Perşembe gecesi telefonum çalıyor:

-JP Morgan Cuma günü AK Parti’ye kapatma davası bekliyormuş...

Aynı muhabbet, dün sabah da sürüyor: -Kapatma davası var mı?

Aynı gün akşama doğru bir başka istihbarat:

-Hocam, Yargıtay’la konuştum, kapatma davasının aslı yok.

***

Kapatma davası iddiaları etrafında çeşitli yorumlara da şahit oluyorsunuz:

-Kapatma davası girişimleri, 3. Ordu Komutanı’nın yargılanmasıyla bağlantılı... Genelkurmay, bu işin uzatılması halinde, mevcut ordu yönetim kadrolarına sıçrayabileceğinden ürküyor...

Kapatma, Orgeneral Saldıray Berk davası karşısında güçlü bir ihtar, gerekirse de ciddi bir koz olacak...

Bir diğer yorum ise:

-Başbuğ’un kendi dönemiyle ilgili olmayan iddiaları “ciddi”, kendi dönemine ait iddiaları ise “asılsız iddia” olarak değerlendirdiğine dikkat ediyor musunuz?

***

Kapatma davası etrafındaki nebula dönüp dolaşırken...

TSK’ya ait el bombalarını taşıyan kamyonu ihbar eden “mehmetali06168” rumuzlu kişi polise bir e-posta daha atıyor...

E-postada, İstanbul’a mühimmat yüklü dört kamyon girdiği ve Nevruz’da kullanılacağı bilgisi yer almakta...

Mehmet Ali nam ihbarcı, gönderdiği son e-postada polise sitem etmeyi de ihmal etmiyor: “Size beş kamyon ihbar ettim. Sadece birine baktınız. Onu da dikkatli incelemediniz”...

“Kapatma davası” etrafındaki spekülasyonlar gibi, Nevruz’da muhtemel bir büyük Ergenekon provokasyonu iddiaları da tedavülde...

Mehmet Ali’nin “bomba yüklü kamyon” haberleri de bununla irtibatlı...

***

Tabii bunca spekülasyon boş yere değil...

Biliyorsunuz, dün, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Kafes Eylem Planı iddianamesini kabul etti.

İlk duruşma 15 Haziran’da görülecek.

Mahkeme, davanın Poyrazköy davasıyla birleştirilmesine ise duruşmada karar verecek.

Taraf Gazetesi, Kafes Eylem Planı iddiasını yayınladığındaki medyadaki saplantılı “görmezden gelme” inadını anımsıyorum da, bunca endişe ve kuşkuyu haklı buluyorum...

Ağır cezalık bir suç, buralarda medyanın büyük bir kısmı tarafından sessizlikle geçiştirilebiliyor...

***

Kapatma davası...

Nevruz’da ortalığı karıştıracağı iddia olunan Mehmet Ali’nin bomba yüklü kamyonları...

İddianamesi kabul edilen Kafes Eylem Planı...

Ve bir anlamda bu haberlerle dolaylı olarak bağlantılı olan Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun, Diyarbakırspor’a 3, Ankaragücü’ne de 1 maç seyircisiz oynama cezası vermesi...

Böylece Diyarbakırspor’un ligde kalmasının sağlanması...

***

Biz haftayı bu endişelerle ve bir inen bir çıkan borsa haberleriyle kapatırken, yeryüzü Çin’in para birimi Yuan’ın değerini tartışıyor...

Öyle ki konuya Le Monde’un başyazısında bile rastladım.

Amerika, Çin’in para birimi Yuan’ın değerini aşırı düşük buluyor.

Yerel paraların satın alma gücünü ölçen Big-Mac Endeksi’ne göre de Yuan’ın değeri yüzde 40 oranında düşük.

ABD, Çin’den parasını en az yüzde 20 revalüe etmesini istiyor.

Çin Başbakanı Wen Jiabao ise ABD’yi iktisat bilmemekle, ekonomiyi yönetememekle suçluyor...

Le Monde Başyazarı ise Amerika’ya eleştiriler yönelten Çin Başbakanı’nı konvertibilite ve dışa açık büyüme konusunda özeleştiri yapmamakla eleştiriyor...

Ve, Çin’in artık iç pazara dönük bir büyüme modeline geçerek halkını daha fazla düşünmesi gerektiğini ekliyor...

***

Hafta sonuna bu tabloyla girdik.

Dilerim endişeler yersiz çıkar.

Mehmet Ali’nin ısrarla üzerinde durduğu bomba yüklü kamyonlar da patlamaz, kapatma davası da açılmaz.

Eğer böyle bir ferahlama olur ise Çin parası Yuan’ın durumunu konuşalım.

Hem dünya gündemiyle eşitlenir, hem de Türkiye açısından çok önemli bir konuyu masaya yatırmış oluruz...