Özel birlikler
21 Eylül 1986’da Milliyet Gazetesi’nde çıkan söyleşimden bir bölümü aktarıyorum:
“Bunlarla mücadele etmek için iki unsurumuz var. Birincisi istihbarat, ikincisi özel tim.”
“Türkiye’de terör bitemeyecektir” diyebilir misiniz Mahir Bey?
“Kaynak: Yener Bey, Türkiye’de terör bu metotlarla mücadele edildiği takdirde bitmez. Terörizm ve terörist bir sistemin çok küçük bir ucudur. Bu teröristlerin arkasında siyaset planlayıcıları vardır. Asıl olan o plancıların ne yaptıklarını keşfedebilmek, tahmin edebilmektir. Ondan sonra bu siyasetin oluşmasını engelleyecek tedbirler alırsınız.”
Türkiye terörle mücadele ettiğini zannederken siyaset planlayan odakların amaçlarına ulaşmalarını sağladı ve başlangıçta sınıfsal bir hareket olan PKK etnik ve bölücü bir kimlik kazandı. Ancak bölgede etkin olan güç tek olmadığı için Kürt sorunu üzerinden siyaset yapan farklı güç odakları birbiriyle mücadele etti ve biz seyirci konumundaydık.
Şu andaki görünümü şöyle özetleyebiliriz: Türkiye bölücü bir terör örgütüyle mücadele etmektedir ancak teröristlerin uyguladığı asimetrik savaş taktikleri nedeniyle, tüm dünyada olduğu gibi, başarı sağlamakta zorluklar yaşanmaktadır. Bu nedenle bölgede etkin olan güçlerle işbirliği yapılmakta ve içerde gerekli tedbirler alınmaktadır. Bunlardan biri de terörle mücadele edecek özel birlikler oluşturmaktır.
Bu genel görümün yanında, bazıları kendilerini önemli bir aktör saymaktadır. Kürt siyasetçiler bir halk adına ve onlar için mücadele ettiğini düşünmektedir. Bir süre sonra bambaşka amaçlarla nasıl kullanıldıklarını göreceklerdir. Çünkü bölgedeki mücadelenin onların beklediklerine imkan vermeyecek hedefleri vardır. Kürtlerin kimlik talepleri karşılanacak ve bölgede oluşacak bir gücün parçası olacaklardır. Bu onlar için bir kayıp değildir ve en doğru çözümdür ama Ortadoğu’nun petrol zengini sözde devletlerine benzemeyi hayal ediyorlar. Bu devletler belli bir zamanda büyük güçlerce kullanıldı ve kullanma süreleri bitti. Yenisine gerek olmayacaktır.
Şimdi şu soruya cevap arayalım: Bölgedeki tüm güçlerin terörün tasfiyesi konusunda anlaşmış olduğu söyleniyor. Bu güçler sıradan değil ABD, Türkiye gibi büyük, Irak gibi konumu gereği etkili olan güçlerdir. Bunlara rağmen terörü bitirmek için olağanüstü sayılacak önlemlere neden gerek duyulmaktadır? Teröristler hem organizasyon hem de akıl olarak bunlardan üstün mü ve bunların dışında bir yapılanmaları var mı?
Alınan bir tedbir öngörülenlerden çok farklı sonuçlar yaratabilir. Nitekim çeyrek yüzyıl boyunca aldığımız tedbirler, Güneydoğu’yu ve tüm ülkemizi ihya edecek kadar çok para sarf etmemize rağmen terörü önlemek bir yana büyüttü. Şu anda alınan tedbirleri yaratacağı sonuçlar açısından değerlendirirsek şunları söyleyebiliriz:
Kurulacak özel kuvvetler bölgedeki muhtemel gelişmeler açısından gereklidir. Bunların İçişleri Bakanlığı’na değil orduya bağlı olması gerekir. Bu, hem Emniyet ve Ordu arasındaki güven bunalımını artmasını engelleyecek hem de ilerdeki kullanılmasında etkin olmaları sağlanacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.