CHP'nin muhalefeti anlamlı. Çünkü o, özellikle yargı alanında, kendi gizli egemenliğinin kırılacağından endişeli. Peki MHP ve BDP'nin CHP ile el ele tutuşmasının gerekçesi ne?
Peki MHP'nin BDP ile yan yana gelmesinin gerekçesi ne?
Peki BDP'nin MHP ile yan yana gelmesinin gerekçesi ne?
AK Parti ile BDP, açıktan veya örtülü biçimde uzlaşmış olsaydı, referandumda bu, özellikle MHP tarafından AK Parti aleyhine sonuna kadar kullanılırdı.
Peki şimdi CHP-MHP-BDP, benzeri oyları kullanınca veya benzeri çizgide buluşunca ne oluyor?
Meclis'teki Anayasa tartışmalarında MHP'ye bakıyorum:
Anlamsız, "niçin"lere karşı cevabı bulunmayan, sırf AK Parti'ye muhalefet ihtiva eden bir duruş sergiliyor. Sanki Anayasa değişikliği gündeminden kopmuş, CHP'nin "AK Parti kendisini kapatmaktan, Başbakan'ı da Yüce Divan'dan kurtarmak istiyor" şeklindeki söylemini içselleştirmiş, sanki elinde ipi olsa ilk iş olarak AK Parti'yi ve Başbakan Erdoğan'ı darağacına çekecek bir halet-i ruhiye içinde.
-MHP tabanı "Niçin muhalefet ediyorsunuz" diye sormaz, "Madem ki hükümete muhalefet ettiniz, helal olsun size" der, diye düşünülüyor.
-Siz bir anayasa değişiklik paketi hazırlamış olsaydınız, içinde bu maddeler yer almaz mıydı diye sormaz MHP tabanı, öyle zannediliyor?
-Siz, Anayasa Mahkemesi'nin, 10'uncu ve 42'nci madde değişikliklerinde, 367 kararında nasıl yargı dışı bir misyon üstlendiğini, etinizde kemiğinizde hissetmediniz mi diye sormaz MHP tabanı, öyle zannediliyor.
-Anayasa Mahkemesi, başörtüsü konusunda, tarihin en özgürlük karşıtı kararını verdi ve bu kararla gelişen tırpandan, MHP tabanındaki on binlerce başörtülü öğrenci ve kamu görevlisi de nasibini aldı, Anayasa Mahkemesi'ni böyle keyfi kararlardan korumak lazım, demez MHP tabanı, öyle zannediliyor.
-Nasıl olsa kapatma davasını MHP'ye karşı açmıyor Anayasa Mahkemesi, öyleyse bırakın kapatabildiği partileri kapatsın der MHP tabanı, öyle zannediliyor.
-HSYK'nın kast niteliği taşıyan yapısından hiçbir rahatsızlık duymamız gerekmez, mevcut haliyle devam etsin, kararları yargı dışı olsun, biçilen biçilsin der MHP tabanı, öyle zannediliyor.
MHP'nin tepesi, tabanını böyle okuyor olmalı ki, Anayasa değişikliği konusunda, CHP ile omuz omuza durmaktan geri kalmıyor.
Ya BDP?
BDP'nin duruşu, AK Parti'ye muhalefet dışında bir anlam taşıyor mu?
AK Parti'ye muhalefetle, Anayasa değişikliği konusunda reddiye cephesinde yer almanın iç içe geçmesi mantıklı mı?
MHP'ye sorduğum soruyu burada da tekrarlamak isterim:
CHP'nin cansiperane yürüttüğü muhalefetin bir anlamı var, bu kesin. O, yargıdaki her zaman CHP ile birebir örtüşen "tek parti" ruhunu savunuyor.
BDP neden muhalefet ediyor?
-Benim istediklerimi yapmadın!
Hadi, gücün yetiyorsa yap bakalım kendi istediklerini!
Şu an yapılanlar, BDP'nin özgürlük taleplerinden, en azından yüzde şu kadarını karşılamış olmuyor mu?
BDP'li sözcüler çıkıyor ve "AK Parti 12 Eylül anayasasını tahkim ediyor" bağlamında sözler söylüyor.
Hava, cıva...
Bu sözler, kötü bir 12 Eylül karşıtlığı istismarından başka bir şey değil. Bunu en iyi, Ufuk Uras anlar, Akın Birdal anlar... İnsan, hiç olmazsa arkadaşlarını, hatta kendi kendini aptal yerine koymaz. İnanmadığı şeyleri kürsüde, onca milletvekilinin karşısında geviş getirir gibi tekrarlayıp durmak, ne kadar garip bir iştir.
İnsan BDP'nin muhalefetine bakınca, bunlar "siyaset profesyoneli" demekten kendini alamıyor. Yani oraya tezgâh kurup, laf üretiyorlar. Bir tür avara kasnak...
Adına siyaset yaptıklarını söyledikleri toplum kesimleri, yutacak bu numaraları...
Çok basit soru var önlerinde BDP'lilerin:
-Bu anayasa değişikliği hiç mi iyileştirme sağlamıyor Türkiye'nin düzeninde? İnsan hakları alanında? Toplum hayatında?
Bu referandum var ya, işte söylüyorum, birçok siyasetçiyi ve partiyi boşlukta bırakacak.
Bu referandum var ya, işte söylüyorum, birçok anayasal kurumun bugüne kadarki duruşlarını boşlukta bırakacak.
"Millet adına..." düzeni var ya, işte o test edilecek.
Bence herkes, yarın boşlukta kalmamak için, toplumu iyi okumaya çalışmalı.
CHP, başına neyin geleceğini biliyor, bence MHP ve BDP de bir kere daha düşünmeli.