Bütün süreci başından sonuna kadar yakinen takip ettim. Zaten, birçoğu da arkadaşımdır. Kim İl Başkanı seçilirse seçilsin, hepsi benim yakinen tanıdığım, merhabam olan insanlardı. Bu nedenle, yazılarımda da altını çizerek ifade ettiğim gibi, önemli olan, en doğru adayın seçilmesiydi. Bu konuda, AK Parti Genel Merkezi’nin de hakkını yemeyelim. Sürecin, ilk başından beri büyük bir dikkatle hareket ettiklerini bizzat biliyorum.
Bursa, AK Parti’nin en sağlam kalelerinden birisidir. Başbakan’ın gözünde de, Bursa’nın özel bir yeri vardır. Ancak, 2009 yılında yaşanan İl Kongresi krizinden bu yana Başbakan’ın Bursa teşkilatına biraz kırgın olduğu söyleniyordu. İki grubun anlaşamaması üzerine seçilen yeni yönetimden istenilen verim alınamayınca, geçtiğimiz günlerde AK Parti Genel Merkezi tarafından, Bursa İl ve merkezdeki Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer ilçe yönetimlerinin istifaları istenmişti. Bunun üzerine de, söz konusu yönetimler toptan istifalarını sundular. Yaklaşık bir hafta süren temayül yoklamalarında, Genel Merkez’den gelen yetkililer, eski ve yeni 800 civarında AK Parti mensubu ve yöneticisi ile birebir görüşerek düzenledikleri dosya ve raporlarla Ankara’ya döndüler. Bursalı AK Parti’lilerin öngördüğü isimlerden 12 tanesi Ankara’ya davet edildi. Bu isimler Başbakan’ın huzuruna çıkartıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan, zaten birçoğunu şahsen tanıdığı bu isimlerle bir kez daha görüşerek, görevi Sedat Yalçın’a tevdi etti. Geçtiğimiz Perşembe günü de, AK Parti Bursa İl Başkanlığı’nda yapılan devir-teslim töreni ile Nagip Vardar’dan görevi, resmen devralmış oldu.
¥
Türkiye’nin geçtiği özel dönemin farkında olmak lazımdır. Bakın, Anayasa Mahkemesi yine saçma sapan bir karara daha imza attı. Yarın, ne olacağı belli değildir. Eylül ayında referanduma gideceğiz. PKK terörü özellikle azdırılıyor. Şehit cenazelerinin ardı arkası kesilmiyor. Amaç nedir, hepimiz biliyoruz. Ülkede tekrar bir kaos ortamı yaratarak, milletin helal oyları ile iktidara gelmiş bulunan AK Parti hükümetini devirmektir. Artık, dağdaki çoban bile bunun farkındadır.
O halde yapılması gereken; bir ve beraber olunmasıdır.
Neden ben devamlı, birlik ve beraberlik mesajları verme gereği duyuyorum?
Hatırlarsanız, birkaç gün önceki yazımın başlığı, “Şu bizimkiler neden birleşemez?”di. Devamlı buna vurgu yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim. Çünkü; “Gün; birlik ve beraberlik günüdür”. Buna dikkat etmeyenler; hem partiye, hem şehrimize ve hem de ülkemize zarar vermiş olurlar. Bu nedenle buradan, bütün “AK Partiliyim!” diyenlere çağrı yapıyorum:
Sayın Başbakanımızın kararı ile Bursa İl Başkanlığına, Sedat Yalçın atanmış bulunmaktadır. Kendisini tebrik ediyor, “Hayırlı ve uğurlu olsun” diyoruz.
Sevelim-sevmeyelim; destekleyelim- desteklemeyelim, artık AK Parti Bursa İl Başkanı Sayın Sedat Yalçın’dır. Bu saatten sonra yapılacak olan bütün spekülasyonlar boştur, faydasızdır. Zaten, Sayın Başbakan da, Sedat Yalçın’a görevi verirken; birlik ve beraberliğin korunmasını istemiş, İl Başkan adaylarının hepsinin yönetime dahil edilmesini emretmiştir.
Evet, var mı itirazı olan?!..
¥
O halde, buradan başta Sayın Bakanımız Faruk Çelik Bey olmak üzere, tüm milletvekillerine, partiye hizmeti geçmiş bütün teşkilat mensuplarına, partinin çaycısına kadar bütün AK Partililere sesleniyorum:
Geliniz; senlik-benlik davasını bir tarafa bırakınız!
“Senin tarafın kazandı” yok, “Benim tarafım kazandı” muhabbeti de terk edilmelidir. Türkiye’nin, Bursa’nın ve AK Parti’nin kazanmasını istiyorsanız, Başbakan’ın her zaman tekrarladığı şu cümleyi hatırınızdan çıkarmamanız gerekir: “Geliniz, bir olalım; iri olalım, diri olalım!”
¥
Bu yazıyı hazırlarken, yeni seçilen AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın’ı arayıp VAKİT okurlarına bir mesaj istedim.
Her ne kadar, şu süreçte hemen bir açıklama yapmak istemediğini ifade etmesine rağmen bizi kıramadı ve “Önümüzde referandum süreci var. En kısa zamanda yeni yönetimleri teşekkül ettirip, 1 Ağustos’tan itibaren AK Parti teşkilatları Anayasa değişiklikleri ile ilgili olarak sahaya çıkacaktır. Bu değişiklikler, kurumsal yapının mevcut potansiyele uyumlaştırma çalışmalarıdır. Referandum sürecinde, Bursalılar bütün ayrıntılara sahip olacaklardır. Siyasetin çıtası bir kademe yukarıdan gidecektir. Hesabımız, bundan sonrasına aittir. Bursa medyasının ve halkının desteğini bekliyoruz” diye konuştu.
Ben de, yeni yönetimin, hayırlı hizmetlere vesile olmasını temenni eder, başarılar dilerim.