İsrail'den önce Amerika kendine gelmelidir...
İsrail'in, Gazze'ye insanî yardım götüren gemilere, uluslararası sularda saldırıp sivilleri gözünü kırpmadan öldürmesi, dünyayı şoka soktu.
Hâlbuki İsrail'in tarihi, böyle yüzlerce barbarlık örneğiyle dolu. 27 Aralık 2008-18 Ocak 2009'da, İsrail Gazze'de 3 haftada 1284 Filistinliyi öldürdü. Bunların 894'ü sivildi. Sivillerin de 280'i çocuk ve 17 yaş altı gençlerdi.
Artık herkes, İsrail'in bu cüreti, ABD'den ve Avrupa'dan aldığını biliyor. Yaptıklarının cezasını bugüne kadar hiç çekmeyen, kimsenin kendisine dur diyemediği bir ülke İsrail. Üstelik nükleer silahlara da sahip...
İsrail-ABD ilişkisini iyi anlamadan, bugün olan biteni anlamak, asla mümkün değildir. Taraf'ta Yıldıray Oğur'un, önceki gün hatırlattığı USS Liberty olayını, ben de hatırlatayım:
Arap-İsrail savaşının sürdüğü bir günde, 8 Haziran 1967'de, Amerikan istihbarat gemisi USS Liberty, 294 personeliyle uluslararası sularda seyrederken, İsrail uçaklarının ve hücumbotlarının saldırısına uğramış, 34 kişi ölmüş, 171 kişi yaralanmıştı.
Önce saat 14.00'te İsrail'in Fransa'dan aldığı iki Mirage uçağı birden saldırıya geçti. Birkaç dakika sonra, yine hiçbir işaret taşımayan üç Super-Mystere uçağı gelip, gemiye napalm ve düzinelerce roket attılar. Kısa bir aradan sonra yine iki Mirage gelip saldırdı.
Liberty'nin imdat çağrısını ilk alan, sadece 400 mil ötedeki uçak gemisi Saratoga'ydı. On iki F-14 Phantom uçağı ve dört tanker uçağına, Liberty'yi savunmak için kalk emri verildi. Yardım hiçbir zaman gitmedi. Çünkü Savunma Bakanı Robert McNamara, bizzat telsizin başına geçti ve "6. Filo'ya söyleyin, o uçakları derhal geri çağırsın." dedi.
6. Filo amirali Lawrence Geis, anlam veremediği bu emrin teyit edilmesini talep etti. Ve emir, Başkan Johnson tarafından da teyit edildi. Amirale söylenen şuydu: Kimin öldüğü veya gemiye ne olduğu önemli değil, Başkan, müttefiklerinin (İsrail'in) canını sıkmak istemiyor. Uçak geri dönecek. O kadar!
Uçakların saldırısının hemen ardından hücumbotlar gelir ve saldırıyı sürdürür. Beş torpil atarlar. Bunlardan biri 25 insanı öldürür. Sonra gemiyi sararlar, 40 dakika boyunca, güvertedeki yaralılara, yangın söndürücülere ateş ederler. Liberty daha sonra Malta'ya çekildiğinde, geminin gövdesinde 821 roket ve 3.000 mermi izi tespit edilir.
USS Liberty'nin sağ kalan personeli, yıllar boyunca kaç defa, saldırıyı soruştursunlar diye Kongre üyelerine başvurdu. ABD yetkilileri, 43 yıldır bu konuda parmaklarını oynatmadıkları gibi, olayın nasıl cereyan ettiğine dair bilgileri duymak bile istemiyorlar. Oysa ortada bir savaş suçu var ve bir savaş suçunu soruşturmamak da kendi başına suç...
Dünyanın herhangi bir yerinde, tek bir vatandaşı öldüğünde, yeri göğü birbirine katan ABD'nin, bu olayı örtbas etmesindeki zafiyet, meselenin en can alıcı noktasıdır. Liberty olayı, Amerikan deniz kuvvetleri tarihinde, Kongre tarafından soruşturulmamış tek olaydır. Bu olay, bugüne kadar Amerikan gizli servislerinin, en sıkı sakladığı sırlar arasında bulunuyor. (Daha geniş bilgi için, http://ussliberty.org. ile www.haysiyet.com sitelerinden yararlanılabilir.)
Liberty olayı; Yahudi şahinlerinin, ABD hükümeti ve politikacıları üzerinde, bugün de devam eden etkisinin büyüklüğünü anlatıyor. Pekiyi ABD, İsrail hükümetlerinin, akıl almaz ve insanlık dışı politikalarının ağırlığını, daha fazla taşıyabilir mi? Taşıyamaz.
İsrail'de gözü dönmüş, öncelikle İsrail halkının geleceğini düşünmeyen barbar politikacılar olabilir. Ama bütün bir insanlık, bu pervasızlığı, bu gözü dönmüşlüğü seyredemez.
Amerika artık kendine gelmelidir. Avrupa Birliği artık kendine gelmelidir.
İsrail hükümetlerine artık dur denilmelidir. 5 milyonluk bir ülke, dünya barışını daha ne kadar tehdit edecek? İsrail'in vahşet politikaları, devlet terörü devam ettikçe, küresel barış için gerekli medeniyetler ittifakı da tehlikededir. İsrail'in aklını başına getirme zamanı gelmiştir...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.