Fatih Hoca'ya sahip çıkalım
Minsk’te, Dinamo Stadı’nda Belarus’la karşılaştık. Yeni nesile ‘Belarus nerede?’ diye sorsanız yerini bulamaz. Eski nesilde de; ancak tarih hocaları bilir. Belarus neresi? Bilen yok!.. Bize göre ucuz futbol klasmanında bir yerde. Hiç de öyle değil. Dağılmış Sovyetler Birliği’nin futbolcu ekolünde bir takım. Ben bilirim, bilenlere de benim selamım olur...
Maçın hemen başında zorunlu bir değişiklik yaptık. Hamit sakatlandı, Sabri girdi. İlk gol pozisyonumuzu Nihat’la yakaladık ama atamadık. Ardından kalemizde bir gol gördük ki, hem de en sağlam savunmacımız Servet’in bulunduğu yerde... Bu gole nasıl izin verdik; bizim görüntümüze anlamsız düştü. Bu golü atan Belaruslu Kutuzov oldu. Arkasından Tuncay’ın golü Belarus ağlarına takıldı. Millilerimizin patronu canım kardeşim Fatih Terim... Terim 4-0 kaybeden bir milli takımın kaptanı da olsa, asla onu böyle bir maç için eleştirmem. Bu maç futbolcuları görmek adına idi.
Kimdi onlar? Nihat, Tuncay gibi uluslararası bir futbol dünyasının içinde olan bizim oyuncularımızdı. Biz Belarus diye gördüğümüz bilmediğimiz bir takımla oynadığımızı zannediyoruz. Hiç de öyle değil. Nereden çıktı Belarus diyoruz? Ukrayna futbolunun dünyanın futbol kavgasını yapacak kadar bir futbol kültürüne sahip olduğunu ben biliyorum. Belarus, Ukrayna... Dağılmış bir ülkenin futbol kitabını açanlardır bunlar. Şimdi Fatih kardeşime teşekkür ederim; kazansa da kaybetmese de bu işi iyi biliyor. Türk futbolunda tedavülden kalkmış bir Tümer var. Bir bileniniz var mı? Hangi gazeteci ya da köşe yazarı Tümer’i takip etti. Demek ki Fatih Hoca takip etmiş. Bravo ona...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.