Açılımlar ve Terörle Mücadele
Devletin ilgili organların ve başta iktidarların çeşitli kesimlerle ve taraflarla yakın temas kurması, tabanlara inmesi, problemler ve çözüm yolları konusunda "problemlerin sahipleri"nin görüş ve taleplerini öğrenmesi, sonra dönüp ülkenin aydınları, ilim adamları ve sanatçılarıyla görüşüp düşüncelerini alması, elde edilen bilgilere dayanarak yıllanmış meselelere çözüm olsun diye bazı teşebbüslerde bulunmasının neresi kötü anlayamadım!
Evet, toplantılara katılamamış, görüşlerini aktaramamış kimselerin yazarak, konuşarak görüş bildirmesine bir diyecek olmaz; ama kendilerine göre açılımın eksiklerini ve yanlışlarını söylemek yerine açılıma karşı çıkmak, onun yerini tutacak ve milletin bütünlüğünü, hiç değilse barış içinde yaşamalarını sağlayacak bir farklı görüş (plan, proje) de sunmamak anlaşılır gibi değil; daha doğrusu bunu yapanların, açılım konusundaki samimiyetlerine gölge düşürüyor.
Verili olarak anayasa, kanunlar, çelişik talepler, azınlık ve çoğunluk... var. Bunlar var iken bir gurubun bütün istediklerini alması, sorumluların da vermesi mümkün olamaz. Önemli olan karşılıklı anlayış, atılabilecek adımların atılması, dengelerin kurulması, bazı meselelerin zamana bırakılması; toplum barışı, adaleti, farklılık içinde beraberlik gibi herkesin istemesi gereken sonuçlara doğru ilerlemektir.
Her şeye rağmen açılımlara devam etmek gerekiyor.
Son MGK toplantısında terörle mücadele konusunda alınması gereken tedbirler konusundaki kararın, kısa bir süre önce yazdığım "Kim Sorumlu" başlıklı yazımla örtüşmesine sevindim. Yıllardan beri –bana göre aklı başında, iyi niyetli ve konuya aşina- insanların ileri süregeldikleri tedbirlerin de esasını bunlar oluşturuyor:
"Kürt halkı ile samimi ve etkili ilişkiler kurmak, onların haklı isteklerine cevap vermek, eşitlik ve adalet konularında alınacak tedbirlerle güvenlerini sağlamak, böylece -amaçlarına silahla ulaşmak isteyen azınlığı- yalnız bırakmak, bu azınlık ile mücadelede istihbarat, özel kuvvetler, eşgüdüm gibi zorunlu tedbirleri eksiksiz uygulamak".
Bilinen yeri yeniden keşfetmeye gerek yok, akıl için yol birdir, eksiklik uygulama ile ilgilidir ve istenirse bu problem de er geç çözülecek, akan kan duracaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.