İstanbul’u ABD’de 17 milyon kişi izledi
ABD’nin önde gelen ulusal kanallarından ABC’nin en çok izlenen evlilik programı ‘Bacholerett’in, (Bekar Hanım) Türkiye’de çekilen bölümü, 28 Haziran’da akşam kuşağında yayınlanmış.
Akşam kuşağı dediğim saat 20:00-22:00 arası. ABD’de tam 17 milyon kişi, iki saatlik programda İstanbul’un güzelliklerine kilitlenmiş.
‘Amerikalı bir kadının, belirlenmiş adaylar arasından eş seçme serüvenini’ konu alan programın çekimleri genellikle Los Angeles’da’ yapılıyormuş. Ancak programın çok izlenmesi sonucu, yapımcılar ‘yarışmacılar’ bir dünya gezisine çıkarmaya karar vermiş. Ve İzlanda’dan sonra İstanbul seçilmiş.
‘İstanbul’ alt başlığıyla yayınlanan programda, bir çiftin bu dünya güzeli kentte nerelere gidebileceği, neler yapabileceği, nasıl eğlenebileceği bütün ayrıntılarıyla anlatılmış.
Yarışmaya katılan çiftler, Cağaloğlu Türk Hamamı’ndan çıkarken ‘bu büyülü ortamın eşsizliğini, Türkiye’nin balayına çıkanlar için muhteşem bir ülke’ olduğunu anlatmışlar ballandıra ballandıra. Yerebatan Sarnıcı’nda akşam yemeği yiyen ikiliyse ‘kendimizi bir filmde oynuyormuş gibi hissediyoruz. Burası, gördüğümüz en muhteşem mekan’ demiş programda.
Ortaköy’de Boğaz’ın güzelliğine hayran kalan yarışmacılar, tekneyle Avrupa’dan Asya’ya geçmiş, Kız Kulesi’nde kahve içmiş ve TV ekranlarından kendilerini izleyen 17 milyon Amerikalı’ya, “İstanbul sadece dünyanın en güzel kentlerinden biri değil, aynı zamanda da aşıkların sevdayı doyasıya yaşayacakları müthiş bir şehir..” demiş.
Şimdi, bu programın dört buçuk milyon dolar tutarında reklam değeri varmış. Bunu söyleyen de, programın İstanbul’da çekilmesi için geceli gündüzlü çalışan, New York Kültür ve Tanıtma Ateşesi Nihan Bekar. Nihan Hanım’a kocaman bir aferin her şeyden önce. Ardından da TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tanıtma Genel Müdürlüğü’ne alkış... Program süresince, gerek yarışmacılara gerekse de çekim ekibine her türlü desteği sağladığı için.
Medeni hayatımızdan ‘belge’ler!!!
Aylardan Şubat’tır, yıllardansa 1926... Kimi milletvekillerinin homurtuları arasında Medeni Kanun Meclis’ten geçmişti. Artık evlilik için resmi nikah şarttı.
İstanbul’da kadınlar bayram yaparken erkeklerin iyiden iyiye süngüsü düşmüştü. Anadolu’nun ise çok sonra haberi olacaktı Medeni Kanun’dan...
Kadının hükmünün olmadığı yıllar tarihe gömülmüş, İsviçre’den aparma, Medeni Kanun, evlilikte değişik bir yaşam biçimi dayatıyordu artık.
Hayrünisa Hanım, eve gelen telgrafı okuyunca Burhan Bey, hem o yıllarda hem sonradan da çok renkli kişiliğiyle İstanbul gecelerini renklendirmiş, pek keyifli bir yaşam sürmüştü. Avrupa’da eğitim görmüş, CHP’nin kadrolarında yer almış, dış işlerinde dirsek çürütmüş, yurt dışındayken de geleceğin ünlü film yıldızı Zsa Zsa Gabor’la evlenip ülkeye dönmüş, eşiyle Atatürk’ün davetlerine katılmış, sonra Gabor’dan da boşanıp bir evlilik daha yapmıştı. Ardından Demokrat Parti’ye girerek milletvekili seçilmiş ve 27 Mayıs balyozunu yiyerek Yassıada’da yargılanmıştı. Yaşamı boyunca beş kez evlenen Belge’nin son eşiyse, yazar Murat Belge’nin de annesi Cavidan Hanım’dı:
“Valla işte, Medeni Kanun ne zaman çıkmış, 1926’da galiba. İşte ondan önce evlenmiş olmalı bunlar, çünkü babam, medeni kanun çıkmadan önce bu hanımı boşuyor... Bu meseleleri yakından izlediği için yasanın ne zaman çıkacağını biliyor herhalde. ...
“Olan Hayrünisa Hanım’a oluyor...”
(Murat Belge, Bir Hayat...)”
Ve ne ilginç ki, Burhan Belge’nin eşi Hayrunisa Hanım’a, ‘boş ol’ demesinden kısa bir süre sonra, yani Medeni Kanun’un yasallaşmasının hemen ardından, yüzyılın büyük edebiyatcısı Abdülhak Hamit Tarhan, ölümsüz aşkı Lüsyen Hanım’la, ilk nikah memurumuz Ubeydullah Efendi’nin karşısına geçiyordu.
Ve sonra, özellikle İstanbul’da, medeni nikah törenleri birbirini izledi. Anadolu ise imam nikahı gene hükmünü sürdürecekti. Ta ki, devlet medeni kanunun geçerli olduğunu Anadolu’daki insanlarımıza bir bir anlatana değin... Bundan sonra, kadınlar kıs kıs gülümseyerek, erkeklerini ellerinden tutup, çeke çeke de olsa, nikah memurlarının karşısına dikecekti. Evliliğe imam nikahıyla başlayan çiftlerin, toplu nikah törenleri, gazetelerin baş sayfalarını süsleyecekti...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.