Şimdi söyleyin bakiim: Türkiye neydi ne kalacak?
O karanlık günleri unutabilir miyim?
Nasıl unuturum o vahşeti, o dehşeti, o rezaleti? Kim unutabilir, kim unutturabilir?
Başkentin sokaklarında estirilen terör havasını... Kocatepe Camii’ne katledilen Danıştay üyesinin cenazesine gelmekle beraber cenaze namazını sabote etmek istercesine “Türkiye laiktir laik kalacak” diye hançerelerini yırtan ve bir ölüye son vazifeyi yapmak için cenaze namazına gelen devlet erkânına açıkça saldıran güruhu...
Orası dini bir mekândı. Hadi ona saygınız yok. Maktule sahip çıkıyordunuz ya, o ölüye de mi saygınız yoktu?
Elbette unutmadım.
Unutmayan bir ben miyim? Hissiyatı rencide edilen, dinine, mukaddesine hunharca saldırılan sırf ben olmadığıma göre, milyonlar unutmadı.
Ama birileri unutmuş görünüyor. Unutmak ne kelime hiç olmamış gibi davranıyor.
O günlerde en çok konuşan onlardı. Ne demek konuşmak; bağıran, böğüren, höyküren, yırtınan...
Şimdi millete yaptıklarının hata olduğunu söyleme zamanı, özür dileme zamanı. Fakat çıt çıkmıyor. Bülbüller dut yemiş, kargalar sabah vakti mutat kahvaltılarına konmuş, şahinler leşleri ile meşgul...
Hadi bakalım as solistler, baş solistler, boş solistler... Yine kitleleri coşturun, bas bas bağırtın, muhayyel suçluları; hayır hedefe koyduğunuz kişileri, kurumları linç için yollarda yürütün!
Ekşigiller, Coşkunlar, Özdiller; yani cahiller, echeller ve cehl-i mürekkepler; kaleminize çektiğiniz domuz kanını kâğıt üzerine kusturun.
Şimdi söyleyin bakiim: Türkiye neydi ne kalacak?
Caniyane tertiplerle millete yön verme oyunu yeni değil. 31 Mart tertibinden beri yüzlerce cinayet işlendi ve ardından da bildik irtica tantanası çıkarıldı.
Danıştay cinayeti son nokta mıydı? Öyle olacağa benziyor. Bu sefer deliller tamamen karartılamadı. Mücrim bir polis tarafından yakalandı. Bir gün o polisin anıtı dikilecek, hiç şüphem yok!
Tamam epeyce iş başarmışlar, kamera kayıtlarını silmişler. Silinen yerlere bir “Türkiye laiktir laik kalacak-OYAK” yazmadıkları kalmış.
O günlerde bunların verdiği laiklik gazı Rus gazını, Türkmen gazını, Azeri gazını ve hatta Acem gazını solda sıfır hale getirmişti. Varsa laiklik, yoksa laiklik. Ye laiklik, iç laiklik, kus laiklik!
Hadi efendiler, hanımlar. Hayır baylar, bayanlar! Sezerler, ezerler, sumrular, kumrular... Paşalar, maşalar. Baykallar, saykallar...
Türkiye’nin ne ise ne kalacağını yine, bir daha, tekrar söyleyin.
Türkiye laik değildi ki laik kalsın! Türkiye hiç laik olmadı ve kalmadı. Çünkü Türkiye’de devletin ideolojisi dini idi. İlk mektepten beri çocuklarımıza bu dine bağlılık yeminleri ettirmediniz mi? “Kemalizm Türkün dinidir” diye sözlüklere kadar yazdırmadınız mı?
İşte Türkiye laikleşiyor, devletin dayattığı dinden kurtulmak için adımlar atıyor.
Hadi bakiim: Şimdi söyleyin...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.