CHP kurultayını yaptı! Genel Başkanını değiştirdi ve yönetimi yeniledi! Genel Başkanlarını değiştirip değiştirmemek elbette CHP'lilerin kendi iç meselesi!

İstedikleri adamı seçerler, beğenmedikleri adamı da yollarlar!

İç meselelerine burnumuzu sokmayı hiç düşünmeyiz!

Ama bu değişikliğe saygı duyulması için belli bir düzeyin korunması gerektiğine inanıyoruz.

Yeni seçilen kadrolar bu mücadelelerini Baykal'ın kaset olayı çıkmadan önce başlatmış olsalardı hepsinin başımızın üstünde yeri vardı!

Baykal'a karşı bayrak açarak Baykal'ı evine yollasalardı bu mücadeleyi saygı ile karşılardık!

Yürekli adamlarmış deyip bağrımıza basardık!

Ya da kaset olayı çıktıktan sonra Baykal'a "Yahu sen ne nasıl bir lidersin, bu tür olaylarda ne işin var?" diyerek mücadele başlatmış olsalardı yine kendilerine büyük saygı duyardık!

Ve doğru adamlarmış deyip alkışlardık!

Ancak CHP'nin bugünkü kadrolarını oluşturanlar bunların hiçbirini yapmadılar! Peki, ne yaptılar? Önce Baykal'a sahip çıkıyormuş gibi yaptılar!

O varken hiçbirimizin genel başkanlıkta gözü olamaz anlamına gelecek laflar ettiler!

Sanki Baykal'a çok sadıklarmış gibi davrandılar!

Sanki Baykal'dan vazgeçemezmiş gibi yaptılar!

Verdikleri bu gazla Baykal'ı da heyecanlandırdılar!

Baykal yeniden dönecek gibi yapınca da kafalarının ardında sakladıkları planları devreye soktular!

Baykal'ın üstünü bir kalemde çizdiler!

Yarım asırlık dostlukları bile yok saydılar! Hal böyle olunca da CHP'nin yeni yönetimine saygı duymakta zorluk çekiyoruz!

Bin bir türlü oyun bize sevimli gelmiyor!

Birbirlerinin ayaklarını kaydırmalar, birbirlerine çelme takmalar, birbirlerini köşeye sıkıştırmalar tasvip edilebilecek şeyler değil!

Bugünlerde hepsi pek sevinçli, pek mutlu!

Ama yarın?

Yarın bu sevinç ve bu mutluluk hala ayakta olacak mı? Evet, şimdi olayın heyecanı içinde neler yaşandığının pek farkında değiller!

Yarın biraz sakinleşsinler, biraz neler olduğunu fark etsinler, o zaman ne fırtınalar kopacak ne fırtınalar!

Hele Genel Başkan koltuğuna oturtulan Kılıçdaroğlu ne sıkıntılar yaşayacak ne sıkıntılar!

Dikkat ederseniz "oturan" demedik "oturtulan" dedik çünkü Önder Sav faktörünün farkındayız!

Önder Sav bütün ipleri eline geçirmiş doludizgin yoluna devam ediyor!