Mesut Yılmaz, “aynı” Mesut Yılmaz
Yarın, Demokrat Parti’nin 7. Olağanüstü Kongresi var. Bu, bir yasal zorunluluğu yerine getirme kongresi...
Hüsamettin Cindoruk, “Merkez Sağ”ı birleştirmek için 16 Mayıs 2009’daki kongrede elini taşın altına koyunca, ortaya oldukça umutlu bir tablo çıkmıştı... Bu, menfaat ötesi bir siyasi atılım olacak ve DYP(DP) ile ANAP’lıları bir araya getirme (12 Eylül ayrıştırması sona erdirilerek) sağlanacaktı..
Cindoruk’un yanı sıra Mesut Yılmaz’ın da bu hareketin içerisinde bulunduğu belirtilince, gözler bir anda Demokrat Parti’ye odaklanmıştı.
Cindoruk, “sahaya inip” halka mesajlar vermeye hazırlanırken, yılların tecrübesi ile şunu da görüyordu: Savunmaya yerleştirdiği oyuncular, kendi kalelerine yönelirken, hücumcular da öyle yapıp, geri geri top atıyorlardı!..
Cindoruk, “kaleye gol girmesini” önlemekten, ahaliye umut verecek mesajlar sunmaya vakit bulamaz oldu!..
Daha açık bir anlatımla...
Mesut Yılmaz öyle bir oyun kuruyordu ki; bir anda ortaya “parti içi muhalefet” çıkıverdi. Görünüşte, Mesut Yılmaz ortaya çıkmıyordu ve dublör kullanıyordu!..
Mesut Yılmaz, ANAP’ı feshettirip DP’ye geçince, kendisini yeni partisinin bir numaralı adamı zannetmeye başladı!.. Dahası, kendisinin siyasi kredibilitesi düşük olduğu için, Demokrat Parti’ye yeni bir genel başkan arayışına girişti!..
Yılmaz’ın bu çabalarını Cindoruk, tabana yansıtmamaya çalıştı ama, siyasette gizliliğin sağlanamayacağı malumdur.. Yılmaz’ın hamleleri “bütünleşmeyi” etkilemeye başladı.. Bir anda DP içinde, DYP’li-ANAP’lı cepheler oluşuverdi!!
Böyle olunca da, Partinin halka yönelik “ulaşma-mesaj verme” çabaları durdu, içerde “balans” kurma çareleri aranmaya başlandı.
Parti içi kulisler şimdi dışarıya çok ilginç bilgiler yansıtıyor.. Mesut Yılmaz’ın, Cindoruk yönetimine karşı ortaya sürdüğü ittifak yapısı da dikkat çekiyor.. Mesut Yılmaz ve ülkücü bir aileden gelen Çağrı Erhan’ın dayanışması ile Parti içi muhalefet yaratılmak isteniyor!! Çağrı Erhan’ın babası, rahmetli Alpaslan Türkeş’in çok önem verdiği Dr. Nail Erhan.. Çağrı bey, ülkücülerin çok saygı duyduğu bir babanın oğlu... Kendisi de öğrencilik yıllarından beri ANAP’lı... Mehmet Ağar onu DP’ye almıştı.. Şimdi, Yılmaz yeni partisinde eski DYP’lileri safdışı etmeye çalışıyor.
Yarınki DP kongresinde, ANAP’lıların katılımı ile sayısı 100 olan, ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bu seçimlerin usulüne uygun yapılmadığı uyarısında bulunulan DP Genel İdare Kurulu hem yeniden seçilecek, hem de sayıları makûl seviyeye indirilecek..
Demokrat Parti, bu kongreyle birlikte “pürüzleri-ince hesapları” aşarsa, vatandaş için bir siyasi kapı olabilir.. Ama, bildik muhasaralarla bir adım gidemeyeceği de ortada...
Mesut Yılmaz başta olmak üzere, tüm DP mensubiyeti içerisinde olanların, şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri, ayak oyunlarından vazgeçmeleri gerekiyor. Cindoruk’un deneyiminden istifade ederek bütünleşirlerse, doğru yolu bulurlar. Bunun da ötesinde misyonun lideri Süleyman Demirel’e danışır ve onun yön göstericiliğinde yol alırlarsa, başarıyı yakalarlar. Bilirsiniz, başarılı olmayanla kimse ilgilenmez. Umarım, bu kongrede aklı selim galip gelir. Yoksa, yapılacak ilk seçimde takım halinde nal toplarlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.