Zavallıların son sığınağı
Henüz ar damarları bütün bütüne çatlamadığı için, "Mustafa Sarıgül iktidara yürüyor" diyemiyorlar...
Seçim yaklaşınca o damarın neresinden kopacağını, sonra gene kimlerin rezil olacağını da göreceğiz.
Güvendikleri "merkez parti" dağına da karlar düşmekte... Partide para yok, herkes birbirini yemekte, lider arayışına girdiler ama ortada aday da yok... Cindoruk gidici değil... İçlerinden birisi baklayı ağzından daha şimdiden çıkardı: Demirel'in seçim otobüsünün üstüne çıkmasından başka çaremiz yok!
Hem bir yandan "erken seçim" gazı vermeye çalışıyorlar, hem de umutsuz durumda arkadaşlar...
Tek umarları bir koalisyon!
Seçime daha bir yıldan fazla zaman var ama onlar ısrarla seçimin "sath-ı mailine" girildiğini söylüyorlar ve bunu eylül ayına çekmek için çırpınıyorlar. (Kimsenin umurunda olmasa bile.)
Tek umutları, AKP'nin hükümet kuracak kadar koltuk kazanamaması...
AKP'nin seçimden gene birinci parti olarak çıkacağını pek iyi biliyorlar ama, hani şöyle 270'de falan kalsa...
Bunun için meclise bir partinin daha girmesi gerekiyormuş, eh bu da niçin Sarıgül'ün partisi olmasın?
Bunu sağlama almak için de, bir yandan seçim barajının düşürülmesi önerilerini tekrarlıyorlar. (Kimsenin umurunda olmasa bile.)
Bir yandan da, CHP'nin büsbütün yerlere düşmemesi için gene "açılım, değişim" palavralarını ısıtıp sunmaya çalışıyorlar.
Kılıçdaroğlu "sağa açılacağız" dedi, sonra da "Aczmendilere bile saygı göstermek zorundayız" diye ekledi ya, bunu utanmadan "hoşgörü, demokrasi" falan diye yutturmak niyetindeler. (Arkadaşlar Kemalist ama işler sarpa sarmadığı sürece.)
CHP değil canım, bizim gazeteci makulesi...
Bir umut, bir kör umut...
Şöyle bir "CHPMHP koalisyonu", hani belki ucundan Sarıgül de tutar...
Dertleri bu.
Oysa Baykal'ın böyle bir sorumluluğa girmeye, elini taşın altına sokmaya hiç niyeti yok. Anamuhalefet liderliğini Bahçeli'ye "kaptırmamak" ona yetecek, çünkü böyle bir tehlike de var!
Bahçeli başbakan olsa bile sevinecek bizim ihvan...
Çünkü dertleri, "ne pahasına olursa olsun" AKP'nin gitmesi...
O paha, birkaç koltuk farkıyla zayıf bir koalisyon bile olsa.
Türkiye geri gidecek bile olsa...
Gözleri bu kadar karardı arkadaşların.
Çünkü "son demlerini" yaşadıklarını biliyorlar.
Baksanıza, bana bile pek "bulaşmıyorlar" artık. Kendilerini kurtarma çabasındalar.
Dr. Samuel Johnson, milliyetçiliğin, kimlerin son sığınağı olduğunu söylemişti, bundan iki yüz elli yıl önce...
Peki, zavallıların son sığınağı neresidir?
"Aydın Doğan medyası" demeyin, orası taze bitti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.