyet muduru serezli ibrahim bey, savci yardimcisi arkadasim, sukru sokmensuer "sivillerden emniyet genel mudurlugunun siyasi subesinden istediklerini al. ataturkun istasyondan halkevine kadar korunmasi da size ait" dedi.basta macar mustafa olmak uzere alti kisi alip yola ciktim. trenle elaziga vardim.emniyet muduru ibrahim beye gittim. savci icin "kuraldis bir sey yapmaz, mumkun degil " dedi.


savciya gittim. durumu kendisine anlattim. bana bu konuda hukumettende sifre aldigini, ama mahkemelerin cumartesi tatil oldugunu, tatildeyse sonuc almanin mumkun olmadigini bildirdi. ve ekledi. "bende mahkemeleri etkileyemem". oysaki biz mahkemenin kararini ataturk gelmeden once vermesi ve gereginin yapilmasini, ataturk geldiginde seyit riza meselesinin kapanmis olmasini istiyorduk. ben bunu halletmek icin hukumet tarafindan buraya gonderilmistim.


savci yardimcisi hukuktan sinif arkadasim. bana "sen valiye soyle bu savci rapor alsin gitsin. ben senin istedigini yaparim" dedi.


biz mahkemenin tatil gunu islemesini ve alinacak sonucun infazini istiyorduk.


savci rapor aldi. arkadasim vekil olarak savcinin yerine gecti.

mahkeme hakiminin evine gittim. gittigimde hakim mahkemenin aldigi karari evinde yaziyordu.



hakimle konustuk. kendisi karari daktiloya cektirmekle mesguldu. devir chp devri. herkes cekiniyor. hakim bana: "cumartesi mahkeme toplanmaz ancak pazartesi gunu mahkeme mahkemeyi toplar karari veririz. sali gunude idam hukumlerini yerine getiririz" dedi.


o zaman dorduncu bolgede temyiz hakkı yoktu. Abdurrahman pasa sikiyonetim kumandani olarak karari tasdik edecek. o da "yukaridaki karar tasdik olunur" demis basmis bos kagida imzasini. yukariya "abdurrahman poasanin idami" diye yazsaniz kendisi idam edilecek.


hakime dediki: “bu dediginiz gun ataturk geliyor. maksat hasil olmuyor ki.” hakim "baskaca bir sey yapilamaz"diyerek kestirdi atti. bende kendisine sordum:


-sizin saat besten sonra davaya devam ettiginiz olmuyormu?


-oooo cok oluyor cevabini verdi.


-eee sonradan bes saat ihlal ediyorsunuz da bastan bes saat ihlal etseniz olmuyormu? yani pazar aksami sahurdan sonra mahkemeyi acariz.

hakim:


-elektrikler kesiliyor dedi.


onada çare bulduk. otomobil farlariyla hapishaneyi aydinlatiriz. halkevine luksler koyariz. hakim bu defa :


- samiin yok , dedi ona da care bulduk. samiin de getiririz.


-kac kisi asilacak?


-onu karardan once soyleyemem dedi. ama ekledi: "savci 27 kisinin idamini istedi".


-biz ona gore mi hazirligimizi yapalim?


-bilmem dedi.


ceza infazi kanunu her asilanin ayri bir yerde asilmasini, asilanlarin birbirini gormemesini emrediyordu. bu sarti da yerine getirmeye calistik. her meydana dort sehpa kuduk. vali bir de cingene cellat buldu. gece 12:00 de hapishaneye gittik. farlarla cevreyi aydinlattik mahkemenin 72 sanigi var.


beni asmaya mi geldiniz ?


saniklari aldik. mahkemeye goturduk. cingene de geldi. adam basina on lira istedi "peki" dedik.


saniklar turkce bilmiyor. mahkeme karari acikladi yedi kisi olum cezasina carptirilmis, saniklardan bazilari beraat etmis bazilarida cesitli hapis cezalarina carptirilmisti.


kararlar okununca saniklar ilk anda anlamadilar. idam "tunne" diye bir vaveyla koptu.


biz seyit riza'yi aldik. otomobilde benimle polis muduru ibrahim'in arasina oturdu. jeep jandarma karakolunun yanindaki meydanda durdu.

seyit riza sehpalari gorunce durumu anladi.


-asacaksiniz; dedi ve bana dondu.


- "sen ankaradan beni asmak icin mi geldin"? bakistik. ilk kez idam edilecek bir insanla yuz yuze geliyordum. bana guldu.


savci namaz kilip kilmayacagini sordu.istemedi. son sozunu sorduk.


-kirk liram ve saatim var. ogluma verirsiniz, dedi.


bu sirada findik hafiz asilirken gormesin diye pencerenin onunde durdum.

findik hafiz'in idami bitti. seyit rizayi meydana cikardik. hava soguktu ve etrafta kimseler yoktu. ama seyit riza meydan insan doluymus gibi, sessizlige ve bosluga hitabetti.


-evladi kerbelayimi, be gunayimi, ayibo zulimo, cinayeta. (evlad-i kerbelayiz, gunahsiziz, ayiptir, zulumdur, cinayettir.) dedi.


benim tuylerim diken diken oldu. bu yasli adam rap - rap yurudu. cingeneyi itti. ipi boynuna gecirdi. sandalyeye ayagiyla tekme vurdu. infazi yapti.” (http://www.ihlassondakika.com/detail.asp?id=219475)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi