Nöbet değişimi
ülkemizde siyasi hayat, genel izlenimin tersine, son derece heyecansız ve tek düzedir. Olayların seyri ve sonuçları rahatlıkla öngörebilir ve hiçbir zaman yanılmazsınız. önce ülkeye zarar verdiği düşünülen siyasetçiler alaşağı edilir, vatanseverler büyük bir başarı kazanır, bir süre sonra siyasetçiler demokrasi zaferi kazanarak yönetime gelirler.
Her birinin gelişi bir zafer gidişleri geçmişte zafer kazananın yenilgisi sayılır. Aradaki süre herkesin yaptıklarını anlattığı, askerlik anılarına benzer niteliktedir. Darbelerin nasıl hazırlandığı, kimin ön safta olduğu, ne gibi zorluklara katlanıldığı anlatılır sıra siyasilere gelince yasaklı oldukları günler, demokrasiyi nasıl yeniden kurdukları masalını dinlersiniz.
Anlatılanları dinlemek, taraflardan birinin yanında yer almış olmak, bir futbol takımını tutmaktan farksızdır ama maçın sırayla kazanılması heyecanı öldürür. çünkü sıra kimdeyse o kazanacaktır.
Sözlerime itiraz edenlerin olacağını, tahterevallinin bir yanına oturup bir aşağı bir yukarı çıkmanın da zevkli olduğunu, biraz çığlık atarak ve sağa sola eğilerek oyunu heyecanlı ve zevkli hale getirmenin mümkün olduğunu söyleyeceklerini biliyorum. Ama benim gibi oyunun içinde olmayan ve sadece seyredenler için tahterevalliden daha sıkıcı oyun yoktur. Heyecanımız ve endişemiz oyundaki çocuğumuzun bir yerini incitmemesi içindir. Bereket versin oyuncular sadece 1960'ta hayatlarını kaybedecekleri bir kaza yaşadılar. Bundan sonra seyircilerin ve taraftarların kavgası zarar verdi ama oyuncular birkaç kere oyuna yeniden başlama şansına sahip oldu.
Aslında bu bir nöbet değişimidir ve taraflar zamanı gelince nöbete çağrılırlar. Süre, şartlara göre belirlenir, biraz uzar ya da kısalır. Şimdi nöbet sırasının vatanseverlere geçtiği anlaşılıyor. Biz ise nöbet seremonisini seyrediyor, sert adımlarla yürüyüşlerini, selam duruşlarını alkışlıyoruz. Kimse nöbet cetvelini hazırlayan komutanı merak bile etmiyor.
Nöbet tutan da aslında komutan olmadığını bilir ama görevini iyi yaparsa bir gün komutan olabileceğini düşünür. Yukarıdakiler de bunu bildiği için kimseye uzun bir süre tanımazlar ve kimse çaylaklıktan öteye geçecek zaman bulamaz.
Bu süreci engellemek son derece kolaydır. Nöbet tutanlar yan yana gelip işi biz yapıyoruz semeresini komutan alıyor, birlikte hareket edelim deseler yönetim onlara geçer ve komutan kaçacak delik arar. çünkü onlar nöbet cetvelini hazırlayanlardan daha güçlüler ama ortaklığı kabul etmeyecek kadar bencil olduklarından kullanılmaya razı olmaktadırlar. Ayrıca kötü bir huyları var. Her iki taraf da söylemler üzerine kafa yoruyor. Karşı tarafın sözlerini sorun yapıyor. önemli olan söylem değil eylemdir. Taraflar laiklik inanç kavgası yaparken dünyada ve bölgemizde haritalar değişiyor, dünya yeni bir ekonomik modele doğru gidiyor. Söylemlere gülüp geçmek, anlamlı eylemler yapmak varken bir kaşık suda fırtına koparılırsa sürekli nöbet tutarsınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.