27 Nisan e-muhtırası
Dün 27 Nisan E-muhtırasının yıl dönümüydü. Bir çok il’de darbeler ve darbeciler protesto edildi.
Darbeleri alkışlayan bir Türkiye’den, darbelerle hesaplaşan bir Türkiye’ye gelmek, gelecek adına umut vericidir.
Sivil toplumun insiyatif alması,insanların kendi hukukuna sahip çıkması bundan sonra darbe hesabı yapmanın o kadar kolay olmadığını gösteriyor.
Türk halkı koyun sürüsü değil.
“Hadi bu sürüyü güdelim” dönemi geride kalmıştır.Sivil toplum güçlendikçe darbecilerin hevesleri kursaklarında kalacak,askerin gücü kışlanın hudutları dışına çıkamayacaktır.
Balyoz,irtica ile mücadele eylem planı, Kafes gibi ihanet planlarının deşifre edilmesi, bazı zanlıların hapishaneye girmemek için düştükleri utanç verici durum, uzun süre hafızalardan silinmeyecektir.
Arkasında silahın gücü olduğunda burnundan kıl aldırmayanların,arkalarında kimse kalmayınca içine düştükleri acz hali düşündürücüdür. Son yargılamalar –Güç- dediğimiz şeyin arkadaki silah ve asker sayısında değil, yürekte olduğunu göstermiştir.
Bundan böyle darbe yapmak isteyen, önce bir Silivri tefekkürü yapacak, ondan sonra yüreği yetiyorsa darbe yapacaktır.
Toplumu seferber etmenin yolu, onu bir şeye inandırmaktır.
Geçmişte tehlike veya tehdit diye sunulan şeylerin birer planlı yalan olduğu ortaya çıktı.
Artık bu pazarda yalan satarak kimseyi aldatmak mümkün değil.
Ya herkes kanunlara uyacak, ya da kanunlar onu kendine uyduracaktır.
Darbeleri protesto edenler,27 Nisan e-muhtırasının daha hala Genel kurmay’ın veb sitesinde durmasını Cumhurbaşkanına, demokrasiye saygısızlık olarak niteleyip muhtıranın siteden çıkarılmasını istediler.
Bence o muhtıra o sitede öylece kalmalıdır.
Muhtıracılar ne demiş, Türkiye ne yapmış sorusunun cevabı ancak o muhtıraya bakarak anlaşılabilir.
Muhtıranın muhatabı olan Parti % 46 oy aldı.
Cumhurbaşkanı olmasın denilen kişi Cumhurbaşkanı oldu.
Hükümet hala yerinde duruyor.
Ama Türkiye’ye irtica gelmedi.Onun yerine biraz daha özgürlük, biraz daha demokrasi geldi. Demek ki muhtıracıların irtica adı altında gelmesini istemedikleri şey demokrasiymiş.Tehdit veya tehlike dedikleri de.
O muhtıra orada durmalı.
Gelecek nesiller, Türk milletinin buruşturup çöp tenekesine attığı ilk darbe girişiminin 27 Nisan e-muhtırası olduğunu görmeli.Çünkü o artık bir muhtıra değil, bir acziyet itirafıdır.Bırakın millet kendisine nasıl yalan söylendiğini, ve yalan söyleyenlerin nasıl tükendiğini o belgeye bakarak görsün.Genel kurmay, muhtırayı sitede tutarak aslında bir utanç ve yenilginin belgesini orada tutarak demokrasiye hizmet ediyor.