Behiç Kılıç

Behiç Kılıç

Derhal OHAL...

Derhal OHAL...

Vatandaşlarımız komutandaki “sessizlikten” rahatsızdı...
Sadece şehit cenazelerine katılarak gördüğü “emir vericilerden” bir “ses” bekliyordu...
Şimdi de gelen “sesi” yorumlamaya çalışıyor...
“OHAL’e gerek yoktur” sözlerine ne anlam versin ahali!
Demek ki, eşkıya ile mücadelenin önünde bir engel yok, yani OHAL gereksiz.. O halde, bu şehit bilançosu ne?!!
Acaba diyorum, bu Genelkurmay Başkanı, Doğu ve Güneydoğu’nun Türkiye’den koparılmak üzere son atakları yaptığını bilmiyor olabilir mi!!
Bilmemesi imkansızdır!!.
Tek değerlendirme yapabilirim. Abdullah Gül’ün 16 ay önce söylediği “Çok güzel olacak, bütün kurumlar uyum halinde” dediği plan işlemektedir ve gelişmeler konusunda devletin tepesinde bir uyum vardır!..
Ama bu “uyum” bize uymadığı için tedirginiz!..
Çünkü oralarda neler olduğunu biliyoruz ve bildiğimiz için de diyoruz ki:
Devlet Bahçeli çok haklıdır, derhal OHAL uygulamasına geçilmelidir, yoksa memleket elden kayacaktır...
OHAL’in ilk icraatı olarak da BDP’lileri TBMM’den ve ele geçirdikleri belediyelerden atıp alayını derdest etmek şarttır...
Durum son derece ciddi ve acildir...
Çünkü...
Apo’nun TBMM’deki temsilcileri, PKK saldırıları ile eş zamanlı olarak Diyarbakır’da toplandılar. Toplantıya Doğu ve Güneydoğu’da ele geçirilmiş olan doksan belediyenin başına yerleştirilen kişiler de katıldı.
Buna İl Genel Meclislerine, belediye meclislerine sokulanları da ilave edin...
Ve karar aldılar...
Ellerindeki belediyelerden özerkleştirme işlemine başlayacaklar.
İçişleri Bakanlığının, Ankara’nın otoritesini reddedecekler...
“Yetkinin halka devri” adı altında bölgesel ayrışmayı gerçekleştirecekler... Bunun kararını aldılar...
Peki bu karar nereden çıktı?!.
“Harekete geçin” diye emri gönderen Apo... Apo İmralı’dan, avukatlarla bunlara talimat verdi, bu talimat ellerindeki basın aracılığı ile yayıldı...
Apo, “KCK ortaya çıkarak sorumluluk üstlenebilir. ‘Demokratik özerkliği ilan ediyoruz’ diyebilirler. İşte Abhazya, Kosova, Çeçenistan örnekleri var...” (Hemen ardından PKK, Erzincan-Tunceli-Van-Hakkari arasında yol kontrolü yapıp özerklik pankartı açtı.)
Hakkari ve ilçelerinde TV haberlerine yansıyan olayları hatırlayın...
Polisin suçlulara müdahalesi, şüpheli kişileri sorgulaması engelleniyor, karakollara devlet dairelerine lojmanlara saldırılar yapılıyor.
Özerklik planı, Apo’nun yeni bir buluşu değil.. Doksanlı yıllarda Olaf Palme’den gelen bir telkindi ve PKK anayasası(!)nı yazan Hollandalı Türkolog(!) Zücher de “özerkliği” dayatmıştı. Şimdi şartların olgunlaştığı değerlendiriliyor belli ki...
Bu “değerlendirmenin” şu ünlü “İkiz yasalar” çerçevesinde olduğunu da bilmelisiniz...
Apo’nun TBMM’ye soktuğu kadının “Kürdistan’ın sınırlarını çizdik” sözleri... Öteki, TBMM’deki militanın, meclis çatısı altında meydan okuyarak “özerklik” talep etmesi boşuna değildir...
Şimdi soralım OHAL gerekli mi gereksiz mi?!!
Milislerini “sade vatandaş gibi” iskan eden çete ile nasıl mücadele edebilirsiniz ki başka..?
Bölge insanı, bir despot çetenin hakimiyeti altındadır, bu hakimiyete son vermenin yolu da bellidir...
Mücadele şartı eşit olmalıdır...
Mevcut şartlarla ne olduğu belli, pusuda yitirilen Mehmetçikler...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Behiç Kılıç Arşivi